Adaletsiz Dövüş

6.1K 460 422
                                    




{Başlamadan önce bir kalp bırakabilir misiniz🤍}

/Ben bölümü bu şarkıyla yazdım dostlar, tavsiye ederim inanılmaz heyecanlı oluyor./

-

"Mutlu olmak istiyorsanız, öncelikle kendinize saygı duymanız gerekiyor."

Eleanor Roosevelt


3 GÜN SONRA

"Günaydın güzelim." Kocaman bir öpücüğü yanağımda hissetmemle birlikte gülümsedim.

"Günaydınnn."

Mutlu günaydınlara uyandığım bir sabahtı. Kendimi o günden sonra çok daha huzurlu hissediyordum. Birkaç gündür mesaj ya da bildirim gelmemişti ve günlük yaşantıma geri dönmüştüm.

Sıradanlığa.

Sare ve Elif olayları bilmediği için dün bütün günümü onlara ayırıp uzunca anlatmıştım. Üzerimden büyük bir yük kalkmıştı. Bu süreçte onları ihmal ettiğim için trip yemiştim ama uzun sürmemişti.

"Sare zaman çok hızlı geçiyor ve staj zamanı geliyor." Duraksadım. Eğer Amerika'ya gidersem buradaki herkesten ayrılmış olacaktım. Ailemle iyi anlaşmadığım için biraz uzaklaşmak iyi olabilirdi ama Akalp, Sare, Elif, Berk... Onlarsız ne yapacağım bilmiyorum.

"Sen kesin gidiyor musun yani şimdi?" diye sordu Sare.

"Büyük ihtimal...Yani ne bileyim hayatımın orta yerine bir meteor falan düşmezse gideceğim."

Sare dudaklarını büzünce dayanamayıp sarıldım. Buradakileri bırakmak benim içinde çok zordu, zaman da bana nispet yapar gibi daha bir hızlı akıyordu sanki. Mezuniyete bile katılamayacaktım. Staj kırk günlüktü ama orada kalmaya devam edebilirim. Bundan dolayı mezuniyete elveda etmiştim.

Oysaki ilk sınıftan mezuniyet elbisemi bakmaya başlamıştım. Hayallerimin önüne kariyerim geçmişti. Sare ile ilk tanıştığımızda konuştuğumuz konu bile mezuniyetti. Lise mezuniyetime gidemediğim için hali hazırda içimde bir ukdeydi.

Kader. Kim değiştirebilir ki?

"Berk'i yıllardır görmüyorum sanki nerelerde bu çocuk?"

"Ya o bugün geliyor geçen hafta işleri varmış." dedi Sare.

"Bu çocuk korsan taksiye çıkıyor kesin yine bıkmadı para pul işlerinden."

Kahkaha patlattım. "Deme öyle çok zengin olacak o bu kafayla."

"Orası kesin."

Bu soğukta bile soğuk kahve içiyordum çünkü bağımlısıyım. Günlük su ihtiyacımı dibindeki buzlardan karşılıyordum. Ne sağlıklı ama...

"Ben bugün Akalp'i de görmedim aslında bunlar kesin beraber," dedim.

"Ne konuşuyorsun benim hakkımda ufaklık?" Arkamı döndüğümde Akalp'i gördüm.

"Ee iyi insan lafın üstüne biliyorsun. Ayrıca sensin ufak." Bunu söylerken onu görebilmek için başımı öyle bir kaldırmıştım ki boynum acımıştı.

"Bence haddinden fazla büyüğüm." Göz kırpmıştı. Tövbeydi.

"Berk, ne işler karıştırıyorsunuz siz beraber mi çıktınız korsana?" dedim ve Berk'e döndüm.

"Erkek erkeğe takılıyorduk." dedi.

Sare ile birbirimize bakıp kahkaha attık.

"Ay karı kız kovalamak için geziye çıktık demiyorsun da itiraf et Akalp'te taş gibi ondan yanında gezdiriyorsun." dedim.

BANA SENİ ANLAT +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin