'Sevdiğin kişi olmak istiyorum'
"Hala hatırlıyorum
Aralık ayının üçünü
Senin kazağını giymiştim
Bende daha güzel durduğunu söyledin"
2min
Changlix Hyunin Chansung
Dersten çıktığı gibi Felix'e yakalanıp kafeye getirilen Seungmin iç çekip. "Ne istiyorsun benden katil" demişti.
Karşılarında yayılarak oturup gülen Jeongin ve Hyunjin çifti ise daha çok sinirini bozuyordu.
Felix göz devirip "Sence aşkısı? Ben sence senin hayatına aşk girdiğini anlamadım mı? Dökül şimdi".
"Off ya" diyen Seungmin ile daha çok güldü iki sevgili. "Aşkım anlat hadi nereye kadar tutacaksın kendini" diyen Hyunjin ile belli belirsiz başını salladı.
Eğer o kişi Minho olmasaydı onlara çok rahat anlatırdı zaten.
"Tamam anlatıyorum" demesi ile üç genç yerinde dikleşti. Seungmin saçlarını karıştırıp "Aslında neredeyse bir yıldır onu seviyorum".
"Yuh" diyen Jeongin ile dudağını ısırdı "Bize ne zaman anlatacaktın acaba?' demesi ile"Önce dinle beni ya" diye çıkıştı Seungmin.
Hyunjin de sevgilisinin omzuna vururken Jeongin iyi, diyerek arkasına yaslandı.
"Çok yakınız ama o beni sadece arkadaş olarak görüyor daha fazlası yok".
"Emin misin bundan?" diye sordu Felix, Seungmin başını salladı. "Evet onun hoşlandığı bir kız var. Felix onu çek seviyor, onu çok güzel seviyor. Neden o kişi ben değilim".
Felix iç çekip arkadaşına sarıldı. "Bebeğim benim, aşk zordur. Hele ki o kişi çok yakın olduğu biri ise".
"Onu çok seviyorum ben. Onunla olmak bana herşeyi unutturuyor. Kalbim hep çok hızlı oluyor onunla iken. Sürekli görmek istiyorum onu".
Hyunjin kıkırdadı "Sen cidden gitmişsin" demesi ile Seungmin de güldü. "Ama çok seviyorum ne yapayım"
"Peki bu kişi kim?" diye sordu Jeongin tek kaşını kaldırıp. Seungmin yutkundu, "Aslında sizinde çok iyi tanıdığınız biri".
Kaşları havaya kalkarken düşündü, kendisinde tanıdığı birisi ise bu tek kişiye çıkardı. Seungmin bir tek kişinin yanında farklı olurdu.
Felix ve Hyunjin tam olarak anlamazken "O kişi bizim grupta değil mi?" diye sordu Jeongin.
Başını sallayan Seungmin ile "Oha Minho mu gerçekten?" dedi Felix şaşkınlıkla.
Hyunjin öksürmeye başlarken Jeongin onun sırtını okşadı. "Evet o. Ama nasıl anladınız siz?" dedi yerinde kayarak.
"Bizimde tanıdığımız biri diyince bizden biri olduğu belliydi". Felix devam edip "Hem Minho'nun yanında çok farklı oluyorsun. Bazen acaba dediğim oluyordu ama cidden öyleymiş"
Hyunjin ise şaşkınlığını koruyordu "Ya ben hiç anlamadım sen şimdi bizim Minho kılıklı kediden mi hoşlanıyorsun?".
Seungmin gülüp başını salladı. Duygularını paylaşmak bir süre sonra utanmasına neden oluyordu.
"Vay, Minho cidden". Hyunjin gözünün önüne getirdiği ikili ile "Oha çok güzel olursunuz demişti" heyecanla.
Felix arkadaşının saçlarını okşayıp "Neden daha önce anlatmadın bize?" diye sordu.
"Çünkü arkadaş grubumuz aynı ve sorun çıkmasından korktum".
"Pardon canımda grupta iki çift var zaten" dedi Hyunjin göz devirip. Ona dil çıkaran Seungmin ile kendisi de dilini çıkardı.
Jeongin ikisine gülüp "Haklı ama zaten iki çift var grupta. Eh üçüncü çift siz olursunuz"
Seungmin bu düşünce ile gülümserken "Of çok tatlısın Seungmin" dedi Felix sonra heyecanla "Ay o zaman Chan ve Jisung kalıyor onları da beraber yapalım" demişti.
"Ya yürü git çift grubu olduk yeterince" diyen Jeongin ile inatla omuz silkti Felix.
Gülüşürken "Minho'nun hoşlandığı kişi kim?" diye sordu Hyunjin. Seungmin iç çekip "Seayon" dedi bir çırpıda.
Bununla ikilinin didişmeside dururken "Ne?" dedi Felix. Minho'nun bazen birilerinden bahsettiğini bilirdi ama açık açık birisini seviyorum da dememişti. Küçükler olarak Minho en yakın olduğu kişi hep Seungmin olmuştu zaten.
"Seayon senin arkadaşın olan kız değil mi?"
Felix'in sorusu ile başını salladı. "Evet o ama Seayon erkeklerden hoşlanmıyor. Haliyle bunu Minho da öğrendi, bana, kolay olmaz ama unutmaya çalışmak en iyisi gibisinden birşeyler de söyledi".
"Eğer bu yola geldiyse iyi" dedi Jeongin. Hyunjin düşen modu ile "Ama sizin olmanızı beş dakika önceden beri çok istiyorum".
Üçlü onu onaylarken Seungmin yanlarından ayrılıp yakın olan markete girdi. Aldığı çikolatalar ile dükkandan çıkmış yol değişikliği olsun diye çimenlik parktan yürümeye başlamıştı.
Kararan havaya rağmen oturan pek çok gencin yanından ilerlerken ileride gördüğü tanıdık beden ile kaşları havaya kalktı.
Onun yanına ilerlerken "Minho?" diye seslendi. Kızarmış gözleriyle kendine bakan büyüğü ile endişeyle yanına oturdu. "Ne oldu? Ne yapıyorsun burada?".
Yanaklarını kavrayıp yaşlarını silerken yenileri ekleniyordu. Minho burnunun çekip "Seungmin" diye mırıldandı, küçüğünü kendine çekip sıkıca sarıldı ona.
Hâlâ ne olduğunu anlamayan Seungmin ise sırtını okşadı. "Minho ne oldu? Anlat bana" dedi.
