HERA [Chanmin]

|18|

SELAM GUZEL KİZLARRRR

-----
Seungmin
-----

Boşanmamıza son... 1 HAFTA! EVET DOĞRU OKUDUNUZ! SADECE 1 HAFTA KALDI!!!!

Bugün bebeğimiz 5. ayına neredeyse giriyor, yani az kaldı az. Ve biz hemencecik cinsiyeti öğrenmeye gidiyoruz.
Olacak o kadar da.
Chan neden bilmiyorum ama bugün inanılmaz derecede sessiz ve durgun. Dün gece de öyleydi.

Bir şey olduğu falan da yok ki. Anlamadım benim yerime o tribe giriyor resmen. Şirkette mi bir şey oldu acaba? Bunları düşünürken bir yandan giyinmiş, ardından saçlarımı üstünkörü düzeltip aşağıya inmiştim. Her geçen gün zorlaşıyor şu iş. Beş ay geçirdim hâlâ adam akıllı alışamadım.

Ondan önce arabaya gitmiş, kendimi koltuğa attığım gibi telefonumla oynamaya başlamıştım. Herhalde gün içerisinde nefes almaktan sonra milyonlarca kez yaptığım şeydi bu.

Çok geçmeden kapı açıldığında oraya bakmış, ardından telefonunu yanına indirip geriye yaslanmıştım.

"Kemerini tak."

" Nefessiz kalıyorum..."

Bana doğru uzanıp camı indirmiş, ardından kemerimi takıp tekrar yerine geçmişti. Piçe bak sen.
Yola çıktığımızda artık o bir gündür herhalde düzelir yorgundur deyip deyip geçiştirdiğim soruyu sormaya karar verdim.

" Chris.."

" Efendim?"

Efendim mi? Yok net mutsuz.

" Neyin var senin?"

" Bir şeyim yok.."

Derin bir nefes almış, ardından gözlerini yoldan ayırmamıştı. Ben tabii ki bu işin peşini bırakmayacak olduğum için sormaya devam ettim.

" Ama dünden beri bu moddasın? Ne oldu? Şirkette mi bir şey oldu?"

" Hayır Seungmin. Yoğunum sadece..."

" Yoksa haftaya boşanıyoruz diye mi böylesin!"

Gülerek başını olumsuz anlamda sallayıp, " Sence?" Diye sormuştu.

" Şaka yapıyorum canım. Ona ne kadar mutlu olduğunu ikimizde biliyoruz."

" İkimiz?"

" Ben ve yavrum."

Tekrar gülmüş, bu sefer sessiz kalmıştı. Ben çok geçmeden onu tekrar konuşturdum. Bu sefer hastane koridorundaydık ama.

" Chan..."

" Hm?"

Başını bana çevirdiği sırada bakışlarım onu bulduğu gibi aslında öyle çok merak etmediğim o soruyu sordum.

" Sence erkek mi kız mı?"

" Bilmem..."

" Ben de bilmiyorum aptal. Ne istiyorsun sadece?"

Birkaç saniye düşünür gibi yapmış, ardından;

" Kız." Demişti. Tatlı olurdu..

" Kız olsun  ,  bana benzesin , benim gibi inanılmaz derecede güzel olsun istiyorsun yani? Anlıyorum."

Hafif gülümsemiş, ardından başını aşağı yukarı sallamıştı.

" Tabii ki!"

Birkaç saniye geçmeden kendimizi doktorun odasına atabilmiştik. Heyecandan bayılacağım. Şaka şaka, iyiyim.
O da iyiydi sanki ya.
Hâlâ durgun?