Bölüm 15- Kahvaltı

13.4K 1.4K 2.1K
                                    

Bölüm Şarkısı: Duman, Yürek
Keyifli okumalar...

Yağmur, Feryâl

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Yağmur, Feryâl

Ertunga omuzlarını tuttuğu çocuk ile evinin kapısının önüne geldiğinde iki defa kapıya vurdu. Çok geçmeden kapıyı parmaklarının üzerinde havalanıp açan Feryâl'i gördüğünde her şeye rağmen gülümsedi.

"Baba" diye şakıdı Feryâl kollarını ona doğru kaldırırken. Ertunga "Güzelim" dedi, kızını kucağına alıp yanağını öptü.

Feryal babasının boynuna sarılırken göz ucuyla ifadesiz bir şekilde öylece duran çocuğa baktı. Büyük duruyordu, suratında çok yara vardı ve kötü bir haldeydi. Üzerinde ona oldukça büyük gelen adamın askeri ceketi vardı.

"O kim?" diye mırıldandı Feryâl yuvarlak gözlerini iri iri açarken. Kardeşinin açık kumral saçlarının aksine onun saçları sapsarıydı.

"Misafirimiz" dedi, o sırada kapının eşiğinde ona ve yanındaki çocuğa memnuniyetsizlikle bakan eşini gördü. Ağzını açacaktı ki Yağmur hızla arkasını dönüp mutfağa girdi.

Ertunga sıkıntıyla bir nefes verip içeri girdi ve Feryâl'i kucağından bıraktı. "Kardeşin nerede?"

"Çizgi film izliyor" dedi babasının iri elini tutarken. "Gel dedim gelmedi"

"Eşşek sıpası" dedi Ertunga kızının önünde diz çökerken. "Sen öyle misin ama yavrum, hemen gelmişsin babanı karşılamaya"

Feryal dudağını ısırıp utanarak yine boynuna sarıldığında Ertunga sırıttı. "Aşkım benim, nasıl güzel kokuyorsun" dedi ince, kumral saçlarını öperken. "Hadi içeri geç, geliyorum"

Feryal kafasını sallayıp içeri gitmeden önce öylece dikilen büyük çocuğa baktı ve arkasını dönüp koşarak kardeşinin yanına gitti.

Ertunga derin bir nefes verip diz çöktüğü yerden kalkmadan karşısındaki çocuğa baktı.

"Yıldıray" dediğinde çocuk anında kafasını kaldırdı, tek gözü yediği dayaktan dolayı tamamen kapanmıştı. "Sende içeri geç"

Yüzünde mimik kıpırdamazken konuşmadan çekingen adımlarla oturma odasına doğru ilerledi.

Ertunga ayağa kalkıp mutfağa girdiğinde öfkeyle bardakları yerine yerleşitren Yağmuru gördü. "Yağmur" dedi yanına doğru adımlarken. "Doğru olanı yaptığımızı biliyorsun"

Yağmur hırsla ona döndüğünde fark etti ağladığını. "Ne doğrusu Ertunga?" dedi sinirle. "O kansızın kardeşini aldın evime soktun!"

"Yıldıray onun gibi değil" dedi anında ağlamaktan kızarmış suratını avuçlarının içine alırken. "Çocuğu mahvetmiş Yağmur"

Eşinin dudakları titrerken korkuyla titrek bir nefes verdi. "Başımıza musallat edeceksin" dedi korkuyla yanağındaki ellerini tutarken. "Allah aşkına gönder gitsin, ne olur"

leyl vaktiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin