OLVİVE 4

1.3K 151 17
                                    

Onlar normalin tam kendileriydi sıkıntısız, kaos olmayan normalin tam kendileriydi, ikisi kıkır kıkır gülerken yanlarından geçen insanlar onlara garip garip bakmaya başlamıştı bile, ikili alınlarını birbirlerine yaslayarak, birbirlerinin gözlerinin içine bakarak gülüyorlardı..

Kimse umurlarında değildi, nede olsa ölmek için doğmamışmıydık?

Büyük olan ellerini, küçüğünün beline sararken, sertçe kucaklayarak, küçük çocuğu kabanının içine hapis etmişti bile, gizlenmenin verdiği keyif ile mayışan küçük çocuk keyifle büyüğünün omzuna sürtündü, kedi gibiydi adeta, minik bir kedi..

"Küçüğüm..?" Konuştu büyük adam, küçüğü kafasını kaldırarak ona baktı, kedi gibi hırıltılar çıkarması, göreni kendine aşık edecek cinstendi..

"İyimisin..?" Diyerek tekrar konuştu adam, küçük çocuk ise hiç bir tepki vermedi, aklına sadece o adam geldi, tanımıyordu onu, babası değil, bir akrabası bile değildi..?

Babasının olmadığını zaten biliyordu küçük çocuk, kim kendi ellerinde öldürdüğü bir adamı hatırlamazki..?

28 Ocak 2013
..

"Oğlum lütfen dur, yapma bunu bize lütfen" konuştu adam, tek bir bacağı kopmuş bir halde yerde sürükleniyor, heryeri kan gölüne çeviriyordu, jungkook bu durumdan memnun değildi, ona daha fazla temizlik işi çıkartması jungkook'u gördükçe yoruyordu..

"KES SESİNİ SENİ SİKİK.." diyerek konuştu jungkook, sabrı tükenmişti..

Eve geldiği anda babasını bir eskort ile basması onu fazlaca sinirlendirmiş, çılgına çevirmişti, dolgun kalçalı ve sarı platin saçlı kadını parçalara ayırmış saçlarından tutarak poşetin içine atmış ve babasına dönmüştü..

"Annemin ölümünden sadece kırk gün geçti seni aptal.." sonlara doğru sesi yükselmiş, ses tellerini tekrar zorlayarak konuşmuştu..

"Annemin ölümünden sadece kırk gün geçti ve sen onu aldatıyorsun.." adamın gözündeki yaşlar teker teker parkeye damlıyor yaptığı hatayı düşünüyordu, az sonra öz oğlunun kucağında öleceğini bilmeden kara kara düşünüyordu adam..

"Sevgili babacığım, ölüm senin için sadece bir kurtuluş olacak, çok sevdiğin tanrına dua etmeye devam edebilirsin.." gülerek konuşmuştu merdivenlerden gelen sesler onun tüm dikkatini dağıtmış kendisini kameraya alan yarı çıplak kadına çevirmişti bakışlarını kadını gördüğü anda itibaren nevrinin döndüğünü hissedebiliyordu..

"SENİ SİKİK YETMEZMİŞ GİBİ İKİ KADINMI ATTIN EVE.." diyerek çılgınca bağırmış, merdivendeki kadına, elindeki ekmek bıçağı ile eşlik ederek koşmaya başladı jungkook, kadın çığlık atarak kaçarken, kendisine nefesi kadar yakın olan adamın farkında bile değildi..

Kadın yalpalayarak yere düşerken, jungkook kadının karnının üstüne oturmuş elindeki bıçağı kadının göğüsüne saplamış ve artık ölü olan fahişenin kanının yüzüne sıçramasına izin vermişti..

Dudaklarındaki kanı yalarken bir fahişenin kanının bu kadar lezzetli olduğunu düşünmüyordu..

Kadını kucaklamış ve aşağı kata babasının yanına gitmeye başlamıştı bile, kadın gözlerini kırpıştırarak dudaklarını oynatmaya başlamıştı konuşamıyor sadece dudaklarını oynatıyordu...

Aşağıya inerek kucağındaki kadını fırlatmıştı babasının kucağına, adam gözlerindeki yaşların dahada fazlalaştığını anlayabiliyordu, ellerini kadının göğüslerinde gezdiriyor ondan milyon kere özür diliyor olması jungkook'u dahada sinirlendiriyordu...

"hey hey babacığım oyunumuz daha bitmedi.." konuşarak elindeki elektrikli testereyi çalıştırarak gelmesini istediği ses ile adamı daha fazla korkutmayı başarıyordu..

"Sen benim kanımdan olamazsın.." diyerek mırıldandı adam, konuşmaları çocuğu daha fazla tatmin ediyordu, elindeki testereyi tekrar çalıştırdı ve babasına doğru yavaş adımlar ile ilerledi adam çığlıklar içerisinde kucağındaki kadın ile beraber geriye kaçmaya çalışıyordu ama nafile..

Oğlu sandığı psikopat onun bacağını aralarken, büzüşmüş penisini avuçlandığını hissetmişti, adam onca şey içinden zevke gelirken, küçük çocuk elindeki testereyle gözü kapalı bir şekilde inleyen adamın penisini doğramaya başlamıştı bile..

Adam çığlıklar atıyor oğluna durmasını söylüyordu, oğlu sesini bile çıkarmaz iken adam gözlerinin kapandığını ve bilincini yitirdiğini hissediyordu..

"Tüh tüh, babacığım ama daha çok eğlenecektik neden bu kadar erken ölüdünki..?" Jungkook karşısında ölü bir vaziyette duran adamla konuşmaya başlamıştı bile, babası yaşlılığın verdiği dayanıksızlıktan hayata gözlerini yummuştu..

Jungkook üç cansız bedeni siyah çöp torbasına yerleştirerek evin arka kapısındaki ormana doğru ilerlemeye başlamıştı..

Önce babasını..

Daha sonra geriye kalan iki fahişeyi..

Ormanın derinliklerinde açtığı çukura hayata kendisi sayesinde veda eden üç kişiyi yerleştirmişti..

Jungkook babasının penisini çukura serpiştirirken gülüyor ve sonsuza kadar bunun mutluluğunu yaşamasını diliyordu..

sonsuza kadar babasını, iri toprağa gömmüş olmasının sevincini yaşıyordu..

Günümüz
..

Jungkook aklına gelenlerle gülümserken, hala cesetlerin bulunamamış olmasını düşünüyordu, aptal adamlar birde polis olacaklar işini yapamıyorsan polis olmanın ne manası vardı..?

Annesi şuan Otuz yedi yaşında bir kadındı, ama kocası tarafından öldürüldüğünde otuz iki yaşındaydı her ne kadar biricik oğlu bunu bilmesede..

Oğlu hala annesinin kalp sıkışıklığından öldüğünü düşünüyordu, küçük çocuk annesinin aklına gelmesiyle gözlerinin dolduğunu hissedebiliyordu, kendisini hep "yakışıklımı yakışıklı bebeğim.." diye sever hep yanaklarını severdi..

"Jungkook o adam kimdi..?"

.

.

OLVİVE // TKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin