Copper Coin Niches Türkçe Çeviri (BL)

Bölüm 20: Kör Kâhin (III)

Lu Nianqi gözyaşlarını silerken ifadesi yeniden inatçı hale geldi. Xue Xian ve Xuanmin ile göz teması kurmaktan kaçınarak gömleğinin bir köşesini sıktı ve onunla oynamaya başladı. Maltızdaki küçük aleve baktı ve melankolik bir sesle, "Yaklaşık yarım ay önce, Lu Shijiu bana nehirdeki Gravestone Adası'na [1] bir gezi yapacağını söyledi..." dedi.

Nehrin Wolong İlçesinden geçen bölümü büyük ölçüde sığ ve dardı, zayıf bir akıntı ve şurada burada dağılmış adacıklar vardı. Adacıklar o kadar küçüktü ki, Lu kardeşler kümeslerini bunlardan birinin üzerine inşa etseler bile kendilerini sıkışık hissederlerdi. Adacıklar uzun, ince kogon otu tarlalarını beslerdi ve çoğunlukla deniz kuşları için dinlenme yerleri olarak hizmet ederdi.

Çok daha büyük olan –– bir ada sayılacak kadar büyük olan biri dışında hepsi.

O ada, uzaktan büyük bir yeşil mantou veya bir mezar taşı hissi yaratacak biçimde ağaç dallarının birbirine dolandığı vahşi bir ağaç topluluğuna ev sahipliği yapıyordu. Yerel halk buraya 'Mantou Adası' veya 'Mezartaşı Adası' adını verdi.

Çoğu insan Mezartaşı Adası'na gitmeyi sevmezdi. Gerçekten de orada yabani otlar ve ağaçlardan başka bir şey yoktu - çorak ve karanlıktı ve hiç de davetkar değildi. Mezartaşı Adası'na ayak basanlar sadece eczacılar ve onların ayakçılarıydı. Görünüşe göre, adadaki vahşi toprak inanılmaz derecede verimli ve nemliydi, şifalı bitkilerin kendiliğinden filizlenmesi için mükemmel bir yerdi.

Lu Shijiu böylece iki veya üç kez orada bulunmuştu.

Yaklaşık yarım ay önce parlak bir sabah, Lu Nianqi yatağın yanında bir not bularak uyanmıştı. Lu Shijiu fırça kullanmayı bilmiyordu ve yazarken her zaman parmağını doğrudan mürekkep hokkasına batırırdı, bu yüzden el yazısı kalın ve okunması kolaydı. Notta sadece bir satır çarpık yazı vardı: Mezartaşı Adası'na bir gezi yapacağım.

Tıpkı dışarıdan gözlemleyenlerin fark ettiği gibi, Lu kardeşlerin iyi bir ilişkisi yoktu. Lu Nianqi, aksi ve başa çıkılması zor, huysuz bir çocuktu ve Lu Shijiu, mümkün olduğunca az konuşan, eksantrik, mesafeli bir mistikti. Ortadan kaybolup sadece bir not bırakması hiç de tuhaf değildi.

Bu nedenle, Lu Nianqi başka bir düşünceye kapılmamıştı. Yemeğini pişirmek ve yakacak odun toplamak için kalkmıştı, Lu Shijiu'nun dönmesini beklerken her zamanki işlerini yapıyordu.

Sonra gece çökmüş, beraberinde bir tutam yağmur da getirmişti. Shijiu'dan hâlâ bir iz yoktu.

"Sonunda nehir limanına gittim ama oradaki kayıkçılar yağmurun çok şiddetli olduğunu söylediler, bu yüzden suya girmeyi reddettiler. Shijiu'nun Liu-laotou'nun [2] tenteli teknesine bindiğini gördüklerini ve Liu-laotou geri dönmemişti ve muhtemelen onlar yağmurdan korunmak için orada kalıyorlardı." Lu Nianqi genç olmasına rağmen net ve zekice konuşuyordu. "Adada loş bir fener ışığı görebildiğimi ve gerçekten yağmurun durmasını beklediklerini düşündüm. Bu yüzden eve döndüm. Ama sonra..."

Ama sonra fırtına nehri sular altında bırakarak üç gün sürdü. Lu Nianqi her gün fener ışığının hala açık olup olmadığını kontrol etmek için nehir limanına gider ve sabırsızlıkla yağmurun durmasını beklerdi. Biraz bozuk parayla, onu Mezartaşı Adası'na götürmesi için bir kayıkçı tutmaya bile gitmişti ama ne Lu Shijiu'dan ne de Liu-laotou'dan bir iz görmemişlerdi.

Lu Nianqi, "Tüm adayı aradım ama onu bulamadım. Onu bir kez duydum," dedi. "Ama onu geri aradığımda cevap vermedi."

Lu Nianqi zamanla adayı altı veya yedi kez aramış, ancak Lu Shijiu'yu hiçbir zaman bulamamıştı. Birkaç gün önce, Gravestone Adası yakınlarındaki sularda karanlık bir girdap belirmiş ve burada arka arkaya iki tekne alabora olmuştu. Şimdi, Nianqi ne kadar istese de kayıkçılar gitmeyi reddettiler.