Olmadi bi kosede kafama sikarim ne modundan cikamadigim icin bolum atmaya karar verdim.
----
Seungmin
----Minik Matt ile geçirdiğim 5. Gün... Tanrım, çok yorgunum.
Chan ilk iki gün bizimle kaldı ve benimle en iyi şekilde ilgilendi.
Aynı şekilde Matt ile de.. Matt demişken, evet ismini koyduk.
Buna aslında bir nevi ortak karar vermiştik.Bahng Matthew, Kim Matthew. Her türlü güzeldi.
Onu yeni yeni uyutmuş olmanın verdiği sevinç ile saçları arasına birkaç minik öpücük bırakmış, sonunda ayağa kalkabilmiştim.
İlk iki gün çok kolaydı, çünkü Chan onunla ilgilendiği için ben dinlenebiliyordum. Ama bu üç gündür gerçekten yoruluyorum. Kelimenin tam anlamıyla beni si-Bizimkiler dün tüm gün boyunca bizimleydiler. Aslında bu da iyi olmuştu ama geceleri zehir gibiydi. Çünkü Matt gerçekten uyku konusunda mükemmel sorun çıkarıyor. Alışmam gerektiğini biliyorum... FAKAT ÇOK ZOR!
Aşağıya indiğimde ev de birbirine girmişti. Sıkıntılı bir iç çekip şarjı bitmiş olan telefonumu bir köşeye atmış, onunla uğraşmak istemediğim için ortalıktaki dağınıklığı toplamaya başlamıştım. Çok geçmeden çalan kapı ile yerimde durdum. Kurtarıcı bir şeyler olsa ne iyi olurdu..
Hemencecik kapıya ulaştığımda hiç beklemeden açtım.
Bunu beklemiyordum evet. Bunu cidden beklemiyordum. Sanki tanrı geldi neyi beklemiyorsam." Pezo?"
" Naber Seungmin?"
" Ah iyiyim.. gel."
Gel komutunu duyduğu gibi içeri geçmiş, elindeki poşetleri ben bir şey demeye kalmadan mutfağa bırakmıştı.
" Yine yorgun görünüyorsun.. bizim prens uyutmadı mı?"
" Hayır tabii ki de."
" Ne yapıyor şuan?"
Sonunda bana döndüğünde derin bir nefes aldım.
" Uyuyor beyefendi."
Gülerek başını aşağı yukarı sallamış, " İyi o halde.. git uyu sende." Demişti.
Hemencecik onu reddetmiş, " Olmaz." Demiştim ki anında cevabını verdi." Yorgun görünüyorsun Seung. Matt uyanırsa ben bakarım."
" Hayır iyiyim. Hem sen neden geldin böyle birden?"
" Özledim."
" Kimi?"
Bakışlarını bana dikmiş;
" Matt'i. " Diye karşılık vermişti.. biliyordum. Gülerek başımı onaylarcasına sallarken salona doğru yürüdüm.
" Uyanınca görebilirsin."
Peşimden geldiği sırada bir kısmını toplasam da hâlâ dağınık olan salona bakmış, üzerindeki ceketi bir kenara indirip benimle birlikte toplamaya başlamıştı.
" Sanırım sık sık görüşeceğiz."
" Ne o ? Eski kocanı görmekten rahatsız mısın sen?"
" Yok canım, bayılıyorum sana."
" Biliyorum."
Elindeki ambalaj paketlerini bir araya getirmiş, benden önce mutfağa gidip çöpe attıktan sonra bana seslenmişti.
" Hizmetliler nerede?"
" İnsan görmekten midem bulandığı için izin verdim.."
" Salak mısın Seung?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HERA [Chanmin]
Fanfiction" Zoraki bir evlilik olduğu sevişmeyeceğimiz anlamına gelir mi?" Korenin en köklü iki şirketinin sahipleri güçlerini birleştirmek adına oğullarını evlendirmeye karar verir. [ İki son vardır. Happy end - Angst final olarak... Hangisini uygun görürs...