Yaklaşıp ona arkasından sarıldı ve ensesinden öptü, yanık karamelize olan o kokusunu içine çekerek ve iyice sokularak yakut gözlüsünün, altından değerli sarışın saçlarını okşamaya başladı... Onun aslında iyi biri olduğunu biliyordu, bunu açığa çıkaracaktı... İkinci bir hedefi daha vardı Deku'nun...
Söylemekte çekindiğim...Söylemesinde çekindiği.. Bakugou'yu kendisinin yapacağı gerçeğiydi... Bir söz vardır, bilir misiniz? Deku o sözü gerçekleştirmekte emindi... Olmazlara inat olduracak, eninde sonunda onunla beraber olacaktı!
Fakat... Birşeyler ters gidiyordu,
Deku kendisi sadece Bakugou'yu elde etmek için istiyor iken;
Bakugou'dan yana, o başkasıyla sevgiliydi.
Anne zoruyla bir adam ile sevgili olmuştu.
O ne kadar Deku'dan hoşlansada bir defa kırılan kalp yapıştırıldığında aynı olmazdı. Kendisini kaçırıp o iğneyi vurması sonucu o kabusları görmesini sağlaması bile ayrı bir hataydı kendisi için. O saatten sonra çabalamak bir yana, yoktu çabalamak herkes seçtiği ihtimallerle mutlu olmalı diyordu Katsuki...
Kendisi daha 15-16 yaşında bir genç, annesi zoruyla 20li yaşlarda adamın tekiyle sevgiliydi. Ne yapsın işte böyle bir Dünya da?
Âşıklar kavuşamıyor,
Kavuşanlar aşkından vazgeçiyor.
Yapabilen istemiyor,
İsteyen yapamıyor...
Bilen yapmıyor,
Yapan yaptığını bilmiyor?
Dünya'da böylece kötüye gidiyordu...
Neyse fazla uzattıl değil mi, bu hikayenin başrolü Bakugou Katsuki. Ondan devam edelimde ne gercek ne değil görün:)...
Sabah oldu ve Katsuki gözlerini aralayıp baktı etrafına..
Bakugou'dan
Neredeyim lan ben?..
Belime sarılmış bir çift el hissederek yan tarafıma baktım ve Deku vardı... Bir dakika Deku vard- DEKUYLA NİYE YATIYORUZ?!
Hay sikeyim, saat kaç ulan?
Telefonuma uzanarak aldım elime ve açıp saate baktım.
07:12
Hadi ama ciddi misin sen? Annem beni gebertecek gelmedim diye! Off...
Çekilmeye çalıştım ama o kadar sıkı sarılıyordu ki bırakmak istemezcesine en son Deku'ya doğru dönüp baktım. Evet, uyuyordu. Uyumuşken acaba öpsem birşey olur mu-? Tamam tamam yapmayacağım uyanırsa ya*rağı yeriz...
Birde bugün Akio ile buluşacaktık, gerçi kendisi buluşmak istemişti. Gitmemem daha iyi! O adamın ne zaman ne yapacağı hiç belli durmuyor...
Hafifçe Dekuyu dürttüm onu uyandıracakdım çünkü okula geç kalmıştık. Bana doğru gözlerini araladı ve uykuluca "günaydın yakutum..." Dedi. TAMAM CİDDEN YAKUTUM NE ULAN BEN NEYİNİM SENİN A A AAA
Tek bir günaydın verebildim ve sarılmayı bırakmasını istedim o ise uykulu uykulu homurdandı hayır dercesine.
Var ya şurdan ağzına bir çakacaktım görecekti hayırı- tamam öhöm!
Bakugou: Deku hareket bile edemiyorum salmayı düşünmüyor musun?
Deku: bilmemm.. düşünüyor muyum?.. *iyice çeker kendine Bakugou'yu ve boynuna gömer başını*
Bakugou: Dekuu!
Deku: kacchaaan..?
Bakugou: off...
Geçirdim kafasına bir tane.
Deku: ah! Napıyorsun be!!
Bakugou: sen mi bırakırsın? Ben mi bırakmanı sağlayayım?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Panik Odası (Dkbk)
أدب الهواةAnlamakta fazlasıyla güçlük çekebileceğiniz upuzun bir seri ile selamlıyorum sizlerii! . . . Panik odasına hoşgeldin~ Başlangıç tarihi: 22/04/2023
