ONCELİKLE MERHABALAR
BEBİSLERİM SİZLERİ DİĞER BİR FİCE DE BEKLRİM
OPULDUNUZ--- Seung ----
Bugün tam olarak... Üçüncü ay. KOCA BİR ALKIŞ LÜTFEN!
Hâlâ yaşıyor oluşuma şaşırmadım değil yani.
Hayat bu buldozer ile gitmiyor..Bu akşam da bir davete gideceğiz. Evet birlikte.
Parti havasında olacağı için kabul etmiştim. Zaten etmesem de kesin ikna edecekti piç. Onunla o günün üzerinden bir hafta geçtikten sonra biraz eskiye dönmüştük. Eziyet devam yani.Odamda oturmuş kitap okurken aniden açılan kapının ardında bir adet şerefsiz beyefendi bana bakarken içeri girmiş, " Ne yapıyorsun Seung?" Diye sormuştu.
" Sence gerizekalı?"
Üzerindeki tişörtü çıkarıp bir köşeye attıktan sonra derin bir iç çekmiş,
" Ah Tanrım.. başıma nasıl bir bela verdin öyle!" Diye söylenip kendini yatağa, yanıma atmıştı." İstersen boşanalım canımın içi. Hemen hemde."
Gülerek gözlerini kapatmış, " Var daha ona.." diye mırıldandıktan sonra ben umursamadan kitabıma dönmüştüm. Döndüm dönmesine de , çok geçmeden sesi yüzünden tekrar ona bakmak zorunda kaldım.
" Akşam gidiyoruz değil mi?"
" Hm hm..."
" Son dakika olay çıkarma da erkenden hazır ol. Seni bekleyemem."
" E siktir git o zaman?"
" Olmaz Seungmin, birlikte ve mükemmel derecede mutlu görünmek zorundayız."
Sıkıntılı bir iç çekip kitabı yanıma bırakmış, " Off sikerim böyle işi!" Diye söylenip başımı yatak başlığına yaslamıştım. O da bu sırada gözlerini açıp bana bakmış, biraz yanıma yanaşıp başını dizlerime koymuştu.
" Kalk."
" Uykum geliyor..."
" Ne yapayım Chan kollarımda mı uyutayım seni?"
" Azıcık insan ol da kocanla ilgilen. Onu sev..."
" Iyyy sus samimiyetsiz hareketler yapamam ben."
Hafif gülmüş, başını kucağıma koymuş öylece etrafı izlerken
" Ah Seungmin ah.. ömür törpüsüsün cidden." Diye söylenmişti." Ya ne var amına koyayım şimdi! Neden sardın bana yine."
" Bilmem sıkılıyorum."
" Fark ettim orasını."
Ben onun kalkmasını beklerken biz dakikalar boyunca öyle kaldık. Şok olmadım değil yani şimdi. Zaten sonrasında hazırlanmaya başladığımız için çok fazla konuşmaya gerek kalmamıştı.
Önce o duş almış, ardından ben de aldıktan sonra yavaş yavaş giyinmiştim. Saçını yaparken yanına gelmiş, " Berbat olmuş." Diyip kendimle uğraşmaya başlamıştım.
" Her zaman öyle diyorsun ama insanlar bu hallerime aşık oluyor."" Onlar kör."
" Sen öyle olmayasın canım?"
" İmkanı yok."
Kendi saçımı da güzelce yapmış, ardından üstünkörü olmayacak şekilde beni en sağlıklı ve canlı göstermesi için uğraşa uğraşa yüzüme biraz renk katmış, sonrasında ayağa kalkıp ona dönmüştüm.
" Nasıl olmuşum?"
" Hmmm... İnanılmaz derecede kötü görünüyorsun."
" Ya Chan! Ciddi ol."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HERA [Chanmin]
Fanfiction" Zoraki bir evlilik olduğu sevişmeyeceğimiz anlamına gelir mi?" Korenin en köklü iki şirketinin sahipleri güçlerini birleştirmek adına oğullarını evlendirmeye karar verir. [ İki son vardır. Happy end - Angst final olarak... Hangisini uygun görürs...