17.bölüm

465 22 1
                                    

Mahperi'den

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Mahperi'den...

Babaannemin dediklerini yaptım ve yeniden tandır'a gidip babaanneme yardım ettim.

"Kim geliyor babaanne?"

Bir hışımla yerinden kalktığında şaşkın gözler ile onu izledim.

"Sabahtan berudir kim gelecek diyisun saat öğlen 2 gibi gelecek o zaman görecesun da!"

Söylene söylene tandır'dan çıktığında bahçede ki tavuk ile bakıştım.

"Sence kim gelecek çilli?"

Tavuk da homurdanarak gittiğinde düşünceli düşünceli tandır da ki yanan alevi seyrettim...

Evin az ilerisinde ki ağaçların olduğu bahçeye gittim ve bir kaç papatya toplayıp kendime taç yaptım ve fotoğraf çekindim.

Saate baktığımda öğlen 2 olmuştu bile hızla eve doğru ilerledim bahçede lüks siyah bir araç duruyordu merakla evin bahçesine girdiğimde babaannemin evden gülme sesleri geliyordu.

Aklıma gelen düşünce ile nefes alış verişlerim sıklaşmış ve ellerim titremişti gerçekten olabilir miydi?

Hızla eve girdiğimde koltukta oturan takım elbiseli beyaz yaka ve sözü geçen biri olduğu her halinden belli olan genç bir adam oturuyordu.

"Ah peri kizum gel hele."

Kalp atışlarım hızlanmıştı gerçekten o olabilir miydi?

Babaannemin yanına gittiğimde beni yanında ki adam ile tanıştırdı.

"Bu Savaş Eroğli kizum, bizum hanife teyzen ile Salih dayin var ya ha bu uşak da onlarin oğli."

Adamın yüzüne baktığımda gördüğüm yüz ile herşey birden kopuvermişti, hayata bağlayan bir fiş varmışta o fişi çekmişler gibiydi ne ses, ne görüntü vardı.

Düştüğümü hissediyordum ancak kıpırdayacak gücü kendimde bulamıyordum.

Ağzımdan dökülen fısıltı ile gerçeklik beni kollarıyla sarmalamıştı.

"Senin n-ne işin var burada?"

"Ağuzunin içinden ne mırıldaniyisun kizum gel da hoşgeldin et adama."

Babaannem bahçede ki tandıra gittiğinde ayağa kalkmış olan savaş'ın yanına ilerledim ve gözlerine bakarak konuştum.

"Senin ne işin var burada dedim duymuyor musun?"

Sessizce yüzüme bakmaya devam ettiğinde sinirden ellerim yumruk olmuştu.

Parmağımı kaldırıp ona doğrulttuğumda elimi tutup beni kendine çekti ve dudaklarıma kapandı.

Bir kaç saniye öylece kaldık ve nefes almak için dudaklarımızı ayırdığımızda ilk soru soran o olmuştu.

"Sensiz yapamıyorum ben peri, gözüm heryerde seni arıyor kokun olmadan nefes almak bile bana suç işlemişim gibi hissettiriyor."

Gözlerimden dökülen yaşlar ile o akan yaşları öperek durdurdu.

"O gözyaşların akmasın artık peri kızı, mutluluktan bile olsa."

"Ailem o olaylardan sonra beni buraya yolladılar, babam kalp krizi geçirmiş ama durumu iyiydi geldiğimden beri kimse ile konuşamıyorum ben."

"Şşşş herşeyi bırak şimdi bana sadece şunu söyle beni seviyor musun peri?"

Gözlerine baktığımda merakla cevabımı bekliyordu.

"Seviyorum, seni çok ama çok seviyorum."

"O zaman benimle evlen."

"Ne?"

"Duydun, evlen benimle."

"A-aile-"

Dudaklarıma değen dudaklar ile lafım yarıda kesildi.

"Evlen benimle peri kızı."

Sıkıca savaşa sarıldım ve kokusunu içime çekip mırıldandım.

"Evlenirim seninle koca bebeğim."

Ayaklarım yerden kesildiğinde etraf hızla dönmeye başlamıştı bile kahkahalarım evin içinde yükseldiğinde savaş ise mutluluktan bağırıyordu.

"Uiy ne oliyi ula burada!"

"PERİ KIZI BENİMLE EVLENİYOR NENE!"

savaşın bu haline güldüğümde beni yere indirdi ve başımın döndüğünü anlamış olacak ki koluma girip koltuğa oturttu.

Nenem olanları anlamadığı için herşeyi ona özet geçmiştik.

"Demek bu meşhur savaş sensin ha?"

"benim nene."

"Kiz peri vallah ne yalan söyleyayim seni ha bu deli oğlana vermek geçeyidi içimden ha!"

"Nasıl yani nene?"

"bizum savaş öyle deli öyle laf dinlemaz bir uşaktir ki ona senun gibi ağır başli bir kiz lazimdi ananlara deduğum de bir kaç ay evvel beni kesun bir dille reddetmişlerdi kader da bu ya yuce rabbim sizi kavuşturdi."

"Bu gerçek mi nene?"

"Gerçek ya ha şimdi bu savaşin kim olduğuni da öğrendim ya gözum açik gitmaz kizum bu uşak deli doli ama sevdumi da tam sevar, size karşi çikan olursa once benum cesedumi çiğnayacak sizi evlendurmadan ölmeyecam."

"Ailen karşı mıymış peri hanım?"

"Değilmiş deli uşak."

PARDON?!  - Yarı Texting-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin