0.3

878 127 38
                                    

"O zaman" diyen genç kız elinde ki kalemi bilgisayara doğru tuttu.

"Bu kısmı ben araştırırım, Seungmin de alt yapılara baksın" diyerek fikrini sundu.

"Bana uyar" diyen Seungmin ile diğer iki genç de onayladı. "Tamam" diyen Seayon gerilmiş "Başlayın" demesi ile hepsi kendine düşen kısmı yapmaya başlamıştı.

Bir eli çenesinin altında araştırmasını yapan Seungmin, önüne çektiği defteri ile de notlar çıkardı.

Haru ile küçük sohbetleri hariç ses olmazken bir süre sonra başını geriye atıp gözlerini kapattı.

"Ne oldu Seung?" diyen Haru ile Seayon da onlara döndü. Genç elini salladı iki yana "Gözlerim yandı biraz sorun yok".

Haru ikna olurken "Dinlensin biraz gözlerin" diyerek defterine döndü. Seungmin de gözlerini kaşıyıp etrafına bakınmış "Bize kahve alayım ben bu sırada" demişti.

"Olur şekersiz benimki" diyerek elini kaldırdı genç kız. Seungmin diğer ikisine dönerken "Benimde şekersiz" dedi Haru.

"Bende şeker olsun ya" diyen Hajun ile onaylayıp kalkarken "Gelmemi ister misin?" diye sordu Hajun.

"Yok giderim hemen zaten, aksamasın çalışma".

Seayon da başını salladı hızla "Kaytarma Hajun kaytarma". Genç sandalyesinde kayarken Seungmin gülüp kahve makinasına ilerledi.

Hepsinin kahvesini hazırlayıp tepsiye koymuş kendisi ve Hajun'un kahvesine şeker atmıştı.

Tepsiyi alacağı sıra "Bana da bir kahve lütfen" diyen ses ile şaşkınlıkla arkasını döndü.

"Minho?" demesi ile uzun kahve saçlı güldü. "Naber köpüş, Jeonginlerle misin?"

"Hayır, proje için diğerleriyle buluştum. Ekran gözünü yakınca bahane edip kahve almaya geldim".

Minho masalara bakınmış gördüğü kız ile gülümsemişti "Anladım, biz daha ileride oturuyoruz çıkarken uğra istersen".

"Olur. Kahve mi alacaksın sende". İç çekip başını salladı genç "Changbin beyfendinin isteği üzerine evet".

Seungmin gülmüş kendi tepsisini almıştı. "Görüşürüz o zaman" demesi ile Minho göz kırpıp "Görüşürüz güzellik" dedi.

Yüzünde ki sırıtış ile yanından ayrılıp arkadaşlarının masasına vardı. Kahveleri dağıtırken yerine oturup tekrar ödeve döndü.

Arada fikir alışverişleri yaparak üç saat çalışmış en sonunda kapatıp sohbet etmeye başlamışlardı.

"Edebiyat yerine keşke radyo televizyon okusaydım. Çok salağım ben".

Haru'nun bölümünde şikayet etmesi ile diğerleri güldü. "Ben çok memnunum valla, ünlü yazar olduğumda arkamdan ağlama Haru".

Kızın saçlarını savurması gözlerini kıstı Haru. "Senin ego çok yüksek he"

"Tabiki Seungmin ile yazar olacağız biz. Di mi Minnie".

Seungmin gülümseyip başını salladı. "Evet siz ağlayın". Seayon da gülmüş genç ile beraber diğer ikiliye dil çıkarmıştı.

Ağzından tch sesi çıkan Hajun "Sizden zengin olmazsam var ya" dedi. Gülüşerek ve sessiz olmaya özen göstererek sohbete devam etmiş en sonunda kalkmışlardı.

"Benim arkadaşlarım burada hala, görüşürüz size" diyerek el salladı. Çantasını takıp kütüphanenin diğer ucuna doğru adımladı.

Görüşüne giren üçlü ile gülümseyip yanlarına gitti. Minho'nun yanında ki boş sandalyeye oturup "Selam küçüğünüz geldi" dedi mutlu sesle.

"Hoşgeldin bebeğim, ne yaptın?" diye soran Chan ile onun kahvesine uzanıp içti.

"Yarısına geldik diyebilirim yarın tekrar buluşacağız".

"Anlaşabildiğin kişiler mi?" diye sordu bu sefer Changbin.

"Evet. Yani en azından Haru yakın olduğum biriydi, Seayon ve Hajun da iyi ama".

"Seayonla beraberken bizden bahset azıcık en çok ben ama". Minho'nun heyecanla söyledikleri ile yüzündeki gülüş yavaşça soldu.

İç çekip gülümsemeye çalışarak "Bahsederim Minho" dedi.

"Seungmin"

Gelen ses ile arkasını dönmüş, hızlı adımlarla ona yaklaşan kız ile kaşları havaya kalkmıştı.

"Seayon" diyerek ayağa kalktı. Seayon gülümseyip elinde ki kartı uzattı "Bu senin mi diye soracaktım. Tam giderken fark ettim".

Seungmin kızın uzattığı karta baktı. "Ay evet benim bu, teşekkür ederim Seayon" dedi.

Otobüs kartını kaybetmek güzel olmazdı tabi. Kız omuz silkti "Sorun değil".

Bu sırada ceketinin çekiştirmesi ile arkasına döndü. Minho gözleri ile kızı işaret etmiş, Seungmin iç çekip Seayon'a dönmüştü.

"Oturmak ister miydin? Sohbet ederdik" dedi. Minho başını uzatıp gülümsedi kıza.

Seayon da onlara gülümseyip "Güzel olurdu ama gitsem daha iyi, başka zamana olur umarım diyelim. Görüşürüz ve iyi çalışmalar size".

Kız onlara el sallarken dörtlü de ellerini kaldırdı. Seungmin derin bir nefes verip yerine oturdu.

"Lan tatlı kızmış harbi, Minho düzgün birini nasıl sevdin".

Dalga geçen Changbin ile Minho hızla omzuna vurdu. "Sus be! Of keşke otursaydı bizimle".

Chan göz ucuyla yere bakan arkadaşına bakmış Minho'ya geri dönmüştü.

"Başka zaman artık, üzme kendini de derse dön".

"Morar verme konusunda çok iyisin biliyor musun?"

"Evet biliyorum".

Küçük bir gülüşme olurken Seungmin de onlara tebessüm etti.

"Neyse en azından Seungmin'e iyi kişiler denk gelmiş diyelim" diyen Changbin ile onayladı onu.

Seungmin bazen Minho ya hak veriyordu. Seayon güzel bir kızdı.

Kişiliği sahte değildi mesela. Bir melek gibi ortama girer herkese nazik davranır ve yüzünde her daim bir gülümseme olurdu.

Yüzü ve fiziği de bu güzelliğine katılırken Minho'nun ondan hoşlanması pek normaldi.

Kendine çektiği bacaklarına başını yasladı ve dersine odaklanmış bedeni izledi.

Seayon'un yerinde olmayı isterdi. Onun kadar güzel olmayı isterdi. Minho'nun sevdiği kişi olmayı isterdi.

---

Nasıl gidiyor

Nasıl gidiyor

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Baysss

Heather // 2min ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin