36- Kontrolü kaybetmek

3.3K 343 335
                                    

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

...

Jungkook odaya yemek siparişi verdikten sonra yemek geldiğinde birlikte pencerenin kenarındaki küçük masaya oturmuşlardı.

Jimin elini yüzünü yıkayıp biraz daha sakinleştikten sonra yemek yemeye isteği olmasa bile yemediği zaman halsizleştiği için kendini zorlayarak birkaç parça ağzına atıyordu.

Jungkook da arada gözünü onun üstüne dikip yemek yiyor mu kontrol ederken kendi yemeğini yiyordu.

Sessiz başlayan yemekleri Jimin'i rahatsız ederken bakışları kısa bir anlığına odanın içinde gezindi ve ardından karşısında oturan sevgilisini bulup "Jungkook." diye seslendi. "Bir şey soracağım sana."

"Sor güzelim."

"Şimdi sen öğrencisin ya." Jimin elindeki çubukları tabağının yanına bırakıp bütün dikkatini Jungkook'a verdi. "Yanlış anlama beni merak ediyorum sadece... Bir öğrenciye göre fazla rahat yaşıyorsun. Yani çok zenginsin gibi."

Jungkook'un dudakları yukarı doğru kıvrıldı hafifçe. Ağzındaki küçük lokmayı çiğnerken peçeteyle dudağının kenarını sildi ve yutkunduktan sonra "Babam varlıklı biri." diye cevapladı onu. "Küçüklüğümden beri maddi olarak hiç sıkıntı çekmedim."

Jimin tahmin etmişti zaten babasının varlıklı olduğunu. "Ne iş yapıyor?" diye sormadan edemedi. Meraklıydı çünkü.

"Biraz karanlık." Jungkook babasının işinden kimseye bahsetmezdi genelde. Ama Jimin ile paylaşmakta bir sakınca görmüyordu. "Yeraltı dünyası falan."

Jimin'in gözleri kocaman açılırken "Ne?" dedi hayretler içinde. "Bir mafyanın oğluyla mı beraberim?"

Jungkook onun mimiklerine ve söylediğine gülmeden edemedi. "Mafya demedim."

"Yeraltının karanlık dünyasında saklambaç oynamıyorlar herhalde." Jimin alayla sorduğunda Jungkook omuz silkti. Doyduğu için arkasına yaslanırken rahat bir tavırla "Tam olarak bende bilmiyorum." dedi. "Ama kötü şeyler değil aklın bulanmasın."

Sarışın genç hala üstünden şaşkınlığını atamasa da daha fazla bu konu hakkında soru sorup onu sıkmak istemediğinden başını salladı sadece. Ama Jungkook ve onun hayatı hakkında daha fazla şey bilmek istiyordu. Onu daha iyi tanımak istiyordu.

"Bana aileni anlatsana biraz. Sen benimkileri tanıyorsun ama ben seninkiler hakkında hiçbir şey bilmiyorum."

Jungkook sorulan soruyu birkaç saniye aklında çevirip düşündükten sonra "Yani," diye mırıldandı. "Anlatacak bir yanları yok aslında. İki kardeşiz. En büyük benim ve ortanca erkek kardeşim lisede okuyor. En küçük olanı biliyorsun zaten.. Daha kız kardeşim doğmadan babam beni, annemi ve erkek kardeşimi yurt dışına göndermişti zorunlu olarak. Birkaç sene New York'ta yaşadım ve ilkokulu orada bitirdim."

brother Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin