Cam Kırıntıları

693 31 0
                                    

Ben geldim, gördüm.

Göktuğ ve Miray tartışmalırını Kerem'in sesi ile bitirmişti.

"Abi," Ege abisinin yanına gidip sarıldı, ardından Toprak. Uzun zamandır görüşmemişlerdi. Elif Hanım oğluna gülümsedi. "Hoşgeldin, oğlum."

"Hoşbulduk, anne" diye cevapladı.

Aras, "sesiniz mahallenin başından beri geliyor, noluyor?"

Göktuğ abisini görme şaşkınlığı ile neler olup bittiğini unutmuştu. "Hoşgeldin abi." Dedi. Miray baştan aşağı adamı süzdü. Kafasında tek bir soru vardı.

-

Bu Sabah

Yazar

"Kaç gündür sapıklık yapıyorsun?" Aras'ın kaşını kaldırarak kendinden 1 yaş büyük abisine baktı, tesadüfen abisinin geldiğini öğrenmiş direkt yanında bulmuştu kendini.

"Sapıklık değil, temkinli davranıyorum."
Diye sakince konuştu. Ailesinin yanına gelmeyeli çok olmuştu

Kolay değildi ki. Buralar onu bunaltıyordu.

6 Ay önce gelen telefon ile bütün fikirler değişmişti. Aklında ki her şey, en ince ayrıntısına kadar. Hepsi gitmişti. Kaybettiği kardeşi ölmemişti.

Bütün her şeyi en ince ayrıntısına kadar düşünmüştü. Haberi alan yaralanmış aile, kabbulenmeleri bitmiş umutla dolmuştu içleri. Hepsinin aklında binden fazla senaryo vardı fakat soruları aynıydı. Yaprak geri mi gelecekti? Haftalarca kızı bulmayı çalışan aileyi beklemedik şeylerle karşılaştı. Kızın üst üste bir sürü değiştirilmiş kimliği vardı. Her seferinde daha da şaşkına uğruyordu, Kerem.
Yaprak'i bulmak için bütün işlerini durdurmuş, her şeyi ile o ilgileniyordu. Babası ile nadir iletişim kurarken artik her gün birliktelerdi. Umutları yavaş yavaş tukeniyordu. Sanki kaçıyordu.

Bir sürü kız isimleri, yüzleri, kimlikleri, yaşamları her gün başkaları ile uğraşıyordular. 4 ay önce ülkesine gelen Kerem, doğru kişi olduğunu sanarak kızı annesine götürmüştü.

DNA Testine kadar. Nazan, Sezgi, Zeynep, İlayda, Deniz....

Ve en sonunda bulmuştu.
Kardeşi, Yaprak Altan.
Aslında, Miray Demir.

Birden fazla ikamet adresi olduğu için uzun sürmüştü.

Şimdiyse emin olmak için onun her adımını takip ediyordu.

İlk onu evinden çıkarken görmüştü. Yeşil gözleri, uzun boylu, kahküllü saçları, beyaz teni. Bazı yerlerinde çiller vardı. Uzundu, hep kulaklık takıyor, ve yürüyüş yapıyordu. Arkadaşları çok yoktu, abileri ile yaşıyordu. Sonra, okula giderken, arkadaşıyla kahve içerken, gülerken, alışverişte, mağazada, her bir adımında arkasındaydı.

"2.5" diye cevap verdi.

"2.5! Sen bayali sapiksin," Aras'ın dediklerine aldırış etmedi. Ve karşıya baktı.

"Peki sen şuan ne yapıyorsun?" Diye sırıttı, Kerem. Aras bir şey diyemedi. Haklıydı da, şuan ikisi de arabanın içinde oturmuş, Miray ve abisinin buluştuğu kafeyi gözlüyorlardı.

"Noldu sustun?" Diyerek Aras'a baktı.

Aras konuyu değiştirerek, "babamla konuştun mu?"

Kerem kafasını salladı. .

En sonunda kafeden kalmışlardı. Pür dikkat onları izliyen Aras ve Kerem tüm dikkatlerini vermişti.

"Başka bir şey biliyor musun?" Miray'ı kastederek, Kerem geçtiğimiz aylarda her adımını takip etsede bildiği şeyler nedense azdı. Bir sürü sorusu vardı. Miray 17 olmasına rağmen değiştiği kimlikleri vardı, 10 dan fazla ikamet adresi vardı bu yzuden çok taşınmış gibi gözüküyordu fakat sadece 2-3 ev değiştirdiğini çözmüştü.
Ya da ailesi hakkında bilgisi azdı. Bı ara okula haftanın sadece 3-4 günü gidiyordu. Göz altları çöküktü çoğu zaman. Kahveyı çok seviyordu. Büyük abisine sürekli sarılıyordu. Ve Kerem bundan pek haz etmiyordu. Ama hala aklına takılan bazı yerler vardı.

MiraYaprakHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin