Stajyer bir yönetici asistan olan Mahperi Soykan ile koca şirketin ceo'su olma yolunda ilerleyen Savaş Eroğlu tıklım tıklım olan bir asansör'e aynı anda binmeye çalışması sonucu başlar herşey...
Mahperi acele ile asansörü tuttuğuna sevinirken iri ya...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Savaş'tan...
Bugün Mahperi'nin ailesi, Mahperi'nin stajını sona erdirmek istediğinde sinirlenmiştim çünkü bu şirket bolca ün ve şöhrete sahip ayrıca avantajlıydı bırak stajyeri buraya ofis boy olmak için bile girenler vardı sırf Cv'lerinde Eroğlu Holding gözüksün diye.
Abim bir bardak daha viski koyduğunda elim ile itekledim ve geriye yaslanıp gözlerimi kapattım.
"Abi, sence bu kızı neden almak istediler ki?"
Eray: Belki ailesi baskıcıdır?
Ailesi baskıcı olsa mini etekler yada dekolteli croplar giyemezdi ki? Ayrıca gece 12 de dışarı çıkamazdı.
Sinirle yüzümü sıvazladım ve çoktan gitmeye hazırlanmış olan abimi yolcu ettim.
Eray: Hâlin hâl değil şirketi boş bırakıyorsun böyle olmaz, bir an önce toparlan savaş.
"Tamam abi dediğim gibi bundan sonra çarşamba, perşembe ve cuma günleri geleceğim ben."
Eray: Bu kararının o yeni stajyer kız ile ilgisi var mı?
"Mahperi, ayrıca ne ilgisi olabilir saçmaladın iyice."
Abim inanmamış gibi beni baştan aşağı süzdüğünde bıkkınlık ile yüzüne baktım.
Eray: öyle olsun bakalım.
🦋🦋🦋
Mahperi'den...
Sabah sabah beni ittire ittire yanıma giren abim ile uykum bir süre bölünse de geri umursamayıp uyumaya devam etmiştim.
Yiğit: abisinin gülü ısıt beni üşüdüm kay bakayım.
İşe başladığı günler sabahları yanıma gelip gitmeden önce bir süre yatardı.
Uykulu sesim ile konuşup abimin beline sarıldım ve geri uyumaya devam ettim.
"sonunda işe başladın he."
Ne kadar süre geçti bilmiyordum ancak annemin tepemize dikilip bağırması ile ikimizde uyanmıştık.
"Anne amacın sağır etmekse bravo! Başardın."
Uyuşuk hareketler ile yataktan kalktım ve okul kıyafetlerimi alıp banyoya ilerledim ve üzerimi giyinip çıktım.
Saçlarımı ise bugün tarayıp açık bıraktım ve yüzümü yıkayıp mutfağa ilerledim.
"Günaydın millet."
Ayşe: Günaydın kızım.
Orhan: Günaydın prensesim.
Yiğit: Günaydın seni küçük bulanık.
"Ha ha ha çok mu komiksin sen?!"
Ayşe: Şşşt sabah sabah birbirinizi yemeyin yine.
Orhan: Ellerine sağlık hatun ben işe gidiyorum.
Babam kapıya ilerlediğinde annemde arkasından ilerleyip babamı yolcu etmişti, gerçekten bu aşk hiç bitmeyecek aha yazdım buraya.
Yiğit: Şşş senin staj işi ne oldu?
"Hiiiç patronum beni çok sevmiş bırakamıyor."
Yiğit: Ne yani o şerefsizin yanında devam mı edeceksin?
"Abi yeter artık karışma! burada okulum da söz konusu, sana afiyet olsun sayende ben doydum."
Çantamı alıp evden çıktığımda kızlara yazdım ve WhatsApp'a bir göz gezdirdim.
Savaş Eroğlu!: Çarşamba staj'a geliyorsun unutma.
Siz: Tamam savaş bey, unutmam.
Savaş Eroğlu!: Ailen sıkıntı çıkarıyorsa çarşamba günü gelebilirler ve yüz yüze konuşabilirim.
Siz: Gerek yok sağolun ben halletim.
Sohbetten çıktım ve okul binasına girip sınıfıma ilerledim.
Koordinatör öğretmen, kardelen hoca yanıma geldiğinde bir sorun mu var dercesine yüzüne baktım.
Kardelen: Mahperi, staj sonrası aynı pozisyonda işe alınıyormuşsun.
"Daha 3 gün oldu ne bu hız?"
Kardelen: bende bilmiyorum ama Savaş bey yönetici asistanı olarak seni okuldan sonra işe almak istemiş...
