OLVİVE // TK

OLVİVE 8

Bedenine dokunan elleri umursamamaya çalışarak gözlerini sıkıca yummuştu küçük çocuk..

Kaba ağır eller onun vücudunda geziniyor, Onu bacaklarından tutarak yavaş yavaş aşağıya çekiyordu, Elleri yatakta iki yana yayılmış avuçları arasına aldığı yorganı sertçe sıkıyordu gözleri hâlâ kapalı çaresizlik tüm vücudunu ele geçirmişti..

Yatakta aşağı doğru kayarken duvarları sarsacak kadar güçlü bir çığlık atmak istedi çocuk ama nafile dudakları birbirine yapışmış şekildeydi diliyle kurumuş ve çatlamış dudaklarını ıslatmak istedi ama yapamadı, Kulağında hissettiği sıcak dil ile midesi tekledi, Anlına beceriksizce dökülen saçları dağıldı..

Üstündeki deri kumaştan tişörtün yırtıldığını hissetti, Nefesi teklerken sıcak dil onun göğüslerinde dolandı, İnleyemiyordu sertçe nefes alıp veriyordu..

Demir kapıdan gelen sesler üstündeki kişiyi tıslatmaya yetmişti, Ellerini son kez küçüğün göğüs ve göbek deliği çevresinde dolaştırdı, Küçük çocuk elini haraket ettirerek karnının üstündeki elin üstüne kendi elini yerleştirdi..

Elinin altındaki elin yavaş yavaş kayıp olduğunu hissetti oda onu bırakıyordu, Ağlamak istedi küçük çocuk üstündeki kişi her kimse ona gerektiğinden fazla bağlanmıştı.

06.03.2015
Jeon jungkook 13 Yaşında.

Telefonundan müzik dinliyordu, Geniş ve büyük odasında evde tek başına öylece oturuyordu..

Yanlızlıktan korkmuyordu, Yanlızlık onu tamamlıyordu küçüklükten beri sessiz mâlikanede tek kalıyordu, Alışması uzun sürmemişti..

Upside, inside out
She's livin' la vida loca

She'll push and pull you down
Livin' la vida loca

Her lips are devil red
And her skin's the color mocha
She will wear you out

Livin' la vida loca
Come on!

Livin' la vida loca
Come on!

Şarkıya eşlik ederek aşağı kata koşmaya başlamıştı bile karnında ziller çalıyor yemek yemek için can atıyordu..

Küçük çocuk fark etmese bile mutfakhaneyi çoktan geçmiş ve babasının asla inmesine izin vermediği bodrumda öylece duruyordu, Korkuyla kulaklığını kulağından çıkardı ve yere bıraktı simsiyah kapıya doğru yürüdü..

İçerideki her ne ise küçük çocuğun ona doğru yaklaştığını anlamış olmalıydı ses çıkararak çocuğun dikkatini çekmeye çalışması bunun en büyük kanıtıydı..

Siyah kapıyı araladı, Yanıp sönen sarı ışık ortamı aydınlatmaya yetiyordu, Tahtadan sandalye ve üstünde oturan babasının ona söylediğine göre yurt dışına iş seyahati için gitmiş olması gereken annesini gördü..

Günümüz.

Odanın kapısı açılırken içeriye dalan büyüğünü gördüğü anda nutku tutulmuştu, Onu çok özlemişti kollarını iki yana açarak bir bebek misâli kucağına almasını emir etti, Taehyung sırıtarak kendisine göre epeyce kısa kalan bedeni kolları arasına sardı..

Taehyung'un kaba elleri küçüğünün sırtında dolaştı onu sarıp sarmalamak isteğini bastırmaya çalıştı, Küçüğün derin ve bir o kadar yumuşak kokusu Taehyung'un zihnini bulandırırken bozuntuya vermemeye çalıştı..

Jungkook'un aklında binlerce yanıtlanmamış soru vardı ve bu soruların hepsini büyüğüne sormaya hazırdı.

Taehyung'un eli küçüğünün sırtımda kalçalarına kaydı, Elinin altında olan iki yanağı sıktığında küçüğünün ağzından belli belirsiz inleme kaçmıştı..

Taehyung jungkook'un bu haline ufak bir tebessüm ederken, Küçük çocuğun uzun zamandır yıkanmamış olmasına rağmen bebek gibi kokan saçlarına burnunu daldırdı, Huzur gibi kokan saçları öpüp koklarken onu asla yanından ayırmayacağına ve bu küçük bebeği ömrünün yettiği kadar koruyacağına kendince yemin etmişti..

Onu asla yanından ayırmayacaktı..

Bu taehyung'un en önemli göreviydi..

__