O adamın kucağında dinlenmek
için neler neler vermezdi diye düşündü küçük çocuk, oldukça geniş olan kucağı ona rahatlık sağlayacağına koşulsuz inanıyordu.Küçük olan kolunu tutan iki adamı ittirdi büyük ve sert olan bir hamle ile, iki adam düştükleri yerden kalkmaya çalışırken küçük çocuk hızla fırladı yerinden, karşısındaki oldukça yakışıklı ve rahat olan adamın kollarına koştu küçük çocuk..
Büyük adam onu kollarıyla sıkıca sarmalarken küçük olan ise sadece ağlıyor büyüğünün kucağına çıkmak için çabalıyordu, üstlerine doğru koşan hastane ekiplerine ellerini "gelmeyin" şekilde oynatmasıyla tüm herkes yerinde durmuş ve onlara bakmaya başlamıştı..
Büyük olan kolları arasındaki çocuğa baktı, gündelik olan ama kirliliği göze batan kıyafetlerine baktı gözleri yavaşca çocuğu süzerken küçük çocuk ise kafasını büyüğünün göğüsüne koymuş soluklanıyordu..
"Tamam, sakin ol yanındayım ben.." diye mırıldanarak sakin bir ses tınısıyla konuştu büyüğü, küçük çocuk rahatlamışa benziyordu nefes solukları düzene sokmuş, büyüğünün tişört'ünü sıkan elleri gevşemişti..
"Evet, evet yanımdasın sen benim.." diye konuştu küçük çocuk kendide şaşırıyordu kendine bu adam onu nasıl bu kadar sakinleştirebilirdi..
Normalde biri ona bunu yapsa çıldırırdı küçük olan, ortalığı tekmeler, kendine zarar verirdi ama bu adamın kucağına kendi isteğiyle gitmişti, büyüğü ellerini küçüğünün belinden çekmiş ve bacaklarına kaymasını sağlamıştı, çocuğun bacaklarını yavaş ve narin şekilde tutarak kucağına almış ve ona saşkınca bakan insan topluluğundan uzaklaşmaya başlamıştı..
Çocuk burnunu büyüğünün boynuna koyarak sertçe nefes alıp veriyor gözlerini huzurla kapatıyordu.
Sonunda huzuru buldum diye düşündü küçük çocuk, elleri büyüğünün sırtından kayarken göz kapakları ona eziyet edermişcesine acıyor ona uyumasını emrediyordu..
Çocukta biliyordu garip olduğunu, o özeldi ama bunun farkında değildi bile düşünmesine vakti bile yoktu, bu yoğun hayatında başını asla kendi yastığına bile koyamamıştı küçük çocuk tüm günü hastanelerde veya boş beyaz bir odada geçerdi..
"Çocuğum, odana geldik sonunda..?" Diye hırıltıyla mırıldandı büyüğü, çocuk kafasını eşsiz kokan boyundan kaldırdı ve zeytin gözlerini büyüterek odaya bakmaya başladı çift kişilik büyük bir yatağa, aynı zamanda küçük bir şifonyere sahipti oda, küçük çocuk gülümsemeye çalıştı gözlerini odadan çevirip büyüğüne baktı ve ona bir soru yöneltti..
"Benimle uyumak ister misin..?" Diye sordu eşsiz bir gülümseme ile büyüğüne, büyük olan ise hiç ses çıkarmadı kendide hayretler içerisindeydi daha önce hiç bir hastasıyla böyle sıkı fıkı değildi..
"Evet, evet uyurum seninle.." diye mırıldandı bu çocuk ona ne yapıyorsa bu büyüğünün üstünde iyi bir etki bırakmıyordu, çocuk konuştukça kısılan gözlerine tapabilirdi, büyüğü kucağındaki çocuk ile yürürken yavaşça yatağa yaklaşmış küçük çocuğu bırakarak ayağa dikilmişti tekrardan..
"Gidiyormusunuz..?" Diye sordu küçük çocuk sorduğu soruya evet cevabını alırsa kalpten gidecekmiş gibi bir vaziyetteydi, büyüğü bu haline güldü yavaşca kapıya doğru yürüdü ve kapının yanındaki lambayı kapatarak yatağa geri döndü..
Küçüğünün yanına yatarak ellerini beline dolayarak derin bir soluk çekti içine, küçüğü tepki bile veremiyorken ona sertçe sarıldı tekrardan, küçük olan kemiklerinin teker teker kırıldığını hissetsede sesini çıkarmamaya özen gösterdi..
