Bölüm 8- Sorgu Odası

11K 1.2K 1K
                                    

Bölüm Şarkısı: Yüzyüzeyken Konuşuruz,
Tutun Sen Bana

Arkadaşlar geçen gün panoda konuştuğumuz konu makaraydı, tabii ki bir anda kan vahşet yazmayacağım. Aklımdaki halini biraz daha gerçekçi yaptım sadece. Yaman sonuçta ne olursa olsun teröristin yanında yetişmiş potansiyel bir terörist olarak görülüyor.

Keyifli okumalar...

Keyifli okumalar

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Yaman karlı ovanın ortasında üzerinde sadece incecik bir tişört ile dikiliyordu. Küçük elleriyle uzun tişörtün uçlarını tutmuş karlarda sürüklenmekten aşınmış dizlerine baktı.

Buraya getirilmesinin üzerinden yalnızca bir gün geçmişti. Babasının geleceğine olan inancıyla dağlarda dolaşan kehribar rengi gözlerini artık yerden kaldırmıyordu.

Soğuktan hissetmediği çıplak ayaklarına bakarken sırtında hissettiği sızıyla öne doğru sendeledi ama düşmedi, kaşlarını çatıp omuzumun üzerinden aralarında gülüşerek ona taş fırlatan adamlara baktı.

Bir taşın üzerinde oturan Kovan keyifle onları izliyordu.

Yaman sinirle "Canım acıyor!" diye bağırdığında kahkaha attılar. Dillerini anlamıyordu, ne konuştuklarını anlamıyordu.

Suratı puşi ile kapalı adamlardan birisi yerden aldığı avuç içinden daha da büyükçe bir taşı hızla üzerine doğru attığında karnına çarpan ağır taş Yaman'ın karlara düşmesini sağladı. Tekrar gülmeye başladıklarında Yaman'ın gözleri bir anlığına evciğin kapısının arkasına saklanmış korkuyla ona bakan kıza kaydı.

Kabarık siyah saçları yeşil gözleri vardı. İşaret parmağını iki defa dudaklarının üzerine vurdu, cevap verme demek istedi.

"Babam öldürecek hepinizi" dedi titreyen sesiyle, gözleri sis kaplamış dağlarda gezerken dudakları titredi. "Öldürecek"

Gülüşme sesleri bir anlığına kesilirken Yaman saatlerdir dayak yediği ama her defasında tekrar ayağa kalktığı karların üzerinden tekrar kalkmak istedi, kafasının arkasına sertçe vurulan silahın kabzasıyla karlara tekrar gömüldü.

"Sen anlayana kadar buradayız" diye tısladı Kovan, tüfeğin dipçiği ile sırtına vurduğunda nefesi kesildi. "Senin baban yok" dedi. "Adın yok, Yaman yok, kökenin yok" dedi, botunu sertçe çenesine doğru geçirdiğinde acıyla inleyip sırt üstü yattı karların üzerinde.

Bakışları masmavi gözünde öylece gezinirken o maviliklerin yerini Kovan'ın gözleri aldı. Öfkeden irileştirdiği gözleriyle yerde ölü gibi yatan çocuğa doğru eğildi. "Senin vatanın yok" dedi, botlarını bu sefer tüm gücüyle suratına geçirdiğinde her yer karardı. Açık mavi yerine siyaha bıraktı.

leyl vaktiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin