EKSİK HİKAYE (+18)

Bölüm 29 : Kıvanç'ın Yeni Yolu

İyi okumalar🤍

Son akşam yemeğimizin üzerinden günler geçmişti. Çağlar ile çok fazla görüşmeye fırsatımız olmuyordu çünkü ikimiz ayrı ayrı evlilik işleriyle uğraşıyorduk üstelik o bir de işe gidiyordu ve Kıvanç ile ilgileniyordu.
Geçtiğimiz gün Kıvanç için araştırdığım okula gidip yerinde bir gözlem yapmak istedim ve düşündüğümden bile daha güzel bir yer çıktı sadece hafta sonları gideceği ve sosyal bir çevre edinebileceği bir okuldu. Benim her ne kadar içime sinse de son kararı verecek olan Çağlar ve Kıvanç'tı.
İşte bugün hep birlikte gidip okulu gezecektik ve Kıvanç kabul ederse kaydını yaptıracaktık. Hazırlanmış Çağlar'ın dışarı çıkmam için atacağı mesajı bekliyordum. Sonunda mesaj geldiğinde anneme veda edip dışarı çıktım. Derya finalleri için okula dönmüştü ve bir iki haftaya tekrar dönecekti. Çünkü 3 hafta sonra nikahımız vardı.
Dışarı çıktığımda arabanın önüne yaslanmış beni bekleyen Çağlarla karşılaştım. Sanki her gün biraz daha yakışıklı oluyordu.

"Merhaba Çağlar'cım." Diyerek başımı omzuna yasladım. Hemen bana karşılık vererek kollarını gövdeme sardı.

"Merhaba Defnem nasılsın bakalım?"

"İyiyim siz nasılsınız?"

"İyi işte bildiğin gibi. Annene bir selam vermeden gidersek ayıp olmaz mı Defne?"

"Annemin işi başından aşkın hiç bölmeyelim onu evin altını üstüne getirmiş durumda."

"Çeyiz işleri mi?"

"Galiba bende çok anlamadım daha çok bir şey arıyormuş gibi. Anlatmıyor."

"Çıkar ne olsa yakında."

"Evet öyle. Kıvançta durumlar nasıl okul görüşmesi için istekli mi?"

"Eğer yine rol yapmıyorsa istekli gibi görünüyor bugün daha iyi anlayacağız"

"Hadi o zaman geç kalmadan gidelim bir an önce" arabaya binip Kıvançla da selamlaştıktan sonra yola koyulduk. Tüm yolculuk boyunca Kıvanç'ın ağzını aradım ama hiçbir şey belli etmedi sanırım bu kez kendisi de istiyordu.
Okulun önünde durduğumuzda Kıvanç'a okulu izlemesi için biraz fırsat tanıdık ve bahçe kapısından içeri girdik. Bahçede Kıvanç yaşlarında bir sürü çocuk oyunlar oynuyordu. Biz doğruca okula girip üst kata müdür hanımın odasına çıktık. Kendisi de zaten bizi bekliyordu. Kapıyı tıklatıp içeriden ses bekledik.

"Gelin." Beklediğimiz sesti.

"Merhaba Müjgan hanım."

"Ah, ben de sizi bekliyordum. Hoş geldiniz buyun lütfen." Önce Çağlar'a elini uzatarak tokuştu sonra da kıvançla selamlaştı ve boş koltukları göstererek oturmamızı istedi.

"Umarız çok bekletmemişizdir Müjgan hanım malum trafik biraz da uzakta oturuyoruz."

"Hayır hayır ben de yeni geldim tam zamanında geldiniz. O zaman size ve küçük beye okulu gezdirmekle başlayalım isterseniz. Biliyorsunuz ki kurumumuz öğrencilerini bünyesine dahil etmeden önce küçük bir sınavdan geçiriyor. Eğitmenlerimizin gözetiminde gerçekleşen bu sınavda çocuğumuzun uygunluğu konusunda karar veriliyor. Zaten bunları daha önce Defne hanımla konuşmuştuk haberiniz dahilinde olduğunu düşünüyorum."

"Evet, elbette biliyoruz o halde bir an önce okulu gezebiliriz Kıvanç bu konuda sabırsızlanıyor." Çağlar'ın başka biriyle konuşurken ciddileşen yüz ifadesini eriyerek izledim.
Hep birlikte kalkıp müdür hanımın odasından çıktık. Müdür hanım önümüzde kıvançla birlikte yürürken bizde Çağlar ile peşlerinden gidiyorduk.
Öncelikle üst katta ki dersliklerden başladık etüt odası tarzındaydı çocuklar bireysel ders çalışıyorlardı her birinin ayrı bir öğretmeni vardı. Daha sonra Kıvanç'ın dikkatini en çok çeken odaya geldik. Kütüphaneye. Burası benim bile ilgimi çekmişti çok büyük ve göz alıcıydı. Çok fazla kitap vardı. Kıvanç sırf burası için bile kayıt yaptırmayı kabul edebilirdi.