Artık Geçmişiz | HYUNİN

Galiba Olacak 2-

Sabah uyandığımda yüzümün bir karış uzağındaki Hyunjin ile gülümsemiştim. Uzun zaman sonra ilk kez birisi tarafından sevilme ve güven duygusunu hissetmiştim. Evet bu çok derin ve yoğun bir duyguydu.

Karşımdaki yüz tüm kusursuzluğuyla önündeydi ve ben kendimi Tanrı'nın fırçasından çıkan sanat eserine hayret ediyordum. Beyaz ve kusursuz teni, uyuduğu için dağılan sarı saçları, hafif şiş ve çekik gözleri, biçimli burnu ve dolgun dudaklarıyla karşımdaki kesinlikle artık benim için dünya üzerindeki tek sanat eseriydi.

Bir dakika bir dakika!! Ne diyorum ben. Hyunjin hakkında böyle düşünmek bile utanmam için yeterdi. Buna Hyunjin'in gözlerini birden açıp "Bakışlarınla yedin bitirdin beni ne oldu çok beğendin herhalde. " demesinin de eklenmişti ve ben şu anda kının yüzüme akın ettiğini biliyordum.

Dudaklarından hafif bir kıkırtı çıkması ile kendimi yorgana gömmeye hazırdım. "Daha iyi misin? "
"Hı hı. "
Konuşacağımda sesimin heyecandan titreteceğini biliyordum o yüzden küçük bir mırıltı ile karşılık vermiştim.

"Benim minik tıklım iyi ise ben de güne iyi başlayabilirim."
Bu sefer ben kıkırdamıştım. Hyunjin'e karşı bişeyler hissetmeye başlamıştım bunu biliyordum. Ama daha çok erkendi. Bana 2 gün iyi davranan birinin kollarına atlayacak kadar aptal değildim.

Off bugün okul var ve Hyunjin ile olan yakınlığımız son bulacaktı. Hyunjin'in doğrulması ile ben de kalkmıştım.
"Duşunu kullanabilir miyim? "
"Tabi kullan. "

Temiz havlulardan verip onu banyoya uğurlamış ben de yatağı toplamaya başlamıştım. Toplama işi bittiğinde dikkatimi pufun üzerindeki Hyunjin'in gömleği çekti. Gidip elime aldım.

Burnuma götürdüğümde ciğerlerim Hyunjin'in kokusu ile dolmuştu bu da sırıtmama sebep olmuştu. Bu koku beni kendine çekiyor rahat ve güvende hissetissettiriyordu.

Koku nedense daha yoğun gelmişti bir anda. Gömleği bir kez daha burnuma yaklaştırıp kokladım ama arkamdaki hareketlilik sabah sabah rezil olduğumu göstermişti.

Yavaşça arkamı döndüğümde Hyunjin yatağa oturmuş ve sırıtıyordu. Kalbimin daha da hızlanmasına sebep olan şey Hyunjin'in havluyu beline sarmış olması ve üstünün olmamasıydı.

Gururla gülümseyip üzerime doğru yürümeye başlaması ile ben de gerilemeye başlamıştım. Her dizide mutlaka olan o sahne gerçekleşmiş ve sırtım duvara değmesi ile durmuştum.

Hyunjin hala suratındaki sırıtış ile yüzünü yüzüme yaklaştırmış ve kolunu da yan tarafıma koymuştu. Diğer taraftan kaçmaya çalışmam ile diğer elini de belime kıymuştu. Kan suratıma akın ediyır kalbim yavaşlama bilmiyordu. Ses Hyunjin'e bile gidiyır olabilirdi.

"Jeong neden birden kızardın? "
Bilmiyormuş gibi sormuş ve
"Kırmızı sana yakışıyor. Çok tatlı oluyorsun. "
Dudaklarımuz arasında iki parmak mesafe vardı ve bu nefesimi tutturmuştu bana.

Onun o kırmızı dolgun dudaklarını istiyordum. Evet onların tadına bakmak isyordum. Yanındaki elini yanağıma koymuş ve umduğum şekilde dudaklarımızı birleşmişti. O dudakların benim dudaklarımın üstünde olmasını düşünmek bile beni çıldırtıyordu.

Hareket ettirmiyordu sadece dudaklarımız değiyordu. O an zamanın durmasını istedim.

Herket etmesi ile o kadar heyecanlanmıştım ki karşılık bile veremiyordum. Alt dudağımı emiyor sonra da öpüyordu. Isırması ile transtan çıkmış ve yavaşça karşılık vermeye başlamıştım.

O benim alt dudağımı ısırıyor ve emmiyor  sonra da öpüyordu. Ben de üst dudağında oyalanıyordum. Kiraz tadındaki dudakları beni daha çok kendine çekiyor ve öpüşün daha da derinleşmesini sağlıyordu.

Haytımda aldığım en iyi tat bu dudakların tadıydı. Nefessiz kalmam ile ayrılmıştık bu beni üzse de bir yandan mutluydum. HYUNJİN BENİ ÖPMÜŞTÜ. HWANG HYUNJİN. BEN YANG JEONGİN'İ ÖPMÜŞTÜ. O BEN BİZ ÖPÜŞMÜŞTÜK.

Kalbimin daha hızlı atması ile ölecek gibi hissetmiştim.

"Nefesin olmamasına rağmen beni öpmeyi sürdürdün. Bu kadar mı etkileşim seni minik. "

Başımla onu onaylamıştım. Benden beklenmeyecek bir hareketti. Bu sefer kahkaha atmıştı. Tanrım bir insanın gülüşü nasıl bu kadar güzel olabilirdi.

"Yang Jeongin. Çok tatlısın ve çoğu kızdan güzelsin."

Aklıma okul grubuna yazdıkları gelmesi ile bunu sorma gereğine düşmüştüm.
"Ama okul grubuna yazdıkların. -
" Jeong özür dilerim. Hem kendi adıma hem de okuldakiler adına. Sen bu dünyadaki en güzel şeysin. Oraya yazanlar sadece seni kıskanıyor. Senin güzelliğini ve saflığını kıskanıyor. Ben onları yazarken aklım nerdeydi gerçekten bilmiyorum. Gözüm o kadar körmüş ki önümdeki güzelliği görememiş ve etraftakilerin saçma ve gereksiz sözlerine kulak asmışım. Beni affedebilecek misin miniğim. "

Sözlerini o kadar güzel ve içten söylemiyim ki kalbim ermiş gibi hissediyordum. Evet ben Yang Jeongin Hwang Hyunjin'e AŞIĞIM....

Bölüm biraz geç geldi kusura bakmayın.
Tabi bu bölümler toz pembe diye hiç kaos olmayacağını sanmayın. Ortalık karışacak.
Başka kitaplar yazmaya başladığım için bölümler geç geliyor kusura bakmayın.
Bir kitabım zombi salgını Hyunin konulu daha 1. Bölümünü yayımladım ama güzel olacağına eminim. Adı Sığınak Hyunin
Diğer kitabım ise fantastik severlere. Lordlar ve Varisler 3 bölüm yayımlamdı ve her gün bölüm gelecek.
Bakmanızı öneririm.
Bu gece buraya yeni bölüm atabilirim bilginize.
Oy vermeyi unutmayalım.
Teşekkür ederim
🩷🩷