HERA [Chanmin]

|1|

Söz bu sefer kaldirmayacagim... Söz. 😔💓
( İnaniyoruz)
O kadar sey yazdik bir tane zoraki evlilik yazmadık ask olsun canim hemen yazarimmm

Arkadaslar destek geldiği sürece butterfly gibi iki haftada bitiriyoruz ve siz de rahat ediyorsunuz bende. Ne yapayım size yılda iki bölüm mü atayim? Hos. Onlar tutuyor ama olsun.
İyi okumalarrr

-----
Seungmin
-----

Selamlar...
Nereden başlasam bilemiyorum. O yüzden kendimi tanıtmakla başlasam güzel olacak, ya da içinde bulduğum durumdan mı bahsetmeliyim?

Her neyse.. nasıl olsa anlayacaksınız. O yüzden sinirlerinize hakim olup okumaya devam edin. İçerisinde bulunduğum bu geniş salon üzerime gelmekten başka bir şey yapmazken hala karşımda bağırıp çağıran babamı dinlemekle meşguldüm.

" Ben ne dediysem o olacak Seungmin!"

" Yahu bunun kız kardeşi yok muydu? Onunla evleneyim ben!"

" Kızın sevgilisi varmış!"

" Ha benim yok yani!"

" Var mı?"

" Yok!"

Babam sinirle ellerini saçlarından geçirmiş, " Bana bak Seung, sadece bir sene evli kalacaksın çocukla, ondan sonra ne haliniz varsa görebilirsiniz. Şirketin itibarı için yapıyoruz ya bunu oğlum. Kabul et işte. Sadece bir senecik. İnanılmaz derecede güzel bir iş olacak bu!" Deyip tekrar yanıma oturmuştu.

Hızla anneme dönmek zorunda kaldım.
" Anne babama bir şey söyle lütfen! İstemiyorum ben." Galiba o da hiçbir halt yapamayacaktı.

" Baban ne diyorsa o Minmin."

" Baba.. lütfen, gerçekten istemiyorum. Hem çok saçma değil mi sence de? Kaçıncı yüzyıldayız, güç için evlilik mi kaldı canım?!"

" Seungmin sinirlerimi tepeme çıkarmayı kes oğlum! Olacak o evlilik. Hem adam  çok iyi! İnanılmaz derecede başarılı ve yakışıklı. "

" Yahu bana ne! Ne yapayım ben onu. Bu kadar beğendiysen sen evlen ya!"

Babam derin bir nefes alıp anneme dönünce bu sefer o devraldı.

" Minmin.. yapma böyle anneciğim. Hem bu şirket senin için de çok önemli değil mi?"

" Yoo?"

" Seungmin! Yapma dedim anneciğim. Böyle yaparsan şirket hiç sana kalamaz. Babanın sözünü dinle ve o adamla evlen. Sadece bir sene birlikte kalacaksınız sonrasında istediğini yapabilirsin. Hem bu sayede şirket sana kalacak?"

Ellerimi saçlarımdan geçirip derin bir nefes aldıktan sonra ayaklandım,

" Bizim çocukların yanına gidiyorum sonra konuşuruz bu meseleyi."

Babam hızla bana dönmüş, " Akşama kadar vaktin var. Bana net ve güzel bir cevap vereceksin. Çünkü akşam konuşmak için gelecekler tamam mı oğlum?" Diye sormuştu hâlâ ikna çabaları devam ederken.

Aynen.

Başımı aşağı yukarı sallayıp onu geçiştirdikten sonra salondan çıkmış, hızlıca odama ulaştığım gibi kapıyı ardımdan kapatıp kilitlemiştim.

Şimdi anladınız mı meseleyi? Asla tanımadığım bir adamla babamın biricik şirketi yüzünden evlenmek zorunda kalıyorum. Tam bir bedeviyim gerçekten!

Bunları düşünürken hızlıca üzerime yeni bir şeyler giymiş, saçlarımı üstünkörü düzelttikten sonra kendime son bir kez bakmış, ardından evden çıkmıştım.