MAHPERİ'DEN...
Sabah, telefonumun çalan alarm'ı ile gözlerimi araladım ve dünden hazırladığım kıyafetlerimi giyinip üzerime de şortumun renginde bir blazer ceket giyindim ardından saçlarımı tepeden sıkı bir at kuyruğu yaptım ve büyük siyah çantamı alıp mutfağa ilerledim.
Annem çoktan kalkmış iki tepsi poğaça yapmıştı yanına ise çay demlemiş kahvaltılıkları yerleştirmişti.
"Anne sen kaçta uyandın?"
"Sabah ezanında uyandım namaz kıldım sonra hemen poğaça yaptım güzelim ne oldu ki?"
"Şaşırdım sabah namazlarını genelde kaçırıyordun."
"Bugün uyanıverdim işte sorma hadi git abinin ve babanın kapısını tıklat gelsinler."
"Tamam."
Abimin odasının kapısını hayvan gibi yumrukladım ve yatak odasına ilerleyip kapıyı nazikçe tıklattım ardından hiçbirşey olmamış gibi mutfağa ilerleyip yerime oturdum ve sıcak çayımdan bir yudum aldım.
Abim uykulu gözler ile mutfağa girdiğinde bana öfke ile bakıp homurdandı.
"Gelip seni bana kardeş diye tanıttıkları güne lanet olsun."
Gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdığımda tam bağıracaktı ki babam mutfağa girdiği için susup o da oturmuştu.
"Günaydın hatunum yine döktürmüşsün."
"Kocam işe aç gitsin istemedim."
İkisi birbirine bakışırken abimle biz acıların çocuğu bakışları eşliğinde onları izlemiştik.
"Ben doydum anne hem ilk günden staja da geç kalıyorum bay baaayyy."
"Allaha emanet ol dikkatli git yavrum sağına soluna bak."
"Tamaaaam."
Çantamı aldım ve mahallenin aşağısında ki Halit abi'nin taksicilik yaptığı durağa ilerledim.
"Nereye Peri?"
Halit abi'nin sesi ile kafamı kaldırdım ve sorusunu yanıtladım.
"İlk staj günüm abi, Eroğlu Holding'e gidecektim."
"Atla ben bırakayım abisi."
"Çok iyi olur sağol."
Hızla taksiye bindim ve çantamda ki makyaj malzemelerini çıkartıp yüzümü insana benzetmeye çabaladım.
"Aha filli boya."
Halit abi yanımda benimle dalga geçerken onu umursamayıp makyajımı yapmaya devam ettim.
"Şunu insan gibi sür ya rimel bulaşıcak."
"Ney bulaşacak?! Rimel ney lan."
"Kirpiğimi uzatıyor abicim daha güzel duruyor bunu sürünce."
"Tipsiz tipine 10 kilo boya sürsen gene fayda etmez peri."
"Sabah sabah moralimi s*ktin yani sağol!"
"Geldik hadi in."
"Dur bekle şu parfümü de sıkayım gitcem."
Boynuma, enseme ve omuzlarıma sıktım ardından arabadan indim ve kocaman şirkete hayranlık ile bakakaldım.
"Vay anam babam be."
Arkamdan öten korna ile yerimde sıçradım ve arkama dönüp saydırdım.
"Allah belanı versin senin köpek!"
Halit abi sırıtıp gaza bastığında gözlerimi devirip şirkete girdim asansör'de 8 kişi olduğunu görünce vazgeçmek istedim ama saat 8.25 idi hızla koştum ve elimi uzatıp asansör'ü son anda durdurdum.
"Teşekkürler ya ben de yetişmek istiyordum çok sağol."
Yanımdan geçen iri yarı adam ile kaşlarımı çattım ardından takım elbisesini tutup sertçe çektim.
"PARDON?! ÖNCE BEN GELDİM BEN TUTTUM BEN BİNECEĞİM BEYFENDİ."
"Acelem var hanımefendi bir sonra ki asansör ile gelin."
"Benim de acelem var!"
Asansör de ki insanlar söylenmeye başladığında elimi aradan çektim ve kapılar kapandı ardından asansör yukarı çıktı.
Önümde ki genç adama dikkatle baktım, simsiyah saçları ve beyaz teni ile mükemmel bir uyum içindeydi sinirle gözlerime baktığında yeşil gözlerini görmüştüm.
"Bana hiç öyle bakmayın beyfendi ilk staj günümden geç kaldım sizin yüzünüzden."
"İlk staj günü mü?"
"Evet."
"Hmmm sanırım patrondan sağlam azar işiteceksin kızıl cadı."
"Ne bu samimiyet? Hemen lakap takmalar filan yerinizi bilin lütfen hem siz patronun koruması filan olmalısınız işiniz yok mu sizin?"
"Evet var işim kusura bakmayın."
Arkamdan hafifçe güldüğünü duyduğumda içimden sabır çektim ve gelen asansörün kapılarının açılması ile kendimi hemen içeri atıverdim.
Arkamdan korumada girdiğinde asansörün bir ucunda 7. Kata çıkmasını bekledim...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PARDON?! - Yarı Texting-
ChickLitStajyer bir yönetici asistan olan Mahperi Soykan ile koca şirketin ceo'su olma yolunda ilerleyen Savaş Eroğlu tıklım tıklım olan bir asansör'e aynı anda binmeye çalışması sonucu başlar herşey... Mahperi acele ile asansörü tuttuğuna sevinirken iri ya...