Küçük olan Yan bir şekilde yatıyor büyüğü ise onun yanında beline dolanarak uyuyordu büyüğünün siyah ve asil saçlarını okşamaya başladı küçük çocuk bu okşama sıradan bir okşama değildi şehvetli bir okşamaydı küçük olan canını acıtmamaya özen gösterdi ve büyüğünün saçlarını okşarken, eğildi ve büyüğünün saçlarına bir öpücük kondurdu, daha bugün tanışmalarına rağmen küçük olanın göğüsünde istemsiz bir güven oluşuyor büyüğünden ayrılmak istemiyordu..
Gözlerini kapattı küçük çocuk sakince nefes verdi bir saat öncenin aksine panik ve hızlı nefesler değil huzur nefesleri soluyordu, kulağının dibindeki kahkaha sesleri ile korkuyla gözlerini kırpıştırarak açmıştı..
Karşısında gördüğü babasıyla zeytin gözleri irileşti çığlık atmak için araladığı dudakları kasıldı ve haraket ettirilemez hâle geldi, çocuğun tüm bedeni titrerken babası ise onun yüzüne bakıp gülüyordu..
Çocuğun eli büyüğünün omzuna çıktı, sertçe sıkarken bu uyan anlamında bir hareketti, büyüğü mırıldansada uyanmadı ve babasını oğluyla beraber yanlız bırakma kararı almıştı..
Küçük çocuk yılmadı sertçe tekrar sıktı büyüğünün omzunu büyüğü sertçe inleyip uyanırken küçük çocuk ise aynı noktaya bakmaya devam ediyordu..
Büyüğü jungkook'u dürterken ona seslenmeyi ihmal etmiyordu aynı zamanda, küçüğü hiç bir tepki vermeksizin asla gözlerini pencere kenarından çekmiyordu..
Büyüğü paniklemeye başlarken yanda duran serum ve iğneyi alarak şırınganın içine sakinleştiricinin dolmasını sağladı, küçüğünün gözünden yaş damlaları dökülürken göğüsünün yandığını hissetmişti taehyung küçüğünün yanına giderek kolunu açmıştı, küçük olan gözlerini haraket ettirerek büyüğünü izliyor gülümsemeye çalışıyordu..
Jungkook koluna giren ince sivri metal ile gözündeki yaşların sayısı artmış, burnunun akmasını sağlamıştı, küçük olan burnunu minikçe çekerek odayı burnunun sesi ile doldurdu, kanına karışan sıvı ile vücudu ağırlaşmış, göz kapakları titrerken babası ortadan kayıp olmuştu..
Taehyung yavaşca iç çekti bir şizofreni hastasında bunlar rahat bir şekilde görülebilir'di taehyung'un kalbi yanıyordu küçüğünü bu halde görmek onun yüreğini delip geçiyordu, minik zeytin gözleri ile taehyung'a bakıp göz kırpıştıması, sevimli ve küçük olan elleri ile taehyung'a sarılması, insanın aklına geldikçe gülümsetiyordu..
Küçüğü derin olan uykusunda rahat ve konforlu bir şekilde yatıyor ve istemsizce hırıltılı bir ses çıkartıyordu, taehyung sertçe nefes verdi küçüğünün yanına ilerleyip üstünü örttü, dudaklarını jungkook'un alnı ile birleştirirken dolu dolu bir öpücük verdi küçüğüne..
Küçüğünün kahve tonlarındaki saçlarını okşadı, daha fazla burada vakit öldüremezdi, kapıya doğru ilerledi lambayı kapatarak odayı terk etti, hastanenin kaos dolu koridolarında dolaşırken gözü içeriye gizlice giren yavru kediye kaydı, kucağına bu minik ajanı alıp Hole doğru yürümeye başladı onu güzelce doyuracak daha sonra ise doğal ortamına salacaktı..
Danışmanın arkasına ilerledi ve küçük bir kap çıkardı, ılık ve laktozu olmayan bir süt ile doldurduğu kabı yere koyarak kediye uzattı, minik ajan sütü hızlı ve şapırdatarak içerken taehyung'u güldürmeyi başarmıştı..
Etrafa bakınırken karşısında gördüğü adama doğru ilerledi,
"Buyurun, sorun nedir..?" Diye sordu taehyung.."Merhaba ben jeon jungkook'u arıyorumda buraya sefk edilmiş sanırım..?"
.
.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
OLVİVE // TK
Fanfiction[ARA VERİLDİ!..] "Şizofreni hastası olup herkese saldıran jeon jungkook sadece doktoru kim taehyung'a zarar vermemişti.." semetae!! ukekook!! "Şizofreni içerikler!!" #bangtan: 65