44- Ait olamama

2.7K 269 276
                                    

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


...

Jimin arkasına yaşlanmış bir halde Jihyoo'nun ona söylediklerini umursamadan yanında sevgilisinin olduğunu bilmenin rahatlığıyla yolu izliyordu.

Jimin ilişkinin başlarında Jungkook konusunda tereddütlüydü. Özellikle daha önce bir erkekten hoşlanmadığını bildiği için bunun geçici bir heves olmasından korkmuştu. Ama şu an onun sevgisini gerçekten hissedebildiği bir dönemdeydi ve bu onu çok rahatlatıyordu.

Bazen geceleri rüyasında yangın gününü görüyordu ve nefes nefese uyandığında gözlerini tavana dikip Jungkook'un üst katında olmasından güven alarak tekrar dalıyordu uykuya. O gün Jungkook'un kendisi için tehlikeye atladığını düşündükçe ona olan aşkı kabarıyordu.

Yıllarca aynı evde büyüdüğü ve gözü kapalı kendini emanet edeceği abisinin yapmadığı şeyi Jungkook yapmıştı.

Jimin bunları düşünüp kendi kendine hayallere dalmışken telefonu çalınca elini cebine atarak çıkardı ve arayan kişinin annesi olduğunu görünce hemen cevapladı.

"Efendim anne?"

"Neredesin?" Telefonun ucundaki ses sitemli ve soğuk çıktığında rahatsızca yerinde kıpırdandı Jimin.

"Eve geliyorum. Bir şey mi oldu?"

"Çabuk gel. Konuşmamız gereken şeyler var."

Jimin tamam demeye kalmadan suratına kapatılan telefonu kulağından çekip öylece ekrana bakarken Jungkook göz ucuyla bakıp "N'oldu?" diye sordu.

"Annem çabuk eve gel konuşmamız gerek, dedi ve suratıma kapattı."

"Okulla ilgili falandır belki." Jungkook'un söylediği şey Jimin'i rahatlatmamıştı. Nedensizce içini kaplayan rahatsız hissiyatla birlikte kafasını yeniden arkaya doğru yaslarken "Bilmeden bir şey mi yaptım diyeceğim ama yok." diye mırıldandı.

"Yavrum tamam. Geldik zaten eve, konuşunca öğreneceksin kendini germe bilmeden."

Jimin geçiştirmek için başını salladı ve Jungkook arabayı otoparka park ettiği anda kemerini çıkarıp arabanın kapısını açtı. "Ben hemen çıkayım, akşama gelirim sana."

"Bak ikidir sevişme planlarımız suya düşüyor, fena keseceğim hesabını." Jungkook, Jimin'in gerginliğini biraz olsun almak için şakaya vurarak konuştuğunda arabadan inen sarışın çocuk kapıyı kapatmadan önce "Sen önce evdekini gönder sonra sabaha kadar sevişiriz." dedi ve arkasını dönerek uzaklaştı.

Asansörlere geldiğinde hızlıca binip kat düğmesine bastı ve gergin bir bekleyişin ardından kapılar açılınca aynı hızda inip kapının önüne geldi.

Zile bastıktan saniyeler sonra kapı açıldığında annesinin çatık kaşlarını görünce hızlanan kalp atışlarını yok saymaya çalışarak gülümsedi ve içeri girdikten sonra ayakkabılarını çıkarıp "N'oldu? Neden apar topar çağırdın?" diye sordu.

brother Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin