Kederin beyni zayıflattığını, onu korkaklaştırıp
Yozlaştırdığını sık sık duyardım;
Bu yüzden bırak ağlamayı, intikam düşün.-William Shakespeare
(Kral IV. Henry, İkinci bölüm)-
Birinin kalbinin kırıldığını anlamak için özel bir empati yeteneğine ihtiyacınız yoktur. Bu; kolayca anlayabileceğiniz bir şeydi. Özellikle de o kalbin kırılma sebebi sizseniz, kalbini kırdığınız kişinin çatırdayan kalbinin sesini, o kişi kaç metre uzağınızda olursa olsun duyardınız. Bir zamanlar sadece bana ait olan keyif odamızın kapısında durup ahşap pervaza yaslandım. Jaeyun üzerinde pijamaları, ayaklarını altına toplamış bir halde kanepede oturuyordu. Suratı çok huzurlu görünüyor olsa da, içten içe attığı çığlıkları duyabiliyordum. Yanına gidip kendimi kanepeye attım. Bacağım bacağına değecek kadar yakındık.
Jaeyun gerildi; vücudu sertleşti ama dönüp bana bakmadı. Sessizce kitabını okumaya devam etti. "Aşağıda pek bir şey yemedin. Aç olmadığına emin misin?" Diye sordum onu konuşturabilmek umuduyla. Eve geldiğimizden beri sessizdi. Pastasını sessizce üflemiş, annemlerin sorusunu zorlama bir neşeyle cevaplamış ve iyi hissetmediğini söyıeyerek yukarı çıkmıştı.
"Eminim." Başka bir şey söylemedi ve kitabını okumaya devam etti. Kravatımı gevşetirken bir süre huzurla kitabını okumasını izledim, ardından gömleğimin bir kaç düğmesini açarken kitabını görmeye çalıştım.
Peter Pan.
Jaeyun'un kitap okumaya olan sevgisinin farkındaydım. Buraya taşındığında yanında bir sürü kitap getirmişti. Ayrıca boş zamanlarında kütüphanemdeki kitapları incelediğini sırayla okuduğunu biliyordum. Okuduğu diğer şeylere kıyasla Peter Pan tuhaf bir seçimdi.
"Biliyor musun," dedim, "Peter Pan benim en sevdiğim kitaplardan birisi."
Şaşkın bir ifadeyle alnını kırıştırdı ve bu söylediğime inanamıyormuş gibi bir bakış attı bana.
Gözlerinin içine bakarak "Ciddiyim," dedim. "Ben ve Jay büyürken bu kitabı sayısız kez babamdan dinledik. Bu yüzden en sevdiklerimden birisi." Bir şey söylemedi ama dikkatinin artık tamamen üzerimde olduğunu biliyordum. "'Her şeyi oluruna bırak, zamanla unutulur gider.' Bu benim kitaptan en sevdiğim alıntı."
"Tam da sana göre," dedi iğneleyici bir tavırla. Sesindeki öfkeyi sezebiliyordum. Sorun değil, benimle konuşmaya devam ettiği sürece öfkesiyle başa çıkabilirdim.
"Biliyor musun, bazıları Peter Pan'in hiç de basit bir kitap olmadığına inanıyor. Yani ilk bakışta masum bir çocuk kitabı gibi duruyor olabilir ama bazı insanlar Peter Pan'in ölüm meleği olduğunu düşünüyor. Hatta kitabın başında şöyle bir kısım var; 'Onun hakkında garip hikayeler anlatırdı; mesela bir çocuk öldüğünde Peter Pan gideceği yolun bir kısmında ona eşlik edermiş ki çocuk korkmasın.'"
Bana çatık kaşlarıyla bakmaya devam etti ve bunu konuşmaya devam etmek için bir fırsat olarak değerlendirdim. "Bu durumda da Var Olmayan Ülke, aslında çocuklara özel olarak tasarlanmış bir ölüm sonrası yaşam alanı olmuş oluyor. Sen ne düşünüyorsun?"Jaeyun bana baktı. Yüzü ifadesiz olsa da, gözlerinden adeta ateş fırlatıyordu. Kitabı sert bir şekilde kapatıp sephanın üzerine bıraktı ve "Keyfimi kaçırmakta üzerine yok biliyorsun, değil mi?" diye homurdandı. Cevap vermeme fırsat vermeden odadan çıktı ve bir kaç saniye sonraslnda yatak odamınızın kapısının sertçe kapatıldığını duydum. Kanepenin yastığını kucaklarken gözlerimi kapattım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
d!e for you' jakehoon [on hold]
FanfictionPark Sunghoon acımasızdı. Elleri sayısız kez kana bulanmıştı ve bu onun pişmanlık duyduğu bir şey değildi. Zayıf olanın avlandığı bu dünyada Sunghoon, avcı olmayı tercih etmişti. Çoğu zaman bir kalbinin olduğundan bile şüphe eder, eliyle göğüsünün...