~2.S-8.B~

126 20 56
                                    

Müzik önerisi: Dedüblüman - Rüya gibi

Yeşilin en güzel tonunda olan gözlerini, zümrüt gözlerini karanlık duvara açtı..
Karşısında birilerini bulmayı beklemiyordu. Fakat bir grup insan vardı, bağlıydı. Önlerinde ise yakut gözlü biri vardı ve şeytanımsı kızıl gözleri ile zümrüt gözlü çocuğa bakıyordu...

; panik odasına hoşgeldin midoriya~

Resmen buz kesmişti, garip bir şekilde sesi ile tüyleri diken diken olmuştu. Etrafına bakındı, bakındı, bakındı ama görüp görebileceği tek şey karşısındaki insanlardı. Yakut gözlü bir anda yüksek bir ses tonu ile konuşmaya başladı.

; boşuna etrafına bakınmaya çalışma burada sadece biz ikimiz varız

Aklını karıştırıyordu, apaçık belliydi. N'oldugunu bir tık bile anlayamamıştı, öylece onun yakut gözlerine bakıyordu.

;konuşmayacak mısın Midoriya?

Midoriya...İsmi buydu evet, onun bunu söylemesi garipti. O gözlerin sahibi kendisine bunu dermiydi?
Deku, bu isime aşinaydı. Belki kendi ismi bu olmayabilirdi ama onun seslendigi isim olan Deku, kulağına daha hoş geliyordu.

Karşısındaki Bakugou Katsuki idi.

Fakat tek bir sorun vardı, Bakugou ona çocukluğundan beri ilk defa Midoriya diye sesleniyordu.
Bu iş garipleşmeye başlamıştı.

Deku: Konuşmam gereken bir konumu vardı, gözlerimin kendimi anlattığını düşünüyordum?

Bakugou: her zaman düşündüğün olmazmış, bazen ne gözler ne sözler anlatmaz insanı.

Deku: bu da ne demek şimdi?

Bakugou: demek istedigim burda onca arkadaşının bağlı olması hiç mi garip değil?

Deku: uh-.. Evet garip-?

Bakugou: onlar ölecek Midoriya, senin suçun yüzünden ölecekler ^^

Deku: ha- ben birşey yapmadım ki?!

Bakugou yaklaşıp Midoriyanın çenesinden tutup sert bir şekilde kaldırarak kendisine bakmasını sağladı.

Bakugou: kaçırıp bodrumda tutarak bana kabuslar gördürmen ve travmalar yaşatmanı saymazsak evet birşey yapmadın izuku midoriya.

Midoriya iyice sessizleşti ve kendini suçlu hissetmeye başlamıştı. Ona aşıktı, sadece onu iyi biri yapmak istiyordu. Travma yaratmak değildi amacı. Ya da onun kötü kabuslar görmesi değildi.
Tek istediği kendisininde onu anlamasıydı.

Bakugou çekildi.

Bakugou: niye uzatıyorum ki?.. Hemen başlamak güzel olur~

Kenarıdaki bıçağı aldı ve ilk olarak Denkinin yanına geldi. Bıçağı boynuna sapladı ve acı bir feryat yükseldi...
Midoriya yutkundu ve sadece bakmakla yetinebildi, ne yapabilirdi ki? Stresten düşünemiyordu bile...

Herşeye bir çözümü olan İzuku Midoriya bu sefer tamamıyla çaresizdi... Tamamen..tümüyle..sadece çaresizlik içinde...

Bıçağı bir anda çekti yere kanlar akmaya başladı, bu sefer geldi Urarakanın yanına.

Deku: y-yapma..

Baktı deku'ya.

Bakugou: neden? Neden yapmamamı istiyorsun? Bana bir neden söyle Midoriya.

Deku: sadece başkalarına zarar vererek, nasıl bir ders vermeyi amaçlıyorsun...

Bakugou göz devirir sonra ise Deku'ya ciddi bir yüz ifadesi ile bakar. Elindeki bıçağı Uraraka'nın boynuna sürterken konuşmaya başlar.

Bakugou: hepsi senin yüzünden Deku. Benim annem nasıl biri bilmiyorsun, babamın ölümü neden bilmiyorsun, annemin sürekli beni suçlandığını bilmiyorsun ve biliyor musun bilmiyorum ama çevremde neler olup bittiğini insanların bana ön yargılı olmasını hiçbirşeyi bilmiyorsun. Buna rağmen bana "ceza" vermek istiyor ve bunlari yapıyorsun. Ne kadar doğru?..

Deku: anlatsaydın bilirdim! Ben senden çok mu şey istedim huh? Ayrıca neler olup bittiğini bilmiyordum, sende diyorsun işte... Benim 1 tane bile arkadaşım yoktu sürekli beni zorbalıyordun dövüyordun uzaklaştırmaya çalışıyordun şimdiyse?! Şimdiyse arkadaşlarımı benden ayırmak için onları öldürmek ile tehdit ediyorsun!

Bakugou: söyle bana, ne yaşatmışım sana? Görende benden çok acı çekti sanacak.

Deku: burda ben kendi acımı yada senin acını kıyaslamıyorum! İkimizde eşittik ve eşidiz.

Bakugou: benim babam beni istemediği için intihar etti, seninki sadece sizi öylece terk edip gitti ve senin onu görmediğin için endişelenecek birşeyin de yoktu?.. Birde beni düşün annem sürekli babamın ölümünden beni sorumlu tutuyor, onun ölüm anını gözlerimin önünde görmüşdüm, annem kahraman olmam için beni sürekli darlıyor, güçlüler ile takıl güçsüzlerin acısını umursama diyerek büyütüyor, hayatta o kadar şansızim ki bir omega olarak bir kahraman olmayi düşünecek kadar aptalım?! Hangisi daha ağırmış söylesene bana İzuku Midoriya huh?

Deku hafif sinirlenmişti bu doğruydu ama tek sorun, Bakugou'ya asla babasının kendisini ve annesini terk edip gittiğini söylememişti. Sadece babasinin olmadığını demişti, bu kadarını nereden biliyordu ki?

Bu sefer odaklanıp aklını kullandı, arkadaşlarını kurtarması gerekiyordu o konuşurken zihninden çoktan plan kurmuştu bile! Bileklerindeki o ipleri çözebilmek için Bakugou kendisine bakmazken black whipe ile kolayca açmıştı ve hemen özgünlüğünü geri çekmişti. Anlamasın diyerekten ellerini hala arkasında bağlı tutuyordu, Bakugou tam Deku'nun yanına bıçakla gelmişti ki-

Deku One For All smash kullanarak onun yere düşmesine sebep oldu.

Bakugou: NE YAPTIĞINI SANIYORSUN MİDORİYA VE NASIL KURTULDUN?!?

Anlamıştı ki o kişi kendi yakut gözlüsü değildi... Bunları kafasından silmişti, şu an tek amacı arkadaşlarını kurtarmaktı ve bunu yapacaktı!..

Deku bir hızla Bakugou kendisine gelemeden direk üzerine çıkmıştı ve başlamıştı eşek sudan gelinceye kadar onu dövmeye...

.
.
.
.
.
.
.
.
Aradan saatler geçer.
.
.
.
.
.
.
.
.
.


İzuku gözlerini aralar...

Yine hangi kabustayım ben...

Yan tarafına baktı, Katsuki yanında uyuya kalmış bir biçimde yatıyordu. İkisi bir yataktaydı... Doğru ya, en son Dabi'den Bakugou'yu getirmesi için resmen yalvarmıştı.

Herşey kötü bir kabustu ve gerçek değildi... Bakugou arkadaşlarını öldürmeyecekti, düşündüğü gibi o Bakugou bile değildi... Panik odasının sahibi..Lavinia idi...Belki de sanırım ondan sonsuza dek kurtulmayı başarmıştı ve önüne bakacaktı. Bundan sonra neler olacağına...

Herşeyi bir kenarı bıraktı ve Bakugou'a baktı.

Ona yanaştı ve bir defada olsun sarılmak istiyordu, uyurken bile olsa sarılmak...

Sonuçta her insanın buna ihtiyacı vardır değil mi?

Yaklaşıp ona arkasından sarıldı ve ensesinden öptü, yanık karamelize olan o kokusunu içine çekerek ve iyice sokularak yakut gözlüsünün, altından değerli sarışın saçlarını okşamaya başladı... Onun aslında iyi biri olduğunu biliyordu, bunu açığa çıkaracaktı... İkinci bir hedefi daha vardı Deku'nun...

Söylemekte çekindiğim...Söylemesinde çekindiği.. Bakugou'yu kendisinin yapacağı gerçeğiydi... Bir söz vardır, bilir misiniz? Deku o sözü gerçekleştirmekte emindi... Olmazlara inat olduracak, eninde sonunda onunla beraber olacaktı!

(Oy vermeyi unutmayın milleet çünkü 10-15 oydan az olursa bölüm atmıyorum biliyorsunuz :))

Panik Odası (Dkbk)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin