Napcaz biz boyle her gun bolum mu aticaz ya ( evet)
Sebdiniz diye atiyorum 💋💋
-----
Seungmin
----Evet... Tam iki gün sonra bu evlilik bitiyor. Ve biz bunun şerefine parti veriyoruz. Şaka şaka. Çocukların zoruyla cinsiyet partisi yapıyoruz?
Ciddiyim. Gülmeyin.. çok saçma biliyorum, ama gerçekten eğlenebiliriz.Chan yanıma gelip gülerek kıyafetime bakmış, " Yakışmış.." demişti.
Gözlerimi devirip saçlarını karıştırdım." Canımın içi bana her şey yakışıyor."
" Tabii ya! Unuttum ben kıyafeti taşıyanın sen olduğunu."
Beyler ve Hannah- Olivia çifti hâlâ hazırlık yaparlarken ailelerimiz bahçede kendi aralarında sohbet ediyorlardı. Bizde şuan mutfakta öylece duruyoruz .Chan durgun olmayı bugün bıraktı. Evet günlerce devam eden şey bugün son bulmuş gibiydi. Nedenini asla bilmiyorum.
"Keyfin yerinde bakıyorum. İki gün sonra gidiyorum diye mi? "
Gülerek başını onaylarcasına sallarken, " Tabi. Sende çok mutlu görünüyorsun, boşanıyoruz diye mi?" Diye sormuştu. Hemencecik elimi omzuna attım.
" Ne yalan söyleyeyim.. bir yıldır bu anı bekliyorum amına koyayım!"
Attığı kahkasının ardından yüzüme yaklaşmış, " İyi. Mutlu olmaya devam et o zaman." Dedikten sonra dudaklarıma uzanıp minik bir öpücük bırakmış, sonrasında mutfaktan çıkmıştı. Vay piç.
Aslında aşırı derecede mutlu değilim. Ama mutsuz da değilim.
Bebek yüzünden ne düşündüğümü bilmiyorum sanırım.
Ben bunları düşünürken Han yanıma gelmiş, " Seungie.. gel de bak!" Diyip beni kolumdan tuttuğu gibi bahçeye çıkarmıştı.Gülerek başımı olumsuz anlamda sallayıp, " Woaw.. sizden mi çıktı burası?" Diye sormuştum. Hannah hemencecik, " Tabi ki bizden çıktı enişte! Mükemmel değil mi ama!!!" Diye bağırmıştı.
" Ya ya ne demezsin.. gençler buna gerçekten gerek var mıydı?"
" Salaklaşma. Tabi ki vardı! Bundan on sene sonra bizim miniğe nasıl olur da bir cinsiyet partisi yapmayız diye ağlamak istemiyorum."
Annem gülümseyerek bana bakmış, " Hâlâ inanmıyorum Minmin. O kadar reddedip şuan -" diye başlamıştı ki hemencecik, " Anne! Yeter ama her saniye şunu söylüyorsun!" Diye karşılık vermiştim.
Annem attığı kahkasının ardından, " Ah peki peki!" Diyip Chan'ın annesi ile geçirdiği derin sohbetli dakikalara devam etmişti. Babalarımız da aynı şekildeyken biraz dinlenmek için koltuklardan birine oturdum.
Chan tam karşımda oturmuş, sessizce elindeki telefonuna bakıyordu. Bunun da modu apayrı tabi.
Ben sadece ona bakarken iki gün sonra hayata nasıl mutlu bir şekilde devam edeceğimi düşünüyordum. Her şey çok iyi olacak. Ben ve bebeğim...
Aslında biraz garip ve korkutucu gelmiyor değil, bu bebeği tek değil.. onlarla büyütecek olduğum güzel, ama seneler sonra bir babasının bile olmayışı ona da garip hissettirebilirdi. Elimi yavaşça karnımın üzerine koydum.
Bu yüzden minik bebeğim... Sana en güzel şekilde sevgimi vereceğim.
Hiçbir eksiklik olmadan.Bunları düşünürken yanımda oluşan hareketlilik yüzünden oraya dönmek zorunda kaldım.
" Ne düşünüyorsun öyle?"
Sorduğu sorunun ardından bakışlarımı gözlerine çıkarmış, " Hiç.. genel şeyler." Diye karşılık vermiştim. Başını aşağı yukarı sallarken başka bir yöne döndü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HERA [Chanmin]
Fanfiction" Zoraki bir evlilik olduğu sevişmeyeceğimiz anlamına gelir mi?" Korenin en köklü iki şirketinin sahipleri güçlerini birleştirmek adına oğullarını evlendirmeye karar verir. [ İki son vardır. Happy end - Angst final olarak... Hangisini uygun görürs...