Korku

123 16 2
                                    

Gözlerimi zoraki bir şekilde açmıştım. Bugün okula gidecektim evet dün yaşananlardan sonra ve kendime bir söz verdim mutlu olacağım. Çok erken kalkmıştım biraz değişiklik iyi olabilirdi. Saçlarımın rengi artık sıkmıştı. Pembeden sıkılmıştım hem dibi de gelmişti. Banyoya geçtim ve boya tiplerini aldım elime önce saçlarım
ı yıkadım ve gerekli malzemeleri ayarladım. Boyayı saçlarıma sürdükten sonra aşağıya inip kendime yemek hazırladım ve yedim. Formalarımı da ütüleyince sadece saçlarım kalmıştı.

Biraz daha bekleyince yıkadım ve kurtmaya başladım. Evet bu renk iyi olmuştu. Beyaza boyamıştım saçlarımı ve böyle daha iyi görünüyordu. Bir değişiklik iyi olmuştu.

{Okula bu şekilde gidiyor}

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

{Okula bu şekilde gidiyor}

Hafif de bir makyaj yaptıktan sonra otobüs durağından bindim otobüse. Bugün bişeyler farklı olacaktı hissedebiliyordum. Okulun önüne geldim biraz yürüyerek. Jisunglar artık kendi şoförleri ile geliyordu. Sınıfa doğru giderken yine öğrenmiş gözler üstündeydi ama umrumda da değildi.

Sınıfa gidip sırama oturdum. Bazıları hemen saçlarım hakkında konuşmaya başladı ve bunu sessiz konuşma gereği de duymuyorlardı. Ama dediğim gibi takmayacaktım. Kafamı sıraya koymadan telefona bakmaya başladım. Önceden hep uyumaya çalışırdım. Jisunglar da gelince konuşmaya başlamıştık.

"Naber nasıl gidiyor? "
Jisunglar bana dönüp
"İyi Jeongin biliyormusun ne oldu? "
"Ne oldu yine Jis? "
Heycanla anlatacakken araya Seungmin girdi.
"Birisinden hoşlanmaya başlamış. Hem de sınıftan."
Felix
"Tahmin et kim. Minho."
İşte bu şaşırtmıştı.
"Ne? Daha dün buluştuk ne ara hoşlandın? "

Jisung
"Şeyy sen gittikten sonra Minho ve Cangbin geldi. Biraz daha oturduk kafede havadan sudan konuştuk ve konuşmanın ortasında Minho bana bakıp makyaj yapıyormusun diye sordu. Ben de makyaj yapmamıştım o zaman. Hayır diyince güzel görünüyorsun dediiiii. Düşünebiliyormusun Jeong güzelsin dedi. Minho ya şu havalı olan sınıfın en yakışıklısı. "
Dediğinde yüzümü buruşturmuştum. Bu çocuk sırılsıklam aşıktı.

Seungmin de girdi araya ve Felix'i bakıp konuştu.
"Sen orada Minho'ya aşık olurken Felix yine Felixliğini yapıp sevgili peşinde geziyordu. Düşün o günkü avı kimdi Changbinnn!!!? "
"Nee?!? Felix bu sefer de Changbin mi. Ne alaka."

Felix utana sıkıla
"Ama çok çekici. O kasları mükemmel onlara dokunmak istiyorummm. "
İkinci kez yüzümü buruşturduğumda gözler bana dönmüştü.
"Oo sen de bir değişiklik var saçlar nereye gitmiş."
demişti Felix. Gülümseyip
"Bir değişiklik yapmak istedim. Nasıl güzel mi? "
dediğimde Jisung saçlarımı karıştırıp beni kendine çekmişti.
"Çok güzel olmuş bebek ekmeğimmm. "
Felix ve Seungmin de onayladığında içeri Hyunjin ve Chan girdi. Direkt Hyunjin ile göz göze geldik. İçim kıpır kıpır olmuştu. Gülümsemesi ve kahkaha atması gelmişti gözümün önüne. Düşündükçe kalbim daha hızlı atmaya başlamıştı.

Hemen kendimi toparlayıp kalbimi susturmuştum. Bu duygular da neydi böyle. Çok saçma düşünüyordum. İçeri hocanın gelmesi ile dersi dinlemeye çalıştım. Sadece çalıştım çünkü o bu ortamadayken sakın kalamıyordum. Ona bakmak istiyordum. Teneffüs zili çaldığında herkes gideceği sınıfa bakmak için dışarı çıkmıştı. O gün bu gündü.

Keşke bizim grup ile hiç ayrılmasak ama herkes farklı sınıflara düşmüştü. Ben yine aynı sınıfımdaydım. Zil çalınca içerisi yeni yüzler ile dolmuştı. Etrafta tnıdık yüzler aramaya başladım benim gibi sınıfatn birkaç kişi buradaydı ve o...
Hyunjin de buradaydı. Bir kız ile konuşuyordu. Kimdi bu kız sevgilisi miydi. Niye bu kadar yakınlar bunlar. Kız resmen ağzına düşüyordu Hyunjin'in.

Ne düşünüyorum ben böyle beni ilgilendirmez sonuçta sevgilisi olabilir. Hem olmasa bile ne sorun vardı ki. İstediği ile konuşabilirdi.

Önüme dönüp dersi dinlemeye başlamıştım ama yanıma kimse oturmamıştı. Herkesin yanı doluydu.
Boşver tek oturmak daha iyi kimseye ter vermek zorunda değilim.

Tenefüs olduğunda bizimkilerin yanına gidecektim ki günümü mahvetme kabiliyeti olan biri girdi içeri Yeonjun.
Onu görmezden gelip çıktım sınıftan. Bana seslense de umrumda değildi. Bizimkilerin yanına geldim.

Aklım Yeonjun'da kalmıştı umarım sınıfa döndüğünde gitmiş olurdu. Terasa gittik. Ortaya konulmuş birkaç sıra vardı. Oturduk ve konuştuk havadan sudan. Yeni sıra arkadaşlarından bahsettiler. Yanımda kimse olmadığından ben sadece dinlemiştim. Zil çalmıştı. Gitmemiz gerekiyordu ama ben gitmek istemiyordum çünkü Yeonjun orada olabilirdi.

Sınıflara dağıldığımızda içeriden hala sesler geliyordu bu da hocanın daha gelmediğini gösteriyordu. Bu içimdeki korkuyu büyüttü. İçeri girip kimseye bakmadan sırama gidip oturdum.

Acaba buradamıydı. Hyunjin'in yanında olabilirdi. Bunları düşünürken önüme bir çift ayak geldi ve menemen tutup ona bakmamı sağladı. Keşke daha geç gelseydim çünkü bu Yeonjun'du.

Bugün bölüm yazasım geldi.
Bir bölüm daha gelecek bugün. Beklemede kalın.
Teşekkür ederim
🩷🩷

Artık Geçmişiz | HYUNİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin