İdolün İdolü | MİNSUNG ✓

14. bölüm

Dediğim gibi Woo beni ilk önce Jisung'un evine bırakacaktı. Onun evine yaklaştığımda Wooyoung'a biraz uzağa durmasını söyledim.

Ardından motordan inip gecenin karanlığında aydınlanmamış bahçenin arkasından dolanarak kapı önünde oturan Jisung'u izlemeye başladım.

Kediyi kucağında seviyordu. Çok tatlı bir manzara vardı karşımda bu yüzden fotoğraf çekmek istedim.

Çektiğim fotoğrafa bakarken bir anlığına güzelliğine dalarak onu unuttum.

Kendime gelip yanına sessizce yakalaştım.

'İşte böyle güzel kedi buda benim hayatımın özeti'

"miyav"

'O ses senden mi geldi?'

Jisung kediyi kaldırıp incelemeye başlayınca gülmeden edemedim.

'Yah! Hyung ödümü kopardın bir daha yapma bunu'

'Ama çok tatlıydın kendime engel olamadım Jisungie'

'Geç kaldın'

'Özür dilerim biraz mesai yapmak zorunda kaldım'

'Tamam sorun yok gidelim mi?'

'Gel bakalım'

Valizlerden 2 tanesini ben 2 tanesini o aldı.

'Jisungie ne zamandan beri dışarıdasın?'

'Sabah sana yazmadan bir kaç dakika önce kovuldum neymiş iyice kudurmuşum'

Jisung'a gülerken bana soru sordu.

'Hyung, Wooyoung Hyung ile mi gideceğiz'

'Önce evime yürüyeceğiz valizlerini bırakıp giyinerek Wooyoung'u bekleyeceğiz şu an sevgilisiyle yemekte'

'Kızın adı ne?'

'Jisungie o bir erkek'

'Voah... Üzgünüm'

'Ya şapşal çocuk neden özür diliyorsun'

'Bilmiyorum'

'Jisungie biliyor musun daha önce hiç aşık olmadım'

'Nasıl yani?'

'Baya olmadım sadece hoş bulduğum insanlar oldu ama ne sevgilim ne de çocukluk aşkım oldu'

'İstemediler mi seni yoksa'

'Bir nevi evet'

'Aman Tanrım buna inanamıyorum dünya yakışıklısı Lee Minho'yu kimse istemedi mi aptal olmaları gerek seni istememek için'

'Sen ister miydin'

Yürüdüğümüz yolda bir anda durdu.

'Ne oldu?'

'Ha şey... Bi an aklıma bir şey geldi de anneme haber vermedim onu'