Dikkat!
Bu bölüm, Marmaray, havalimanı, uçak, otobüs, okul, kütüphane, ve KYK'da yazılmıştır.Öğrenciyiz işte anca bu kadar oluyor :(
Bölüme geçmeden oyunuzu verebilirsiniz :)
Ve bu bölümü hiç bir şeyde benden desteğini esirgemeyen BETÜL ZEKİOĞLU dostuma ithaf ediyorum 🫠❤️ seni sefiyomm BetultamKeyifle okumanızı diliyorum ❤️
............
Aşk yanar kalbini bulur.
Âşık yandığı maşuğu bulur.
Kabul geldi mi tövbeye,
Yürek durur dilde kurur...
(Hümeyra GÜLTEPE)...............
Evet! Sonunda çıldırmıştım
Çıldırttılar beni imdat!
0542*******: Olmaz Bahâ. Çıkabilseydim hiç yazmazdım buradan sana.
Anlayamıyordum. Gerçekten anlayamıyordum. Seven kişi çıkıp söylemez miydi? Neden öyle yapmıyordu bu? Neyden çekiniyordu?
Siz: Anlayamıyorum. Niye böyle yaptın ki?
0542*******: Bak Bahâ. Ben senin karşına çıksaydım sen asla beni kabul etmeyecektin.
0542*******: Şuan bile konuşmuyoruz zaten. Ya sen sinirlensen yazıyorsun ya da ben.
0542*******: Bunun cesaretle de hiçbir ilgisi yok gerçekten.
0542*******: Bence bir insan gerçekten seviyorsa, her türlü söylemeli. O an en mantıklısı buydu inan bana.
Bundan nasıl bu kadar emin olabiliyordu? O yazmadan ben yazmaya başladım.
Siz: Nereden biliyorsun böyle bir tepki vereceğimi.
0542*******: Çünkü seni tanıyorum Bahâ. Sen bırak yüz vermeyi, kimsenin yüzüne bile bakmıyorsun.
0542*******: Çıksaydım karşına, o pislik aşağılık herif Sinan gibi beni de görmezden gelecek, yok sayacaktın.
0542*******: Bak yine hatırladım sinirlendim.
Geçen yıl yan sınıfta olan Sinan diye bir çocuk okulun ortasında bir anda önümü kesmiş, benden hoşlandığını bağıra bağıra dile getirmişti. Şanslıymışım ki bahçede çok az insan vardı. Ama bu yarın benim adımın dillerde dolaşmayacağını göstermiyordu. Aksini bağıra çağıra söylüyordu hatta kulağıma hislerim.
Sinan bağırdıktan sonra bana yaklaşmış ve arkadaşlarıyla bir iddiaya girdiğini, rol yapmamı istediğini fısıldamıştı. Ellerim ve vücudumun titremesi üç katı daha artmıştı. Ve ne olduğunu daha anlayamadan sert bir tokat geçirmiştim suratına.
Kendini ne sandığını bilmiyordum ama önünde de ağlamamıştım. Titrediğimden mütevellit, zor bir şekilde kendimi okuldan dışarı atmayı başarmıştım. O günün sabahını zor getirmiş yine okula gitmiştim. Kızlarla kantine indiğimde tüm gözler tuhaf bakışlarıyla birlikte bana dönmüş, içeri girdiğimde susan fısıltılar daha yüksek bir şekilde kulağıma gelmeye başlamıştı. Kübra'nın çimdiğiyle ilerlemiş istediklerimizi almış tam kantinden çıkıyorken Sinan önümüzü kesmişti. Kantindeki birkaç kızdan ufak çığlıklar yükselmişti. Ben ise şoka uğramıştım. Çünkü Sinan'ın ağzı yüzü dağılmış, kanlar silinmeye çalışılıp biraz da olsa pansuman yapılmıştı.
Beni şoktan çıkaran şey Kübra'nın beni kolumdan tutup sürüklemesi olmuştu. Ama bu da başarısız olmuştu çünkü Sinan önümüzü bir daha kesmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BÂHA (Yarı Texting)
General Fiction"Kanadı kırılıp kenara atılmıştı, Kader ördüğü ağları, onun kanadıyla yapmıştı. Bir gece vakti hayatına giren, Ağlarıyla yaralarını yama yapmıştı." Derin bir nefes alarak gözlerimdeki yaşları sert bir şekilde sildim bir daha ve bir daha... Dizler...