"Bu buluşmada yalnız oluruz diye düşünmüştüm"
Karşısında kaykay kayan arkadaşlarına bakan Minho başını eğip küçüğüne döndü. Kaykayın üzerine oturarak arkadaşlarını izleyen Seungmin ise güldü.
"Çok istediler ama" demesi ile Minho kollarını göğsünde birleştirdi. Planları da beraber kaykay yapmak olsa da arkadaşları bir anda buna dahil olmuştu.
Seungmin kaykayın üzerinden kalkıp büyüğünün yanaklarını avuçlarının arasına aldı. "Asma bakalım suratını kızgın tavşan. İleride bana kaykay kaymayı öğret hadi".
Minho ikna olup başını sallamış, kaykayın üzerine çıkan Seungmin beline bir elini atarak ilerlemeye başlamışlardı.
Onları geriden izleyen Jisung durdu. Bir süre onların ilerlemeye çalışan hallerini izlemiş, gülmüştü. "Jisung" diyen sesle başını çevirdi.
"Ağaca kadar yarışa var mısın?" diye soran Chan ile tek kaşını kaldırıp. "Soruyor musun?" demiş önden kaymaya başlamıştı.
"Hile var ama!" diyen Chan ile kahkaha attı. Ağaca ilk varan kişi olurken zaferle yumruğunu kaldırdı. "Birinciyim!"
"Hile yaptın" diyen Chan ile omuz silkti "Her şekilde yetiştirdin bana, sen beceriksiz çıktın" demesi ile Chan tek kaşını kaldırıp "Bak sen" demişti.
Bir anda Jisung'u omzuna alması ile sarışın çığlık attı. "Chan bırak beni!" demesi ile "Neyim ben?" diye sordu.
Jisung güldü, ayaklarını sallayıp "En harika kişisin" demişti. Chan bu cümle ile kalbi hızlanırken sarışını bir tut döndürüp kahkaha atmasını sağladı.
Onu yere indirmiş, Jisung hala gülerken uzanıp sarı saçlarını düzelmişti. Sarı tutamları okşarken "Asıl harika olan sensin" dedi kısık sesle.
Jisung duydukları ile duraksarken başını kaldırıp Chan'a baktı. Chan ise hızla elini çırpıp "Hadi Changbinler ile yarış yapalım!" diyerek ileride ki arkadaşına doğru koştu.
Arkada kalan sarışın ise hızlanan nefeslerini kontrol altına almaya çalışıyordu. Az önce Chan ile olan yakınlığı ve onun sözleri kalbinin hızlanmasına neden olmuştu.
Arkadaşlardan iyice uzaklaşmış olan ikiliden ise Minho Seungmin'in ellerini tutmuş kaykay kaymayı öğretiyordu.
"Patenden daha zor geldi şuan" dedi Seungmin dengede durmaya çalışırken. "Paten sür istersen güzelim" diyen Minho ile başını iki yana salladı.
"Kaykay öğrenmek istiyorum" demesi ile Minho gülüp "Tamamdır, şimdi seni bırakacağım tamam mı? Öğrettiğim gibi sür".
Başını sallayan Seungmin ile yavaşça ellerini bıraktı, Seungmin bir kaç saniye dengesini korumuş ayağını yere bastırarak kendini ileriye itmişti.
Ama sadece itmişti. Korkarak gözlerini kapatırken Minho dayanamayıp kahkaha attı.
"Minho ne gülüyorsun ya!" diyen turuncu saçlı ise gözlerini açıp dudaklarını büzdü.
Minho ellerini havaya kaldırıp "Gülmedim ki" dedi hala gülerken. Kollarını göğsünde birleştiren Seungmin'e ilerleyip belinden kavrayarak kaykaydan indirdi.
"Paten sürerim bence" diyen Seungmin ile onun huysuz haline tekrar güldü.
"Bir gün sana tekrar öğreteceğim kaykay kaymayı tamam mı?"
Seungmin umrunda değilmiş gibi omuz silkip "Aynen öğretirsin" diyerek patenlerini almaya gitti.
Patenlerini giyip yanına gelmesi ile Minho da kaykayına binmiş, yolun onlar için olan geniş kısmında ilerlemişlerdi.
Seungmin arkasına bakıp "Diğerlerinden iyice uzaklaşmaya başladık" dedi.
"Harika o zaman" diyen Minho ile gülüp ona yetişti. "Bayadır sürmüyorduk. Liseye dönmüş gibi hissettim".
Minho ona katılarak başını salladı. "Lisede çok sık süreldik Jungwo ile. Acaba ne oldu ona".
"Öğretmenlik okuyor diye biliyorum" demesi ile gülümsedi "Yakışır ona" dedi iç çekerek.
"Lise zamanında benim için ne düşünüyordun?" diye sorması ile Seungmin ona döndü.
"Dürüst olayım mı?" diye sorması ile Minho başını salladı. "İlk yılım da bizi Jungwo tanıştırdı ama ben senden hiç haz etmedim. Bir sene büyük olsan bile aşırı gıcık gelmiştin".
Minho'nun gülmesi ile kendinde güldü. "Yavaş yavaş ısındım sana, senin son senende ise gitmen düşüncesi beni çok üzdü çünkü biz gerçekten çok yakın olmuştuk. Mezuna kalman beni bir tık mutlu bile etmişti".
"Bak sen" diyen Minho ile omuz silkti. "Sanırım ikimizinde buraya geldiği yıl. Sana olan duygularım çok farklıydı biraz düşününce ve Jisung sayesinde bunların arkadaşlıktan çok uzak olduğunu anladım".
Minho gülümseyip onun elini tuttu. "Beni çok beklemişsin, sana hepsinin karşılığını vereceğim. Sana aşık olmak çok zor olmayacak zaten".
Sendeleyen Seungmin ile anında durup turuncu saçlının belini kavradı. "İyi misin?" diye sorarken Seungmin kızarmış yüzüyle ona baktı.
"Aniden neden öyle şeyler söylüyorsun!" diye bağırması ile Minho kahkaha attı.
"Aptal" diyerek ikisininde dengesini sağladı. Seungmin'in saçlarını geriye itip "Ama dediklerimin arkasındayım, seni geç gördüm ama aşık olmam o kadar da zor olmayacak".
Seungmin gülümseyip kollarını onun boynuna doladı. "Şuan ki flört durumumuz bile benim için o kadar güzel ki"
Minho onun kokusunu içine çekerek beline sarıldı. "Hey Seungmin" derken genç merakla ona döndü.
Minho ise saçlarını gösterip "Saçlarına kırmızı nasıl olur?" diye sordu.
"Dehşet güzel" diyen Seungmin ile güldü. Kolları hala onun belinde iken "Saçlarımı boyar mısın?" diye sordu.
Seungmin tek kaşını kaldırıp "Chan adamını kıskandın sen" demiş Minho ise omuz silkmişti.
Başını iki yana sallayıp güldü. "Peki boyarım saçlarını. Of çok güzel olursun ki".
"Eh yanına yakışacağız desene" diyen Minho ile omzuna vurup "Yapma şöyle!" diye bağırdı.
Minho ise gülmüş elinden tuttuğu genç ile tekrar kaymaya başlamıştı.
---
Bu Minho enayi olacak
Baysss
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Heather // 2min ✓
Fanfiction'Sevdiğin kişi olmak istiyorum' "Hala hatırlıyorum Aralık ayının üçünü Senin kazağını giymiştim Bende daha güzel durduğunu söyledin" 2min Changlix Hyunin Chansung