Iki beden birbirine sıkıca sarılmış bir halde nefeslenmek için durulduğunda Jimin kasıklarına vuran ağrı yüzünden kendini huzursuz hissediyordu. Ki zaten gözlerini aşağı tarafa çevirip çaktırmadan Jungkook'un penisine baktığında onunda kendisinden farksız bir halde olduğunu anlamak zor değildi. Giydiği siyah kot pantolonunun altından kendini oldukça belli eden penis kabarmış ve sertleşmiş bir halde duruyordu.
Jimin o an aklına düşen şeyi sorgulamadan yapmak için elini yavaşça aşağı indirip hiç beklemeden Jungkook'un penisinin üstüne yerleştirdi ve avuç içini bastırdı.
Bu hareketle beraber anında kasılan Jungkook kafasını eğerek yanında uzanan bedene kısık gözlerle baktı. "Jimin.."
"Dokunmak istiyorum.." Jimin onu keşfetmek istermiş gibi avuç içini kot pantolonun müsade ettiği kadarıyla kabarmış alette gezdirirken "Çok büyük görünüyor." diye mırıldandı.
Jungkook onun bu söylediğine istemsizce sırıtırken kuruyan dudaklarını diliyle ıslatarak "Böyle anlamazsın.." diye fısıldadı. Pantolonunun düğmesini açıp fermuarını aşağı indirdikten sonra Jimin'in elini tuttu ve sıcak yuvaya doğru yavaşça sokarken "Tamamen dokun." dedi.
Jimin'in kalbi heyecandan neredeyse boğazında atmaya başlamıştı. Jungkook'un penisini görmek için sabırsızlanıyordu resmen. Hızlıca elini içeriye sokup ilk önce dokundu ardından iç çamaşırını aşağı doğru sıyırıp çıplak penisi gün yüzüne çıkardı.
Elinin altında taş gibi sertleşmiş penis damarları belirgin bir halde karşısında dururken yutkunmadan edemedi Jimin. Uzun ve kalın penis gözüne o kadar iştah açıcı gelmişti ki daha fazlasını istedi. Tadına bakmak istedi.
Jungkook onun surat ifadesindeki değişimleri kaçırmak istemediği için dikkatle izlerken sırıtması bir an olsun yüzünden silinmemişti.
Jimin parmaklarıyla kavradığı penisi aşağı yukarı doğru yavaşça sıvazlamaya başladığında Jungkook hissettiği dokunuşlarla birlikte derin bir nefes aldı.
"Tadına bakmak istiyorum." Jimin kafasını kaldırıp kirpiklerinin arasından arzu dolu bir ifadeyle Jungkook'a baktığında kaşları havaya kalkan genç "Jimin.." diye mırıldandı.
"Çok güzel görünüyor. Lütfen.." Jimin resmen yalvaracak kıvama gelmişti onun karşısında. Şehvet duygusu bedenini ele geçirmişti.
"Daha önce yaptın mı?" Jungkook için bu sorunun cevabı önemliydi. Yapmış olmasını istemezdi elbette ama yaptıysa da sıkıntı etmezdi bunu. Sorma sebebi sınırlarını öğrenmekti. Çünkü Jungkook'a kalsa penisini Jimin'in gırtlağına kadar sokar ve dakikalarca sıcak ağzın içinde öylece durmak isterdi.
Sarışın çocuk kafasını iki yana salladı hızlıca. "Hayır.. Nasıl yapmam gerektiğini de tam olarak bilmiyorum aslında." Jimin bunu önceden söyleme gereği duymuştu çünkü yanlış bir şey yaparsa ya da ona tam olarak zevk veremezse diye çekiniyordu bir yandan.
"Ben sana öğreteceğim güzelim. Benimle öğreneceksin." Jungkook elini onun saçlarına atarak bir baba edasıyla okşadı ve gülümseyerek "Hadi al onu ağzına." dedi. "Dolgun dudaklarını sar etrafına."
Jimin heyecanla uzandığı yerden kalkıp Jungkook'un bacaklarının üstüne oturdu ve üstü hala çıplak bir şekilde dururken elinde okşamaya devam ettiği penise doğru eğildi.
Dudaklarını etrafına sarıp sert uzvu ağzının içine aldığı anda Jungkook gözlerini kapatarak içinden bir küfür savurmuştu.
Jimin eliyle dibinden tutarak destek verirken alabildiği kadarını ağzına alarak birkaç saniye boyunca emdi ve ardından geri yukarı çıktı. Buna birkaç kere daha devam ettiği sırada Jungkook'un eli uzun sarı saçların arasına dolandı ve avcunun içinde tuttuğu saçları sert olmayacak bir şekilde sıkarken "Dişlerini değdirme." dedi. "Tükürüklerini yutmana gerek yok."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
brother
FanfictionJimin abisinin arkadaşının büyüsüne kapılmaya başlamıştı ve bu içten içe onu korkutuyordu. (texting , düzyazı)