HERA [Chanmin]

|5|

GONDER ARTİK SU BİLDİRİMLERİ AMİNA KODUGUMUN UYGULAMASİ NE SİKİME YARİYORSUN SEN

iyi okumalar bebislerim💓⭐
----
Seungmin
----

Saçma sapan giden hayatımın evlilik yolundaki ilk sabahına gözlerimi açtığımda şükürler olsun ki yanımda değildi. Bir an sarmaş dolaş bir şekilde uyanacağımızı falan mı beklediniz? Tüy gibi hafiftir uykum. Öldürürdüm onu.

Yataktan çıkıp esneye esneye kendimi banyoya attığımda ayılmak için hızlıca bir duş almış, ardından çıkıp üzerime beyaz bir şort, onun da üstüne siyah bir tişört giymiştim. Son olarak saçlarımı kurutup gelişigüzel taramış, ardından beklemeden aşağıya inmiştim.

Bizim piç nerede acaba ya? Bu sırada saate bakmış, 12:00 yazısını gördüğüm gibi sadece" Oha!" diyebilmiştim. Hayvan gibi uyumuşum.

Kendimi mutfağa attığım gibi onu masanın başında yemek yerken görmeyi beklemiyordum. Kendine kahvaltı hazırlamış ve beni çağırmamış öyle mi? Aferin iyi yapmış. Yüzünü göresim yoktu zaten.

" Günaydın minik şey."

" Babandır o."

Gülerek bana bakmış, " Yine hey heylerin üzerinde bakıyorum.." deyip tekrar kahvaltısına dönmüştü. Başımı onaylarcasına sallayıp başına bela olmak adına yanına gelip oturmuş " Ne yiyorsun?" Diye sormuştum hızla.

" Kahvaltı yapıyorum ya hani Seungmin?"

" Beni neden çağırmadın? Ya da bir saniye... Yatağıma neden kahvaltı getirmedin! İnanmıyorum berbat bir eşsin gerçekten."

Kollarımı kavuşturup geriye yaslanınca gülerek bana bakmış, kahvesinden bir yudum alıp;

" Pardon? Neden yapayım?" Diye sormuştu.

" Yorgundum Chan."

" Sevişmedik Seungmin."

" Ya sikeceğim seni de sevişmesini de!"

" Kim? sen mi?"

" Evet bir problem mi var?" 

" Yok canım... "

Çatalını elinden alıp kendine hazırladığı tabağı önüme çekince gülmüş,
" Hey kalk kendine hazırla." Deyip tekrar önüne çekmişti.

" Uğraşamam bırak yiyeyim işte!"

" Hayır canım git yap! benim tabağıma göz dikme."

" Lütfen Chris! İnsan ol biraz.."

Başını olumsuz anlamda sallayıp çatalı almış, ben buna sinirlenip sandalyeden kalktığım gibi " Aman iyi! Bok ye." Deyip dolabın önüne geçmiştim. Gerçekten yorgun olmasam seninkini yer miyim lan ben!

Bir yandan telefonuyla uğraşırken yemeğini yemiş, ardından tabağını alıp tezgâha bırakmıştı.

" Yıkarsın. Teşekkürler."

" Hop!"

Hızla onu ensesinden yakalamam  üzerine çekip tezgahın önüne kadar getirdim.

" Bunu çabuk temizle."

" Seungmin yorma beni. Kendikileri temizleyeceksin bunu da yapsan ölür müsün?"

" Sen bana yemeğinden verdin mi lan pezevenk!"

" Off!"

Haklı olduğumu bildiği için susmuş, kendi pisliğini temizlemekle meşgul olurken bende bu sırada ayaküstü bir şeyler yemiştim.
Böyle böyle geçirdiğim bir saatin ardından kendimi bu sefer de salona atmış, kalem kağıdı alıp onu da yanıma çağırmıştım.