|27|

1.3K 151 164
                                    

SEEEELAAAMM
İYİ OKUMALAR GUXEL KİXLARİM

----
Seungmin
----

Matt'i kreşe bıraktıktan hemen sonra tekrar arabaya dönmüş, bu sırada arayan Chan'ın telefonunu açıp hoparlöre almış ve yanıma indirmiştim. Arabayı çalıştırırken bir yandan onunla konuşmaya bayıldığım doğrudur..

Bebeğim, neredesin?

Matt'i kreşe bıraktım, şimdi eve dönüyorum. Sen hâlâ şirkette misin?

Yeni gittim ya hani Seungmin... Daha iki saat oldu ya hani..

Chan, seni boğarım.

Neye güzelim?

Aşka!

Ben de seni, her neyse şimdi eve mi gidiyorum demiştin?

Evet..

Felix gelecekti, öyle dedi Chang.

Hayır yattı o iş, meşgulmüş .

Yani yalnızsın...

Evet Chan ne duymak istiyorsun!

Eve geliyorum.

Ne? Şaka mısın ya sen...

Hiç olmadığım kadar ciddiyim.

---
Hemencecik suratıma kapatması ile attığım kahkahanın ardından yola daha da odaklandım. Şaka gibi.. evin boş olmasını fırsat bilip işini gücünü bir kenara atıp geliyor. İnanılmaz cidden. Liseli ergenler gibiyiz.

Ben ona inat olsun diye önce markete gidince Matt'in sevdiği birkaç bir şey almış, ardından eksik olanları da ekledikten sonra hepsiyle birlikte tekrar arabaya binmiştim. Ona inat her zamankinden yavaş hareket ediyorum. Şimdiye eve varmış olduğuna kesinlikle eminim.

Telefonum çaldı, aradığını gördüm, ama yine inat olsun diye açmayıp tekrar arabayı çalıştırdım. Birkaç dakika süren yavaş yolculuğun ardından sonunda evin önünde durunca kapıdaki adamlardan arabayı daha sonra boşaltmalarını isteyip kendim eve girmiştim.

Kapıyı ardımdan kapattığım gibi onu görmeyi bekliyordum fakat yoktu. Yani... sanırım. Gülerek önce üzerimdeki ceketi çıkarmış, onu bir köşeye atarken yukarı çıkmaya başlamıştım. Bakalım nerede bizim yürüyen pezo...

Ben kendi kendime düşünürken sonunda kapıyı açmış, içeri girip onu görüş alanıma alabilmiştim. Koltukta oturmuş, telefonla uğraşıyordu. Kapının sesini duyduğu gibi bana bakmış,

" Neredesin sen Seung ya!" Diye söylenmişti.

" Ne demek neredesin.. kreşe gittim."

" Bir saattir seni bekliyorum."

" Bekle hayatım bir sorun mu var?."

" Var tabii ki çabuk kocanın yanına gel."

Onu başımla reddederken üzerimdeki tişörtü çıkarıp yatağın üzerine atmış,

" Cidden kaç yaşındasın sen ya! Utan kendinden yaşlı adam." diye söylenmiştim. Yerinden kalkmış, o ilk günkü sırıtışlardan birini yüzüne yerleştrirken yanıma gelip tam önümde durmuştu.

" Gencecik bu kocan. Ve neden utanayım? Karımı özledim geldim aa!"

Bunları derken ellerini belimi sarmış, beni kendine daha çok yaklaştırırken gülmeme sebep olmuştu...

HERA [Chanmin] Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin