EKSİK HİKAYE (+18)

Bölüm 77 : Bulaşıcı(+18)

İyi Okumalar🤍

"Ateşin düşmüş nasıl hissediyorsun kendini?" elindeki ateş ölçere bakarak geri çekilirken sordu.

"Boğazım yanıyor Çağl...hapşuu" burnumu elimdeki peçeteye sildikten sonra yorganın altına iyice yerleştim.

"Ah be Defne nasıl kaptın şifayı bu kadar? Hay Allah akşam da Kıvançı alacağım. İnşallah bulaşmaz ona da Kıvanç zor atlatır gribi."

"Tüh, inşallah Çağlar." diyerek ona arkamı dönüp uyumaya çalıştım.

"Sana ıhlamur yapacağım ben gelene kadar dinlen." benden bir cevap alamayınca gerisin geri kapıya yürüdü ve odadan çıktı. Çağlar dünden beri bana mesafeli davranıyor sanki ilgilenmesi gereken bir işmişim gibi bakıyordu. Rutin olarak ateşimi ölçüyor terlemişsem üzerimi değişmeme yardımcı oluyor zorla bir şeyler yedirdikten sonra yanımdan ayrılıyordu. Gerçi bende bunların dışında tüm vaktimi uyuyarak geçirmiştim ama yine de yanımda olmasına bana şefkat göstermesine de ihtiyacım vardı. En azından bu durumu dillendirmeyecek kadar akıllıydım çünkü farkındaydım yaptığı her şeyi bilinçli bir şekilde yapıyordu beni kışkırtmak için benden uzak duruyordu ama ben de hemen oltaya gelecek kadar saf değildim onun oyununa onun yöntemiyle karşılık verecektim.

Daha yarım saat bile olmamıştı ki Çağlar elinde bir tepsi üzerinde kocaman bir kupayla içeri girdi.

"Defne ıhlamurunu getirtim iç sıcak sıcak terle iyice gece de uyumadan önce duş alırsın yarına bir şeyin kalmaz umuyorum. Ben şimdi çıkıyorum Kıvançı alacağım trafiğe takılmazsak geliriz hemen sen yataktan çıkma."

"Çıkacak halim yok zaten." Uzattığı kupayı elime alıp dudaklarımı götürdüm biraz üfledikten sonra bir yudum aldım bol limonlu ve ballıydı.

"Teşekkür ederim."

"Sıcak sıcak iç de hemen iyileş." Başımı sallamakla yetindim.

Çağlar üzerindekileri bir çırpıda çıkardı ve yatağın kenarına katlayıp koydu. Üzerinde sadece boxerı ile bana arkasını dönüp dolaba yürüdü ve kapaklarını açtı. Altına bir kot pantolon giydi üzerine beyaz bir gömlek geçirdikten sonra dolabın kapaklarını tekrar kapattı. Benim makyaj masama yönelip saatini aldı ve koluna taktı parfümünü sıktı ve alışık olduğu bir hareketle saçlarını düzeltti.

"Çağlar?"

"Efendim?"

"Nereye böyle?"

"Anlamadım? Söyledim ya Kıvançı alacağım diye?"

"Evet Kıvançı alacağım dedin. Öyleyse bu özen kimi?"

"Ne özeni Defne? Her zaman ki halim."

"Çağlar bir eşofman geçir altına git işte parfüm neden sıkıyorsun biri mi koklayacak seni beyaz gömlek ne alaka ayrıca?"

"Defne oğlumu almaya pijama ile gitmek istemiyorum bir haftadır görmüyorum çocuğumu, özledim. Sadece bir kadın için mi özenmeliyim oğlumda beni iyi görsün istiyorum çocuklar söylediklerimizi değil gördüklerini öğrenirler."

"Tamam Çağlar bir şey demedim farz et." Bana cevap vermeyi tenezzül bile etmedi. Arkasını döndü ve çıktı gitti odadan bir görüşürüz bile demeden.

Aradan bir saat geçmişti ben elimde kitabım, yatağın aynı köşesinde aynı pozisyonla yatıyordum. Önce dış kapının açılma sesini ardından da merdivenleri hızla çıkan bir çift ayak sesini işittim. Ardından yatak odasının kapısı tıklatıldı.