Bölüm 11

560 42 6
                                    

Ellenia sabahın erken saatlerinden beri dışarıdaydı. Evde sadece asık suratlı hizmetçiler vardı.
Beni uyandırmaya gelen hizmetçiye kahvaltı yapmayacağımı söyledim. Yüzüme sevimli bir ifade takınarak dışarı çıktım. Bu sabah kimse bana bakmaya gelmedi.

Kalpsiz insanlar...

Yine de, bütün sabah yatakta olmak iyi hissettirdi. Ama zamanda kaybıydı. Yataktan kalktım ve banyoya gittim. Kendim yıkanabildiğim için çok mutluydum. Ilık suyla yıkandım ve soyunma odasına yöneldim. Elbiseleri tek başıma giymek asla kolay değildi ancak bazı basit gündelik kıyafetleri başkalarının yardımını almadan giyilebilirdim. Korsemi sıkıp tunikleri giydikten sonra kolları beyaz kabarık yeşil sade bir elbise giydim. Elbiselerimi tek başıma giyme konusunda pratik olmalıyım. Bir dahaki sefere nasıl olur bilmiyorum.

Solgun tenimi kapatmak için biraz makyaj yaptım, uzun saçlarımı parlayana kadar taradım ve nazikçe odadan çıktım. Halılarla kaplı beyaz mermer koridorda ki merdivenlerden aşağı inerken, girişte heykel gibi duran muhafızları gördüm.

Mızrağını tutan muhafızlardan biri daha fazla dayanamayarak yüksek sesle konuştu. "Bir şeye mi ihtiyacınız vardı Madam?"

"Rahatsız ettiğim için özür dilerim. Kocamın nerede olduğunu biliyor musunuz?”

"Üzgünüm, Dük'ün nerede olduğunu bilmiyoruz."

Diğer şövalye cevap verenin omzuna dokundu. Yoksa ikisi bir an için bakıştılar mı?

"Emin değilim ama Bayan Ellenia bugün öğle yemeği saatinde Leydi Furiana ile Elmos limanına uğrayacaklarını söyledi."

"Ah-"

“…..”

“……bildiğiniz gibi, Dük şu sıralar kötü bir ruh hali içinde ve sadece ikisi onu iyi hissettirebilir."

Anlıyorum. Sadece bu iki kız kendini beğenmiş kocamı sakinleştirebilirdi... Sormadığım bir şey için fazladan bilgi verdiler. Kendisini iyi hissetmemesinin nedeninin benim hatam olduğuna eminim. Ve evet, yerimi biliyorum.

Herkes Flaya’yı kıskandığımı görmek için can atıyordu. Flaya'nın şu an benim yerimde olmayı hak ettiğini düşündüklerine eminim. Kıskançlık krizlerimi görmek için can attıklarını da biliyorum. Orijinal kitaptaki Rudbeckia'nın neden Flaya yüzünden zor zamanlar geçirdiğini anlayabiliyordum. Zaten kötü bir üne sahipken, her taraftan bunu yapmaya teşvik edilmesi çok doğaldı. Her neyse, Izek şu anda Elmos Limanı'nda olmalı.

"Anlıyorum. Teşekkürler."

Bir anlık sessizlik oldu. Muhafızlar heykel gibi durmaya devam ederken ben hala yüzümde gülümsemeyle onlara bakıyordum.

Çok geçmeden kasvetli bir ses duyuldu, "İhtiyacınız olursa size at arabası ayarlayabiliriz Madam."

"Teşekkürler bayım. Çok kibarsınız."

💛

Karaya ilk adım attığım Elmos Limanı, taze deniz meltemi, açık rıhtım manzarası, deniz fenerleri, yakındaki hanları ve barları ile huzurlu ve egzotik bir yerdi. Ama şimdi, şehir muhafızları ve zırhlı Paladin'ler her yerde birbirine karışmıştı ve bu güzel limanın manzarasını bir şekilde kasvetli ve ürkütücü hale getiriyorlardı. Ne yapıyorlardı? Ortam oldukça ciddiydi, toplantı mı yapacaklar? Yoksa önemli biri mi geldi? Hikayenin bu noktasında yabancı bir VIP'nin ziyaret ettiğini hatırlamıyorum.

Arabayı durdurup yürümek için indiğimde, alçak taş duvarın hemen karşısındaki bir barın etrafındaki merdivenlerde oturmuş, güpegündüz bira içen bir grup muhafız ve şövalye gördüm.

HOW TO GET MY HUSBAND ON MY SİDE (Türkçe Novel)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin