Pişmanlık

141 21 14
                                    

Yeonjun bana sırıtarak bakıyordu. Çenemi bırakıp sıramın etrafında dolanmaya başladı.
"Gelirken bazı dedikodular duyma ihtimalin ne Jong? "
Düşündüm ama hiçbişey duymamıştım.
"B-ben bişey duymad-ım"
Sesimin titremesine lanet okurken tekrar karşıma geçti.
"Demek duymadın o zaman anlatalım. Aslında biliyorsun. Senin hakkında. Psikolojik sorunların varmış... "

Bunu söyleyebilecek tek kişi vardı. Hyunjin. Dehşetle baktım Hyunjin'e sırıtarak bakıyordu bize. O an onun hakkında düşündüklerim için kendime sövüyordum. Ne iyi diye düşünmüştüm salak gibi. Sonuçta Yeonjun'un kuzeniydi. Neden anlattım ki ona böyle bir şeyi.

"Hyunjin anlattı. Dün gece onun evine geldiğini. Ve sanırım bişeyler sayıklamışsın batıldığında. Songkang kim Jeongin. Yoksa ölen üvey baban mı?. "

Ne Songkang mı. Bayıldığımda mı sayıklamışım bunları. LANET OLSUN lanet olsun. Nasıl nasıl olabilir böyle bir şey ve bundan okulun haberi var mı. Ellerim titremeye başladı. Korku ve endişe karışık bir duygu yaşıyordum ve biraz da pişmanlık ve kalp kırıklığı vardı titremelerimde.

"Cevap vermediğine göre doğru. Bu üvey baban da... "
Yüzünde bir sırıtma oldu. Sonra da kahkaha attı.

"Pardon sen onun altına girdin. Senden bunu beklemezdim. Sürtük olduğunu biliyordum ama üvey babanın da altına girmezsin be. Bu kadar düştün mü Jeong. Sonra da adam ölmüş. Sen mı yaptın Jeong. Üvey babanı mı öldürdün. Bu yüzden mı psikopat oldun. "

Kahkaha atmaya başladı ama bunlar yalandı. Nasıl böyle bir şey söylerdi bana karşı. O adam beni taciz etti. Nasıl elinde bir bilgi olmadan beni böyle iğrenç bir şey ile suçlayabiliyordu. Ben böyle bir insan değilim.

Ellerimin titremesi artıyordu. Şu an hiç olmadığım kadar sinirliydim ve bu sınıftakilerin gülmesi ile daha da artıyordu. Nefeslerim düzensizleşmeye başladı. Bişeyler diyordu ama anlamıyordum. Şu an sadece onu alıp kafasını cama geçirip ezmek vardı içimde.

Ama bunu yapacak güç yoktu içimde daha nefes bile alamıyorken bunu yapamazdım. Güya bu günüm güzel geçecek ve kimse beni üzemeyecekti. Çantamı alıp çıktım sınıftan. Sadece buradan uzaklaşmak istiyordum. Dışarı çıktım ama eve gidemezdim. Kesin delirirdim o zaman.

Gözüm yandaki ormana ilişti. Adımlarımı oraya çevirmeden önce ilacımı alıp içtim. Koşar adım girdim ormana. Nereye gittiğimi bilmiyordum.

Nereye koştuğumu da bilmiyordum sadece koşuyordum. Yorulunca bir ağacın altına geçtim. Almaya çalışan gözyaşlarımı serbest bıraktım. Sessiz bir şekilde değilde sanki annem ölmüş gibi ağlıyordum. İçimden öyle geliyordu sadece. Ne kadar ağladım bilmiyorum ama hava kararmaya başlamıştı.

Arkadan bir hışırtı gelmesi ile oraya doğru döndüm. Kalbim hızla atmaya başlamıştı korkudan.
"K-kim var o-rada. "
Birden çıkması ile irkildim.
"Hyunjin"
Bana yaklaşmaya başldı.
"Gelme git buradan. Kimseyi görmek istemiyorum. "

Durdu.
"Neden?"
"Sadece yalnız kalmak istiyorum. "
"Beraber yalnız kalalım. "

Sustum. Bilmiyorum bunları yapmasına rağmen neden ona izin veriyorum. Bana bu kötülüğü yapıp sonra da buraya hangi yüzle geldiğini  ile bilmiyordum ama bişey demeden gelmesini bekledim.

Önüne gelip durdu.
"Gidelim mi? Başka yerde konuşalım. Kaybolacağız. "
"Ne söyleyeceksen söyle sonra git. "

"Ben özür dilerim. Aslında ben bişey anlatmadım. O gece evdeymiş. Herşeyi kendisi duymuş. Sabah geldiğinde de herkesin öğrendiğini gördüm. "
Yeonjun bunu kendisi mi duymuştu.
"Tamam anladım. Ama sana baktığımda gülüyordun. "

"Jeong ben gülmedim. Böyle bir şeye  nasıl gülebilim. Yanlış görmediğine emin misin? "

Bilmiyordum kafam çok bulanıktı. Şimdi sadece yanlız kalmak istiyordum.
"Tamam anladım seni de affettim gider misin artık. "
Aslında affetmemiştim düşünmem lazımdı ama onu buradan göndermenin tek yolu buydu.
"Biliyormusun yolu tekrar geleceksin bak tamam mı? "
"Tamam Hyunjin git sen. "

Geldiği gibi geri gidince kararan ormanda tek kalmıştım. Yürümeye devam ettim ve gölün yanına geldim. Annem ile bu gölü ormanda yürürken görmüştük. Küçük bir göldü. Ormanın ortasındaydı. Çukur gibi biyerin içerisindeydi. Dik bir uçuruma benziyordu ama fazla da dik değildi. Atlasam ölmezdim yani. Ucuna oturdum uçurumun.

Bacaklarım sallanır şekilde yattım yere. Sadece uyumak istiyordum. Ay ışığında gözlerim kapandı.

Gözümü yakan güneş ile kalktığımda dağılmıştım. Güneş'in yeni doğduğu belliydi. Oturdum, hiçbişey düşünmeden oturdum. Sürtük ne garip bir kelimeydi. Asla birisine karşı kullanmadığım kelime bana söylenmişti. Çok kötü hasta olacaktım ama ne zamandır hiçbişey umursamıyordum.

Ayağa kalkıp ağrıyan bacaklarım ile  yürümeye çalıştım. Çıktım ormandan ve okulun önünden geçiyordum. Harika dün çok güzel geçecekti. Tabi canım mükemmel geçti. Ders başlamıştı. Teneffüs olmuştu. Herkes dışarı çıkıyordu. Ben de direk gibi dikilmiştim bahçenin ortasında. Bu saatte otobüs olmazdı. Taksiye verecek param da yoktu.

Jisung, Sungmin ve Felix dışarı çıkmamıştı. Bu kılıkla da içeri giremezdim. Baedikiler bana bakıyordu ve araları da konuşuyordu. Herkesin benden uzaklaştığını bilerek dolu olan bir banka doğru gittim. Topallıyordum. Beni görünce kalktılar ben de oturdum banka. Yağmur da yağınca tablo tamamdı.

Birisi koşuyordu adım sesleri bana doğru gelmişti. Önünde durdu ve
"Jeongin iyi misin dün eve gitmedin mi? Bu halin de ne. "
Baktım yüzüne bu Hyunjindi.
"Beni eve götürsene."
Tuttu bileğinden ve kendine çekti. Sarıldı. Bana sarıldı. Bu kadar çok ihtiyacım olduğunu bilmiyordum. Gözlerim dolmaya başladı. Başım da dönüyordu. Ağladım. Duygularımı dışarı belli etmeyi seven biri değilim ama nedense Hyunjin tüm duvarlarımı yıkıyordu.

Belimden tutup yürüttü beni arabaya doğru. Beni oturttu ktan sonra eve doğru sürmeye başladı. Boğazım yanıyordu ve başım ağrıyordu. Eve gidip yılanmak ve yatmak istiyordum. Eve nesıl geldiğimi bile bilmiyorsum.
"Teşekkür ederim. "
Durdurdu beni
"Sen hiç iyi değilsin. Okuldan gelince yanına geleceğim. "
Onaylayıp eve geçtim. Neden gitmiştim ki o göle.

Susamıştım. Şu içtim ve dünden kalan yemeği yedim. Midem de bulanmaya başladı. Başım da dönüyordu. Dayanılır gibi değidi. İlaç içtim ve duşa girdim. Kaç saat boyunca o çimlerde uzanmıştım sonuçta. Duşun ardından uymaya çalıştım.

Hadi yine iyisiniz günde 3 bölüm geldi.
Bu günlük bu kadardı oy hiç yok ya.
Teşekkür ederim
🩷🩷

Artık Geçmişiz | HYUNİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin