Naber bebisler?
Seungmin
--Son olarak kendimi baştan aşağıya süzmüş, ardından şirket aynaları ile yaşadığım aşkları bir kenara bırakıp etrafta dolanmaya devam etmiştim. Biraz da patron olalım ama değil mi?
Kendi kendime bir orada bir burada gezinmiş, herkesi kontrol edip tekrar kendi odama döndükten sonra hemencecik odama damlayan beylere bakmak zorunda kalmıştım.
" Seungmooo!!!!"
" Ne var şekerim?"
Jeongin gelip beni öpüp koklamış, ardından karşıma oturduğu gibi yerini Felix almış ve aynı şeyleri tekrar yapıp hemen yanına oturmuştu...
" Ne oldu canlarım neden damladınız?"
" Sana sorular sormamız lazım?"
" Ne gibi?"
Kahvemden bir yudum almış, masamı düzeltirken Felix hiç vakit kaybetmeden söze girmişti.
" Evlilik nasıl gidiyor?"
" Üçüncü hafta ama işkence hâlâ devam ediyor. Başka soru?"
" Chan senden bıktı mı ?"
" Adama yapmadığımı bırakmadım hâlâ bir sene daha dolmadı sakinleş diyor piç!"
Felix attığı kahkasının ardından, " E öyle ama.Onun dışında, hiç seviştiniz mi la?" Diye sormuştu. Jeongin de bu soruyu merakla beklerken başımı olumsuz anlamda sallayıp" Hayır tabii ki şaka mısınız?" Diye karşılık vermiştim.
" Ya ama Seung! Nedennn?"
" Bilmem sence neden? Belki bir ihtimal zoraki bir evliliktir düşün bakalım canımın içi."
" Bakireymiş gibi konuşmuyor mu çıldırıyorum. "
Gülerek önümdeki dosyaları düzenlemeye başlamış, bir yandan onlarla konuşmayı ihmal etmemiştim.
Böyle böyle dakikalar geçirdik. Eninde sonunda Jeongin odadan çıkarken,
" Birkaç dosya için Chan'ın holdinge gidilmesi lazımdı. Gidelim mi biz?" Diye sormuştu.Ayağa kalkıp masanın üzerindeki telefonumu almış, Felix'i de yerinden kaldırdığım gibi " Tabii!!" Diyip Jeongin'in peşine takılmıştım.
Gidip biraz da orada patron olayım.Felix arabayı kullanıyor, Jeongin benimle sohbet edip bir sürü sormaya devam ediyordu.
" İyi yemek yapıyor mu? Öyle söylentiler vardı."
" Hakkını yemeyeyim yapıyor. Hatta aşırı iyi yemek yapıyor!"
" Ooo!!!"
" Ne ooo! Ota boka yükselme lan!"
Felix attığı kahkasının ardından, " Yapı gereği biraz orospu çocuğudur kendisi..." Diyip birkaç dakika içerisinde geldiğimiz şirketin önünde park etmişti.
Üçümüz de indiğimiz gibi hiç beklemeden onlardan önce şirkete girdim.
" Bay Seungmin! Hoş geldiniz efendim... Arkadaşlar bay Chris'e haber edin."
Gülerek onu durdurmuş, " Sürpriz olacak.." diyip yürümeye devam etmiştim. Bu sırada herkes işini gücünü bırakmış bize bakıyordu... Woaw! Çok mu güzelim ne? Evet evet benim Kim Seungmin evet ta kendisi! Chan ile kala kala egoist oldum sanki? Hayır.
" İnanamıyorum! Bay Seungmin gelmiş!!" Koşa koşa yanıma gelen kız hızla önümde eğilip ardından doğrulduğu gibi " Hoşgeldiniz!" Demişti. Ne oluyor oğlum?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HERA [Chanmin]
Fanfiction" Zoraki bir evlilik olduğu sevişmeyeceğimiz anlamına gelir mi?" Korenin en köklü iki şirketinin sahipleri güçlerini birleştirmek adına oğullarını evlendirmeye karar verir. [ İki son vardır. Happy end - Angst final olarak... Hangisini uygun görürs...