Yorum bırakmayı unutmadan okuyun.Bu arada bu bölümü her bölümde her satıra mutlaka tatlı tatlı yorum bırakan ve beni gülümseten imyermfdad bebeğime ithaf ediyorum.
İyi okumalar hepinize 🤍
.
Jimin elinde tuttuğu sandviçten küçük ısırıklar alıp yerken aynı zamanda etrafı izliyordu.
Kampüs oldukça genişti ve oturabilecek çok sayıda kafe vardı. Herkes tatlı bir telaşla yürüyor ve birbirleriyle konuşarak gülüşüyordu.
"Beğendin mi okulu?" Jungkook'un gözleri sevgilisinin üstündeydi.
"Yani, daha çok erken ama güzel görünüyor şimdilik." Jimin de gözlerini Jungkook'a çevirip baktıktan sonra gülümseyerek meyve suyunu eline aldı ve ağzına doğru götürdü. Küçük bir yudum aldıktan sonra masaya geri bırakıp aklında olan şeyi sormak için dudaklarını araladı.
"Jungkook, yanlış anlamazsan bir şey sorabilir miyim?"
"Sor güzelim." Jungkook, Jimin'in aksine büyük ısırıklarla elindeki sandviçi hızlıca bitirmişti ve şu an kahvesini yudumlama esnasındaydı.
"Taehyun ne zaman gidecek?" Jimin'in bunu bu şekilde sorması yanlış anlaşılmaya müsait görünüyordu ama pek umurunda değildi. Özellikle iki gün önce yaşanan olaydan sonra iyice gıcık olmuştu Jimin, Taehyun'a.
Akşam yemeğinde Jimin annesine yardım ederken kendi yaptığı yemekten Jungkook'a da götürmüştü ama Taehyun dalga geçer gibi abisinin onu yemeyeceğini ve çok kötü göründüğünü söylemişti.
Jimin de sinirlenince küçük bir tartışma yaşamışlardı ama Jungkook olaya hemen el atıp çözmüştü ve tabii ki sırf Jimin yaptı diye yağlı olmasına rağmen getirdiği yemeği afiyetle yemişti.
"Bu ayın sonuna kadar bende kalacak gibi duruyor." Jungkook da pek memnun değildi bu durumdan ama babası böyle istediği için bir şey diyemiyordu. Önemli bir mevzu olduğu için Taehyun'u evden göndermesi gerekmişti.
"Anladım."
"Taehyun ile anlaşmak pek kolay değildir. Garip bir mizacı var." Jungkook, Jimin'in kardeşinden haz etmediğini hissedebiliyor ve anlıyordu elbette. Haksız da sayılmazdı çünkü Taehyun sinir bozucu bir çocuktu.
"Yani, doğruyu söylemek gerekirse ben anlaşamadım ve anlaşabileceğimi düşünmüyorum." Jimin de zaten saklamıyordu olanı. Görünen köy klavuz istemezdi sonuçta.
"Olabilir yavrum. Bende anlaşamıyorum zaten." Jungkook'un da kardeşiyle sevgi bağı pek kuvvetli sayılmazdı. Özellikle kız kardeşinin ölümünden sonra içine kapanan ve sinirli birine dönüşen Jungkook, diğer aile fertlerine karşı olan tutumunu da değiştirmişti çünkü hepsini sorumlu tutuyordu olanlardan.
Küçüklüğünde babasıyla mutlu veya eğlenceli anıları olmamıştı hiç. İşi gereği yapısı oldukça otoriter biri tarafından büyütülmüştü. Annesi ise sırf babasına olan sevgisi yüzünden kendi hayatından vazgeçmiş bir kadındı. Bu yüzden de hayatın yorgunluğu ve hayal kırıklıkları onu da sevgisiz biri haline getirmişti.
Jungkook büyük çocuk olarak her daim kardeşlerine yardımcı olan bir ağabey olmayı hedeflemişti ama görünüşe göre pek başarılı değil gibiydi ya da başarılı olsa bile kendini de suçladığı için yetersiz görüyordu.
Taehyun'un şımarıklığı, asi ve aşırı hareketleri de dikkat çekmek içindi. İlgi görmek ve dikkati üzerine toplamak için böyle davranıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
brother
FanfictionJimin abisinin arkadaşının büyüsüne kapılmaya başlamıştı ve bu içten içe onu korkutuyordu. (texting , düzyazı)