Sıkıntıdan bağıran beden sırtını sandalyesine yaslayıp başını geriye attı.
Bu sırada banyodan çıkan Jisung gülmüş "Ne oldu?" diyerek tepesinde dikilmişti.
"Bitmiyor bu kitap analizi ya!" diyerek bilgisayarına döndü. Dudakları büzülürken "Kitap da güzel bitmedi zaten" demişti.
"Başın ağrıdı mı!" diye soran Jisung ile gözlerini kapatıp başını salladı. Jisung'un ona masaj yaptığını farkettiğinde geriye yaşlanıp başını Jisung'un göğsüne yasladı.
"Oha senin kalbin böyle hızlı?" diye sordu şaşkınlıkla. Alttan ona bakarken yutkundu sarı saçlı.
"Banyoda takılıyordum da onun şeyi hala hızlı" diyerek yalan attı çabucak.
"Hıh dikkatli olsana ya! Birşey olmadı değil mi?".
Gülümseyip saçlarını karıştırdı "Hayır, iyiyim. Sen ödevine dön hadi".
Huysuzlanan Seungmin ile gülüp kendi yatağına uzandı. Seungmin ise ödevine dönmüş arada Seayon ile konuşup gece 1 doğru ödevini bitirmişti.
"Bitti!" diyerek mutlulukla dosyayı hocasına attı. Bilgisayarını kapatıp esnerken "Vov bu sefer ikiye kadar sürmedi" dedi Jisung dalga geçerek.
"Haha çok komik" diyen Seungmin ile tekrar gülmüştü. Seungmin onun yanına uzanırken sarışının göğsüne yattı.
"Ne oldu? Kedi gibi sokuldun yine" elleri saçlarına giderken konuşması ile omuz silkti Seungmin. "Sen diğerleri ile anlaşıp, kaynaşınca çok mutlu oldum. Sevdin değil mi onları?".
"Hm zaten onlar hakkında bir düşüncem yoktu ki. Biliyorsun hemen yakın olmam ben".
"Evet biliyorum" diyerek göz devirmesi ile güldü. "Minho ile bugün kütüphaneye gittik"
Heyecanla bugün olanları anlatırken buruk bir gülümseme ile onu dinledi Jisung. Eli bir saniye bile yumuşak saçlardan ayrılmazken sevdiği çocuğun sevdiği adamla olan anlarını dinledi.
Ertesi gün dersine giden Seungmin kendi ismini duyması ile arkasına döndü. Minho ona yetişmiş "Naber minik?" diyerek küçüğünün saçlarını karıştırmıştı.
"İyi de senin dersin yoktu sanki bugün?"
"Of hocaya flaş götüreceğim ya" diyerek söylenen Minho ile kıkırdadı.
"Dersin kaça kadar?" diye soran genç ile "Dörtte ya of" diye söylendi Seungmin.
Minho başını sallayıp önüne döndü. "Ordan sonra kütüphane?". Artık klasik haline gelmiş rutinleri ile kocaman gülümsedi Seungmin.
"Olur!"
Geldikleri bölüm binası ile ayrılmışlar Seungmin girdiği sınıfta siyah saçlı kızın yanına oturmuştu.
"Seungmin! Buluştuk buluştuk".
Anında ona dönüp heyecanla konuşan kız ile güldü. "Nasıl geçti?" diye sordu onun heyecanına ortak olarak.
Seayon mutlulukla yerinde dans ederken "Çok güzeldi! İlk önce bisiklet turu yaptık daha sonra gölün kenarında oturduk. Aslında bakılınca çok birşey değil ama o kadar güzel ve huzur vericiydi ki. Of tekrar istiyorum".
"Ama bu çok güzel. İllaki bir sürü şey yapmaya gerek yok ki çok tatlı bir buluşma olmuş".
"Di mi? Of çok seviyorum". Kahkaha atıp "Ee tekrar buluşacak mısınız?"
Hızla başını sallayıp "Evet, bu sefer yemeğe gideceğiz. Ne giysem ki ya?"
Seungmin de biraz düşünmüş "Biraz günlük ama şık bir günlük kıyafet?"
"Hm bak bu aklımda dursun. Sana mesaj atarım gene".
Bu konuda biraz daha konuşmuş, gelen hocaları ile uzun derslerle günlerini bitirmişlerdi.
"Şimdi şuraya yığılıp kalacağım" diyen Haru ile hepsi güldü. "Yoruldum bende ya. Ama daha Minho ile kütüphaneye gideceğim".
"Ne kütüphanesi ya!"
"Minho ile mi?!"
İki farklı ağzından çıkan sesler ile duraksadı Seungmin. "Evet Minho ile ve evet kütüphane ben çalışkan biriyim".
Seayon heyecanla koluna sarılırken Haru ise sırıttı "Seni tanımasam evet diyeceğim. Kütüphaneye gitmemek için takla atıyorsun. Nasıl bu bölüme girdin sen?"
"Ya edebiyatı seviyorum ama kütüphane çok büyük ve kalabalık boğucu yani".
"Bak bak Minhon gelmiş!"
"Bağırma Seayon!"
Kız ve oğlan kahkaha atarken Seungmin ise hafif kızaran yanaklarıyla surat asmıştı.
Bunu fark eden Minho sırıtıp "Ne yaptınız siz benim köpüşe?" diye sordu.
"Uğraştık azıcık" diyerek yanaklarını sıktı Seayon. Seungmin onu ittirip Minho'nun koluna sarılırken büyük olan güldü ona.
Ayak üstü sohbet ederken "Görüşürüz o zaman Seungmin'i çok yorma en son bayılıp kalacak diye korktum".
Haru'nun sözleri ile dil çıkardı Seungmin ona. Seayon ikisine göz devirip Minho'ya döndü "Görüşürüz sıkı sıkı giyinin tekrar hasta olmayın"!
Minho sıcacık gülümsemesini ona sunarken "Tamamdır başkan" demiş bununla kız gülmüştü.
Yanlarından ayrılırken Seungmin hala sarılığı olduğu kol ile yürüyordu.
Kütüphaneye girip akşama kadar ders çalışırken ara da minik molalar veriyor sonra devam ediyorlardı.
"Başım çatladı Minho" diyen Seungmin ile güldü. "Şurayı halledeyim kalkalım" diyerek bilgisayarına geri döndü.
Seungmin ise masaya yatmış camdan büyüğünün yansımasını izlemişti. Yüzünde gülümseme olurken sessizce onu izledi sadece.
"Minho" diye seslendi.
"Hm". Başını kaldırmadan dinlediğini belli edince "Seayon dan hala hoşlanıyor musun?" diye sordu.
Minho duraksamış başını kaldırmıştı. Önüne bakarken "Evet, neden ki?"
"Hani onun kızlardan hoşlandığı söylemişti ya o yüzden" dedi.
"Duygular hemen bitemez ki. Olamayacağımızı zaten anladım ama hemen de bitiremem bunları".
"Anladım üzgünüm"
Minho gülüp "Neden özür diliyorsun minik?" diye sormuştu. "Ya yanlış anlama diye. Senin üzülmeni istemiyorum" demişti.
"Merak etme güzelim, iyiyim ben. Baştan başlamak gerekiyor bazen". Tanıdık cümle ile gözlerini kırpıştırdı Seungmin.
Minho başını cama döndürmesi ile gözünü ayırmadan onu izleyen bedenle göz göze geldi.
Hızla gözlerini kaçırılken Minho gülüp bilgisayarına geri döndü.
Baştan başlamak gerekiyordu bazen
---
Ya nasıl gidiyor ki
Baysss
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Heather // 2min ✓
Fanfiction'Sevdiğin kişi olmak istiyorum' "Hala hatırlıyorum Aralık ayının üçünü Senin kazağını giymiştim Bende daha güzel durduğunu söyledin" 2min Changlix Hyunin Chansung