Gözü Kara

3.6K 265 133
                                    

Selamlar, keyifli okumalar dilerim. Oy ve yorumlarınızı esirgemeyin lütfen, öpüldünüz.

İnstagram hesabımızdaki anket sonucunda bu şarkıyı seçtim, oradanda bizi takip etmeyi unutmayın❤️

-

Aslan;

"Bildiğini biliyorum, bak..." Sakinleşmek için nefes verdim. "Söylemezsen nefesini alırım."

"Beni öldürmenin sana bir faydası olmaz Aslan. Sana bilmiyorum diyorum, anlamıyor musun?"

O kaçmıştı, benim Benan'ım kaçmıştı. Ona söylemiştim, benimle olmazsa başkasıyla da olamazdı. Buradayken, benimleyken saftı, temizdi. Akalp şerefsizi daha dokunmamıştı ona, anlamıştım. İlk benim olacaktı, onun ilki olacaktım ama o kaçmıştı.

"Berk, bak yeni iyileşeceksin." Yarasına bastırdım. "Seni hasta etmeyeyim tekrar, bir şey biliyorsun, konuş."

"Aslan, büyüksün dedim abi çektim sana ama sinirlerim hopluyor, sikeceğim şimdi seni de toksik duygularını da. Bilmiyorum am*na koyayım, bilmiyorum."

Gerçekten bilmiyordu. Adamım olmadığı için öldüremiyordum ama yakındı, bu lafları yedirecektim. Yukarı çıkıp ecza dolabına baktım, açıktı. "S*keyim." Kutuda zaten az vardı, çoğunu almıştı. "Viski, tabii ya. Zeki kızım benim, hayır sinirlenemiyorum da."

Yakında benim olacaktı, hem de tamamen.

Odayı karıştırıp bir şey bırakıp bırakmadığına baktım. Üzerine giydiği tişört duruyordu, alıp kokusunu ciğerlerime çektim. Kafamı bulandırıyordu bu koku, sarhoş ediyordu. Onu bulduğumda kokusunu içime çekecektim, tişörtten koklamak istemiyordum çünkü. Kaçmasının bedelini ödeyecekti, ona sert davranacaktım. Eğer Akalp Benan'a el sürdüyse ölecekti, Benan'ın da canı yanacaktı, çok farklı şekillerde...

Berk telefonda biriyle mesajlaşıyordu, bir şey yok dese de sordum. "Kimle konuşuyorsun dakika başı?"

"Manitacılık abi."

"Ha şu, Sare."

Şaşırmış gözlerini üzerime dikti. "Sen nerden biliyorsun?"

Arabanın anahtarına uzanıp yürüdüm. "Yürü, çıkıyoruz." İzmir'de olmadıkları kesin, ki eğer öyleyse onlar için çok üzücü olurdu, onları bulmam çok kısa sürerdi ama Akalp akıllı çocuktu. Şu an uzakta bir şehirde, ıssız, sakin bir yerdelerdi. Salak değilse eğer havalimanı olan bir ilçede ev tutmuştur. İlk durağım en yakın havalimanı olacaktı.

"Çok uzakta olamaz, Cenk'i ara halletsin."

"Tamam."

Elimi cebime attım, telefonum..."Lan Berk, telefonum nerede?"

"Ne bileyim senin telefonunu?"

Gülmeye başladım. Almıştı telefonumu almıştı. Tahmin ettiğimden de kısa sürecekti onu bulmam.

"Neye gülüyorsun?"

"Bulduk Berk, bulduk Benan'ı."

"N-nasıl buldun abi?"

Ya sabır. "Önemi mi var lan?"

"Telefonunu almış sanırım, ya kapadıysa. Bence oradan bulamayız."

"Ne anlatıyorsun oğlum sen? Ver şu telefonunu, yerini bulacağım."

Elini cebine götürmüyordu. Bir haltlar çevirdiğini anlamıştım. Arabayı ani frenle sağa çekip durdum. "İn lan arabadan." İnmeyince direttim. "Koçum, tekrarlamayacağım, in arabadan."

BANA SENİ ANLAT +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin