Bölüm 72

170 11 2
                                    

''Ruby''

"...Evet?"

"Sana ne olduğunu sordum. Şu an neler olduğuna dair en ufak bir fikrim yok."

Dilim düğümlendi ve midem bulandı.

Bu gereksiz şeyi teyit etmek zorunda değilsiniz!

(Leah) "B-Benim saç tokam yüzünden mi kavga ettiniz?"

Yine aynısı oluyor işte.

Saç tokasını bulmak isteyen Leah ani bir ciddiyet atmosferi içinde bize bakmayı bıraktı ve gözyaşlarına boğuldu.

Korkmuş gibiydi.

Onunla ağlamak istiyordum.

Ama burada ağlarsam, bu sadece negatif etki olacaktı.

Masum, çocuksu bir imaj istiyordum, küstah, aptal bir imaj değil!

Daha da kötüsü, lanet olası zehirlenme girişimi, fail ve kurbanın net bir resmini oluşturmaya yardımcı oluyordu.

Sör Ivan, bu beklenmedik rahatsızlıktan kısa bir süreliğine aklı başından gitmişe benziyordu.

Leah ağlamaya başlar başlamaz ortamdaki gerginlik bir anda dağıldı. Bu duruma maruz kalmasaydım, Sör Ivan'ın beklenmedik kardeşçe davranışından derinden etkilenirdim.

"Ne... Leah. Hey, neden birdenbire ağlıyorsun? Ağlama kardeşim."

"B-Benim, saç tokam, benim yüzümden, uhhhnn!"

Zavallı Leah, Flaya ile onun güzel saç tokası için kavga ettiğimizi düşünüyordu. Böyle olmasını tercih ederdim.

Ellenia gözlerini bana dikmiş hâlâ bir cevap bekliyordu.

Açık sarı saçlarını geriye atmak için çabalayan Sör Ivan da gözlerini bana çevirdi.

(Ivan) "Aman tanrım. Neler oldu Leydim? Cevap vermeyecek misiniz?"

Alçak sesine karşı yutkundum.

Belki de sadece her zamanki ısrarcı davranışına alışkın olduğum için sakin davrandığında farklı biri gibi görünüyordu.

"Leydim?"

Sessizliğim karşısında Sör Ivan tekrar bastırdı. Gözleri farklı bakıyordu. Belki de sinirliydi.

Yüzü kızgın ifadesine göre daha korkunç görünüyordu.

Kalbim tilkinin önünde atılmış tavşan gibi atarken. Ani panik duygusu beynime hücum etti.

Flaya'nın bana söylemeye çalıştığı şey buydu.

O tüm bu olanlara katlanmak zorunda değildi.

Nasıl olursam olayım, sonunda...

Kahretsin, sadece yaşamak istiyorum!

Ölmek istemiyorum!

Neden beni uçurumun kenarına itiyorsun?!

(Ellenia) "Ruby, neden bir şey söylemiyorsun?"

(Flaya) "Yeter artık Ellen. Daha fazla yaygara istemiyorum. Bence sadece şaşırdı. Sizde artık gitmelisiniz, efendim. Leydim çok korktu."

Nazikçe araya giren ve elini Ellenia'nın omzuna koyan Flaya'nın gözleri hızla yanımdan geçti.

Komik, sitem dolu bir bakıştı. Bunu yapan ben olmalıydım!

"ah.... Kardeşim, seni aptal!"

"Hah, ne yapıyorsun? Seni küçük-!"

Gözyaşlarını silerken aniden abisinin bileğini ısıran Leah, küçük ellerini aşağı yukarı hareket ettiriyordu.

HOW TO GET MY HUSBAND ON MY SİDE (Türkçe Novel)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin