brother

38- Karakol

Yorum yapmayı unutmayın!

.

.

.

Jimin çığlıklarını bastırmaya çalışırken eliyle sertçe Jungkook'un omzuna vurdu ve gözlerinden süzülen yaşlar yüzünün her bir yerine dağılmış vaziyette ıslatırken "Hadi.." diye fısıldadı. "İzin ver artık."

"Rica etmeyi öğrenmelisin." Jungkook onun elini bileğinden yakalayarak tuttu ve yatağa yapıştırıp sertçe tutarken "Yoksa izin vermem." dedi sert bir sesle.

Üçüncü turlarını atıyorlardı ve saat gece yarısını çoktan geçmişti.

Jungkook kendini onun içine son hızla ittirip boşalacağı anda duruyor ve Jimin'e tatlı bir işkence çektiriyordu. Ama sarışın çocuğun artık sabrı kalmamıştı. Başta karşı çıkarak ona yalvarmayacağını söylemişti ama dayanamıyordu. Zevkten ve acıdan ağlamaya başlamıştı ve penisi kaskatı kesilmişti.

"Lütfen.. Lütfen boşalmama izin ver artık." Jimin kısık tuttuğu sesiyle kedi gibi mırıldanarak konuştuğunda Jungkook memnun olmuş bir halde sırıttı ve kendini Jimin'in içine sertçe ittirip elini penisine atarak kavradı.

Penisini saran eller nefesini keserken derin ve içli bir şekilde inledi Jimin. Delirmiş gibi hissediyordu, aldığı zevk onu çok yükseklere çıkarmıştı.

Jungkook daha birkaç kez çekiştirmesine rağmen boşalmaya başladı Jimin.

Çok geçmeden Jungkook da onu takip ederek üçüncü kez içine geldi ve menileri Jimin'in bacak arasından akıp kirletirken son damlasına kadar akıtıp öyle çıktı içinden.

"Bu yaptığını sana çok fena ödeteceğim." Kesik nefesleri arasından yorgunca konuştu Jimin. Kolunu kaldıracak hali kalmamıştı.

Jungkook sırıtarak penisini menileriyle kapladığı delikten çıkardı ve kendini küçük bedenin yanına atarken sesli bir nefes verdi. "Çok fenaydı.."

.

.

.

Öğlene doğru uyanan ikili birlikte duşa girip temizlendikten sonra yorgunlukla etrafı toplamış ve değişiklik olsun diye yemeği odaya söylemek yerine otelin restoranına inmeye karar vermişlerdi.

Jimin üstünden tır geçmiş gibi hissettiği için yavaş yavaş hareket ediyordu. Üstünü bile Jungkook'a giydirtmişti.

"Yorgunsan hiç çıkmayalım odadan." Jungkook onun yorgun olduğu için bayık bayık bakan gözlerinin içine gulumseyerek baktı ve alnına küçük bir öpücük bıraktı.

"Hayır ya. Sürekli odadayız zaten." Jimin kafasını iki yana sallayarak konuştuğunda Jungkook "Tamam o zaman. Çıkalım hadi." dedi ve elini küçüğünün beline sabitleyip onunla birlikte kapıya yöneldi.

Jungkook önde Jimin arkada odadan çıktıklarında asansöre doğru ilerlerken başka bir odanın kapısı açılmış ve içeriden oldukça şık giyinimli bir genç çıkmıştı. Jungkook ile yaşıt gibi görünüyordu.

Jimin ses geldiği için refleksle oraya doğru döndüğünde kapının önündeki gençle göz göze gelmeyi beklemediği için şaşırdı ama çok üstünde durmadı. Bakışlarını geri çekmek istese bile karşısındaki gencin garip bakışları yüzünden 'niye böyle bakıyor bu' diye geçirdi içinden.

Ama daha fazla bakmadı çünkü Jungkook görse sıkıntı çıkarabilirdi. Bu yüzden bakışlarını yeniden önüne çevirip sevgilisinin arkasından ilerlemeye devam etti.