Bölüm 5

758 51 1
                                    

Oda kısa sürede sessizleşti. 

Başımı sardığım kollarımı indirdim ve gözlerimi tekrar açtım. 

Davetsiz misafir yavaş yavaş parçalanarak, ölü bir güve gibi yere düştü ve kalıntılardan siyah duman yükseldi. 

Parlayan mavi bir kılıçla ayakta duran bir adam bana doğru döndü. Kalbim hızla çarpmaya başladı. Az önce olanlar yüzünden mi, yoksa beklenmedik ilk karşılaşma yüzünden mi bilmiyordum. Yoksa onda olan bu denli güçlü aura yüzünden miydi? 

Gümüşi mavi saçları, berrak kırmızı gözleri, keskin çenesi ve belirgin yüz hatları Ellenia'nınkine oldukça benziyordu. 

Kişilikleri oldukça farklı görünüyordu. Ellenia eski, soğukkanlı bir buz prensesi gibiyse, bu adam daha çok barbar ve tehlikeli gibi görünüyordu. Bana karşı bakışları o kadar sertti ki tüylerim diken diken oldu. 

Neden bana öyle bakıyorsun? 

"Hangi sebeple?" 

"Ne?" 

"Bunu neden söndürdün?" 

Şömineyi söndüren kişi ben olsaydım, onun bu ses tonu beni telaşlandırır herhangi bir mazeretim bile olmazdı. Sahiden bu kargaşaya benim mi neden olduğumu düşünüyordu? 

"Neden bilmiyorum..." 

"Böyle davranmak zorunda değildin. Yeterince dikkatli mi değilsin, yoksa bu daha sonra bana karşı kullanmak istediğin bahanelerden biri mi?” 

Ayrılmak için bir bahane bulmaya çalıştığımı düşünüyordu. Benden hoşlanmayacağını biliyordum ama bugün yaşadığım şey şimdiye kadar yaşadığım en kötü deneyimlerden biriydi. Bu yaşayacağım şeylerin başlangıcıydı yani daha gidilecek çok yol vardı. 

O sırada Ellenia geldi. Sakince kardeşinin yüzüne baktı. 

"Bu kadar aceleci olma kardeşim. Kimin yaptığını henüz bilmiyoruz. O yapmış olsa bile böyle olacağını bilemezdi. Ayrıca Romagna'da, burada olduğu gibi meşaleler yoktur." 

Seni seviyorum Ellen. Ölecek olsam bile seni kurtaracağım ve öyle öleceğim. 

Ellenia'ya doğru uzandım ve elbisesini tuttum. Üzerinde günlük kıyafetler, vardı. Muhtemelen odaya gelmeden önce çay içiyordu. 

"O kadar üşümüş bir halde uyandım ki..." 

"Eee? Anlat." 

Oldukça kendine özgü bir karakterdi. 

Kısa bir nefes aldım. Gözlerim dolmuştu. Sesimin titremesinin nedeni rol yapmak için değil, kılıcı ateşli bir bakışla tutan kocam yüzündendi. 

Cehennemden yeni çıkmış Şeytan'ın vücut bulmuş haline benziyordu. Cesare'nin benzeri karşımda gibiydi. 

"Bir anda uyandım ve şöminenin söndüğünü gördüm..." 

"Ah, demek sen değil başka biriydi. Kim? Kız kardeşim? Ben?" 

"Abi." 

HOW TO GET MY HUSBAND ON MY SİDE (Türkçe Novel)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin