Bölüm 22: Kör Kâhin (V)

17 2 0
                                    

Jiang Shining ve Lu Nianqi düşünceli bir şekilde kıyıda duruyorlardı. Şimdi gözlerini dikmek için Xue Xian'a döndüler. Bu uğursuz varlık ağzını her açtığında sanki bir hayalet hikayesi anlatıyormuş gibi geliyordu! Jiang Shining kuru bir kıkırdamayla Lu Nianqi'ye "İlçenizdeki eczacılar gerçekten cesur" dedi. Lu Nianqi yanıtladı, "Genellikle böyle değildir. Sadece bu günlerde –– her nedense hava daima sisli." Jiang Shining boş bir kahkaha daha attı: Sis olmasa bile burası o kadar da iyi bir yer sayılmazdı.

"Küçük serserinin [1] neden arkasına baktığını anlayabiliyorum ama neden sen de geriye baktın kitap kurdu?" dedi Xue Xian sinirli bir şekilde. " Bir hayalet, hayaletlerden korkar mı?"

Şimdi Lu Nianqi döndü ve Jiang Shining'e baktı.

"Lütfen bir düşün," diye yanıtladı Jiang Shining donuk bir sesle. "İnsanlar suçlulardan korkuyor. Ben neden kötü ruhlardan korkamıyorum?"

Lu Nianqi elindeki temizlenmiş yaraya baktı, ardından Jiang Shining'in ince siluetine baktı. Jiang Shining'in oldukça zayıf bir hayalet olduğuna ve bu nedenle bir tehdit olmadığına karar verdi.

"İşte! Başka bir şey duyuyorum! Sen de duyuyor musun?" Xue Xian ciddi bir şekilde söyledi. "Çok sessiz..."

Konuşanın gerçekten Xuanmin olup olmadığını kontrol etmek için keşişe baktı ve her delikten kanıyormuş gibi görünen o korkunç, mürekkep rengi suratıyla ona baktı. İki boyalı göz dik dik ileriye bakıyordu.

Xuanmin: "..."

Xuanmin korkunç bakışla karşılaştı ama bu çok fazlaydı. Sert bir hareketle uğursuz varlığın yüzünü parmağıyla kapattı. "Buradaki en ürkütücü şey sensin."

Xue Xian alay etti. "Başıma dokunmaya nasıl cesaret edersin? Parmağını ısırırım!"

Jiang Shining hakem rolünü oynamaya çalıştı. "Adil olmak gerekirse, kafanla Dashi'nin parmağıyla  dövüşmeye kalkarsan kesinlikle kaybedersin. Kağıttan kafan koparabilir."

Xue Xian: "..." Bu kritik anda, nasıl benim değil de düşmanın tarafını tutarsın? [2]

Xue Xian, Xuanmin'in parmağını kaldırma zahmetine giremezdi. Yüzü hâlâ Xuanmin'in parmak ucuna gömülüydü, karanlıkta başka bir fısıltı duymak için kulaklarını zorladı ama Xuanmin'in vızıldayan sesine çok benzeyen o dua sesini artık duyamıyordu. Aniden can sıkıntısı hissetti: Gerçekten yanlış mı duydum?

"Tamam. Bu tepede ölmeyeceğim." Xue Xian, pençeleriyle Xuanmin'in eline vurdu ve sonunda sinir bozucu kel eşeği yüzünden uzaklaştırmayı başardı. "Devam edelim. Önceliğimiz Lu Shijiu'yu bulmak. Başka bir şey duyarsam sana haber veririm."

Peki ya kendisi? Neyse, kara kara düşünmeye geri dönecekti. Kel eşekle kavgaya girmekten çok daha anlamlıydı bu.

Keseye geri döndü ve kel eşeğin hafif adımlarıyla ileri geri sallanarak vücudunu yeniden altın bilyenin etrafına sardı.

Xuanmin bir hayaletten bile daha sessiz yürüyordu; adımları sabit ve dengeliydi. Kesenin içinde sıkışıp kalan Xue Xian, bu huzurlu, neredeyse algılanamayan hareketi takip etti ve uykusu gelmeye başladı. Bir süre kesenin içinde kalan altın bilye çoktan sıcaklık yaymaya başlamıştı. Ve Xuanmin'in vücut sıcaklığına karşı baskı altında kalan, son birkaç gündür kış rüzgarının ince bedeninden her geçişinde işkence gören kağıtçı adam da rahatladığını hissetmeye başladı. Buranın yaşamak için oldukça güzel bir yer olduğunu hissetti.

Xuanmin, sırılsıklam olmuş ve düşen yapraklarla kaplı çamuru incelemek için diz çöktü.

Lu Nianqi de onu taklit etti ve diz çöktü. Çocuk gençti ama açıkça bağımsız bir ruha sahipti –– bunun nedeni muhtemelen küçük bir çocukken çok fazla trajedi yaşamış olmasıydı. Başkalarına bağımlı olmaktansa işleri kendi başına yapmayı tercih etti. Eğer bir şey ona tanıdık gelmiyorsa, yapması gereken tek şey gözlemlemek ve öğrenmekti, böylece kendini daha güvende hissedecekti.

Copper Coin Niches Türkçe Çeviri (BL)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin