Gündoğdu hep uyandık
Siperlere dayandık
Gündoğdu hep uyandık
Siperlere dayandık
İstiklalin uğruna da
Al kanlara boyandık
İstiklalin uğruna da
Al kanlara boyandıkSandılar Türk uyudu
Ata cenge buyurdu
Sandılar Türk uyudu
Ata cenge buyurdu
Türkün asker olduğunu
Dünyalara duyurdu
Türkün asker olduğunu
Dünyalara duyurduŞimdi şu silahların seslerinin arasında kulağıma çalan bir harika marş vardı. O da bizim deli tim hep bir ağızdan kulaklıklarımıza Gündoğdu Marşı söylemeye başlamasıydı. Gündeş köyüne vardığımızda terörist grubunu çökertmek için yavaş ve seri adımlarla köyün içinde ilerlemeye başlamıştık ki köy meydanında toplanan birkaç teröristi görünce hep birlikte siper almıştık. Başta ne yapacaklarını izler durumdaydık ta ki muhtarlığın önündeki dalgalanan al bayrağımıza yönelene kadar Bora ve benim sınır tanımaz damarıma basmış olmuşlardı.
"Kartal 1, bayrağa yaklaşanı indir!" Bora ne yaptığımı anlamış olacak ki tehlikeli bir gülüş sergilemeye başlamıştı.
"Büyük bir zevkle komutanım!" Karanın sesini duyunca bende gülmeye başlamıştım. İşte başlıyorduk, bayrağımıza el uzatanın elini keser atardık.
Terörist grubundan biri bayrağa yaklaştığı an Karan atışını yapmış, uzanan elini koparmış atmıştı. Şimdi yoğun bir çatışmanın başladığı yerdeydik. Timi tam olarak göremiyorduk.
"Durum?" dedim ve timin sesini duymaya başladım.
"Sağdan beş saydım komutanım." Dedi Ayaz.
"Matematiğine so**ım Ayaz. En az sekiz." Dedi Gökmen.
"Arkadaşlar tartışmaya gerek yok bakın şimdi" dedi Asaf eğlenceli sesle.
Asafın ne yapacağını biliyorduk tabi ki. Sağ taraftaki sekiz kişiden üçünü indirmişti ve eğlenceye katılmaya devam ediyordu.
"Üç gitti beş kaldı dostlar. Sonuçta kardeşlik kazansın dimi ama." Diye de ekledi.
Sol görüşüm neredeyse sıfırdı Bora ya baktığımda anlamış olacak ki o da başını sallayarak sol görüşünün olmadığını bildirdi.
"Demir, sol görüş açık mı?"
"Olumsuz komutanım!"
"Hazır olun." Dedi Bora ve yanımdan biraz uzaklaştı. Ne yapacağını bilmiyordum ama eğlenceye sessiz katılmak istemediği her halinden belliydi.
"Cesur?" dedi ve ilerlemeyi bıraktı.
"Hazır komutanım." Dedi Cesur ciddi bir sesle.
"Demir?"
"Komutanım hazırım." Dedi Demir ve Bora arkasını dönerek hareket işareti vermişti. Üç saniye sonra küçük ama etkili bir patlama yaşanmıştı. Demir ve Cesur yine şovunu yapmıştı anlaşılan. Kısa süre sonra Cesurun sesi kulaklıkta duyuldu.
"Esmer komutanım sol görüş full Hd yayında, iyi seyirler dileriz" diyerek tüm timi kahkahaya boğmuştu.
"Cesur bir ara hatırlat evdeki televizyonunda görüntüsünü Hd ye çevirteyim sana"
"Emredersiniz komutanım!" gülerek başımı sallamıştım. Bu çocuklar bir manyaktı gerçekten.
Patlamadan birkaç dakika sonra ateş sesi kesilmişti. Bora ile göz göze geldiğimizde bu işte bir iş olduğunu ve sessizce beklememiz gerektiğini anlaşmış ve emir vermiştik. Görüşte terörist grubun hareketlerini kaçırmamaya çalışıyorduk. Bir kaçı geriye çekilmiş ve diğerleri de bizim gibi sessizce beklemeye başlamıştı. Bunlar ne iş çeviriyordu?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MÜNFERİT
Ficción General"Bazı insanlar kendi kendine iyileşmek zorundadır, işte bende o insanlardan biriydim. Ben bu hayatta Münferit olandım."