Tak Tak

1K 43 10
                                    

"Miray, ben bunu izlemem."

"Banane yaa! Benim sıram."
-

"Miray bezeleyeleri bana versene sana havuçları veririm."

-
"Anneciğim, hadi kalk. Okula hazırlan."
" Ben bugün gitmiyeceğim, anne!"
-
"Kapıyı aç Miray!"

Tak tak tak.

Tak.

Gözlerimi araladım, fakat hic bir sey göremedim. Galibakaranlık olduğu için gözlerime açtığıma emin olamadım.

El parmaklarımı oynattım, ellerimi gözlerime götürdüm. Kör olmuş olabilir miydim?

Yatak ne kadar sertmiş, ellerimi yere bastırdım. Derin bir nefes aldım ve gözlerimi kapatıp açıyordum.

"Miray?" Tak tak.

Sesleri boğuk boğuk duyuyordum. Galiba ölmüştüm.

Dizlerimi kendime çektim ve destek alabileceğim bir yer aradım.

Yukarda bir yerde destek bulduğumda, tüm ağırlığı oraya verdim. Ve zeminde uyuduğumu o an anladım. Sesler kesilmemişti. Ayaklandığımda, saçlarımı geriye attım. Ve etrafa bakındım, akşam olmuştu.

Sese doğru yürüdüm ve kapının yanına geldim. Kilidi açıp, karşımdakine baktım. Elif Hanım endişeli gözlerle bana bakıyordu.

"Miray?" Koridordan gelen ani ışık, gözlerimi kamaştırdı.

"Uyuyor muydun, açmayınca endişelendim. Kusura bakma," dediklerinden bir bok anlamamıştım. Kendime gelmem için gözlerimi kapayıp biraz bekledim

En sonunda,
"Evet." Dedim, ve devam ettim, "uyuyordum."

Kafasını salladı, "akşam yemeği hazır, hadi gel."

Kendime gelmem lazımdı, "aç değilim ben." Dedim.

"Emin misin, gel birlikte yiyelim olmaz mı?" Dedi.

"Gerçekten aç değilim, ben biraz daha uyusam olur mu?" İkna etmek için dediklerime karşılık cevap verdi.

"Sen nasıl rahatsan tamam mı?" Diye söyledi.

Kafamı salladım, o da devam etti, " O zaman acıkırsan aşağı gel tamam mı? Hem kendine gel bi, hem de acıkırsın belki. Çekinme sakın?" Onayladım.

Ve kapıyı kapattım.

Bu sefer yatak olduğuna emin olduğum yere gittim.

Ve geri uzandım.

Bir daha uyuyamayacağımı biliyordum.
Biraz bekledim, ve telefonumu almak için ayağa kalkıp masanın üstünden aldım.

Alp Abim aramış ve mesaj atmıştı. Başka numaradan gelen mesajlar da vardı. Çok kurcalamadan kapadım, cam balkonun oraya gittim.
Hava almak için, kulptan tuttup açtım. Dışarıdan gelen temiz havayı içime çektim gerçektende çok rahatlamıştım.

Saçlarıma vurdu, rüzgarın ılıklığı beni mesut etti. Akşam havaları beni çok mutlu ediyordu.
Biraz orada bekledim, narin bir ruzgar vardı.
Kendime geldiğimi anladığımda banyoya ilerledim. Işığı açıp içeri girdim, yüzümü yıkadım ve saçlarımı topladım.

Aynaya bakmamak için çaba gösterdim kendime bakmak ceza gibiydi bana.  Çirkin ve bitkin görüntümü görmek istemedim.

Banyoda işlerimi hallettikten sonra çıktım. Karnım guruldadı, odanın ışığını açtım ve çantamı almak için odanın içerisinde duran sandalyeye yöneldim. Çantamın içerisinden bir adet çikolata çıkardım, şansıma en sevdiğim albeni vardı. Son kez evden ayrıldığım zaman kol çantama atmıştım. Her ilaç kullanımımdan sonra aşırı acıkıyordum.

MiraYaprakHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin