"Hayatta bir oyundan ibaret değil mi?"
Seleme cenemeler waowğ! Sizi çok seviyorum. Neyse bölüme geçelim.
Şarkı: Madrigal - Seni Dert EtmelerDuygu'lu Okumalar :))
Yanımda o vardı. Koltukta uyuyakalmıştı. Uyandırmak istemedim.O yüzden tekrar gözlerimi kapattım. "Uyandığını biliyorum." diye Bulut'un uykulu sesini duydum. "Ben uykudayım, daha uyanmadım. Hadi ben uyuyorum sende geri uyu."
"Sen uyu ben izlerim." dedi Bulut. Gözlerimi açtım ve Bulut'a doğru döndüm. Gözlerine bakıyordum ama onun gözleri kapalıydı. Ve yüzünde tebessüm ifadesi yerleşmişti. "Duygu," diye mırıldandı. "Beni izlemekten vazgeç."
"Vazgeçemem, öldürsen beni yine de ölürken seni izlerim." dediğimde gözlerini açtı. "Sus Duygu, seni anlatmak için kelimelere gerek yok." O sırada hemşire içeriye girdi. "Duygu," dedi bana bakarak. "Bulut'la kavuşmuşsunuz." Bulut gözlerini devirdi.
"İyi misin, kalbin nasıl oldu?"diye sordu hemşire .
"Bilmiyorum nasıl oldu? Sızlaması geçti biraz." dedim.
"Bakalım mı? İltihap varsa serum takarız." Başımı salladım.
"Şey," dedi Bulut utançla. "Ben lavaboya gireyim." dedi ve odanın lavabosuna girdi. Hemşire yanıma oturdu. Kıyafeti kalbime kadar sıyırdı. Maskesini taktı. "Sen iyi misin? "
"Evet, neden?" diye sordum. "Sendeki iltihap gitmemiş daha cok artmış, ilaç var damarlarında çok ağır bir ilaç. Başka bir doktor veya hemşire geldi mi?""Yoo gelmedi. Ne oldu ki?" diye sordum.
"Kalp damarlarında ilaç var." Elinde olan tüpteki benden aldığı kanı gösterdi. "Tahlil sonucunda, sana çok ağır bir ilaç koymuşlar iğneyle. Ve orası özel bölgen, yani kim yapmış olabilir ki?"
Endişeyle nefes aldım. "Bunu Bulut'a söylemesem aramızda kalsa olur mu?" Hemşire başını salladı. "Tamam ama Duygu, ilaç kalmaya devam ederse ölüme bile gidebilir."
Ölüme bile gidebilir...
Son söylediği cümle beni şoka uğratırken,Bulut lavabodan çıktı. Kıyafetimi hızlıca geri düzelttim. "Ne oldu?" diye sordu Bulut. Hemşire endişeli bir şekilde gülümsedi. "Maşallah Duygu turp gibi." Bulut nefes aldı. "Çok şükür," Endişeyle hemşire ile birbirimize baktık.
Bulut yanımdaki koltuğa oturdu. "Ben biliyordum Duygu iyileşecek. Ne zaman taburcu olur Duygu?"
'Taburcu olamaz Duygu' hemşirenin bakışları bunu anlatıyordu. Boğazını temizledi. "2-3 güne, belki daha erken." diye yanıtladı hemşire. "Ciddi misin?" dedi Bulut çok sevinmişti. Ah ah! "Bulut sen bir odadan çıksana." dedi hemşire. "Niye?" diye sordu Bulut.
"Ya özel bir şey, hadi çık." deyince hemşire, Bulut kapıya doğru yöneldi. "Tamam," dedi ve odadan çıktı. Hemşire bana doğru döndü . "Seni ameliyat ederken yanımda bir kaç doktor daha vardı. Onları çağıracağım."
"Onlara söyleme benim yanıma getireceğini, yoksa gelmezler." Hemşire başını salladı. "Tamam ben çıkıyorum." Hemşire odadan çıktıktan sonra Bulut içeriye girdi. "Ne oldu?" diye sordu.
"İğne falan yaptı." dedim.
"Bunu benim yanımda da yapabilirdi?"
"Özel bir şey söyledi anlarsın ya bazı meseleler işte önemli değil." Utanmadan yalan söylüyordum bir de. Bulut'un bir şeylerden şüphelendigi çok belliydi.
"Anladım," diye mırıldandı Bulut.
Diğer tarafa doğru döndüm. "Uyumak istiyorum," dedim uykulu bir sesle. Yanıma oturdu. "Sen uyu bende seni izlerim."
"Tamam," dedim ama gerçekten uykum geliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sessiz Evler
Teen Fiction(Smut, şiddet vb. şeyler içerir! Ona göre okuyun.) "Aşkın ateşi yakar demiştim sana," dedi o tanıdık ses. Buradayım, buradayız hepimiz gerçeklerimizle yüzleşiyoruz. Önce ben yüzleşiyorum ama aramızda eksik olan bir şey var Bulut... "Sen!" diye hayk...