(...)

151 13 15
                                    

Bay Songkang üstüme yürüyordu. Beni getirmişti uçurumun kenarına. Nedense bu uçurumu hayatım olarak görüyordum. Bay Songkang da üstüme pis sırıtışıyla gelirken hayatım 1 adım daha kısalıyordu. ÖLMEK İSTEMİYORUM!!!

Sıkıştırdı beni son adımımda ve itti. Hayatım o olmasa kısalmaz ve sonunda kendimi yanlız bulmazdım. O adam olmasa o uçurumdan da düşmezdim. Kendimi karanlıkta buldum canım acısa da artık o yoktu sonuçta, rahattım.
Birden yüzlerce pis sırıtış üstüme geldi. O alkollü dudaklar...

Ter içinde çığlıkla yataktan kalktım yine aynı rüya ama artık daha sık bir şekilde görüyordum. 10 yaşımdan beri görüyordum. Biliyorum o piç ölmüştü ama nedense ölüsünden bile korkar hale gelmiştim.

Nefes almaya çalışıyordum. Komidinin üstünde olan ilaçlarımı aldım elime ve yuttum. O zamanlardan sonra pskolojim altüst olmuştu. O gece hayatımın en berbat gecesiydi.

'O GÜN EĞER BU OLMAYAN BEYNİMİ KULLANIP ONUN YAPACAKLARINI TAHMİN ETSEYDİM BUNLAR YAŞANMAZDI. NEDEEN NEDEEEN SALAKSIN ÇÜNKÜ JEONGİN SALAKSINN.OO ADAM SENİ TUTTUĞUNDA SARHOŞTU. SENİ TAM ALGILAMADAN KAÇAR VE  KOMŞULARA HABER VEREBİLİRDİN. AMA SEN EN BÜYÜK MALLIĞI YAPTIN. O SENİ TUTTUĞUNDA SADECE O UNUTMAYACAĞIN SURATINA BAKTIN. GERİZEKALI.GERİZEKALI GERİZEKALI. Gerizekalı. Gerizekalı...Hepsi senin suçun hem anneni dayak yemesi hem tecavüze uğraman senin suçun. '

Beynim bu gibi sayısız düşünce ile savaş verirken. Artık sesleri duymak istemiyordum. İlaçlar da daha etkisini göstermemişti. Kulaklarımı ve gözlerimi kapdım o adamın suratımı ve beynimdeki düşünceleri susturmak için. Ama nafile gitmiyordu ne düşünceler ne de o pis sırıtış.

Gözlerim dolmaya başladı artık korkuyordum. Bu krizler şiddetlenmeye başlamıştı son günlerde. Annem ile daha da sakinleşebilirdim ancak hava daha aydınlanmamıştı. Uyuyor olmalıydı. Uyandırmak ve rahatsızlık vermek istemiyordum.

Odanın köşesine geçip başımı ellerim arasına aldım ve gözlerimi sıkıca kapadım. Annemin bana küçükken söylediği ninniyi söylemeye başladım.

'기다리지 않기로 했잖아

울지 않을 거라고 그랬잖아

너무 늦은 밤이야

오 너무 긴 이별이야

잠시만 더 이렇게 있을까

그래 잊혀져 버릴 꿈이지만

눈을 감아 마지막

잠을 재워 줄게

My lullaby

Baby sweet goodnight

무서운 꿈은 없을 거야

너의 끝나지 않는 긴긴 하루를

이제는 그만 보내주렴 음

가만히 끌어안고 있을까

어느 사이 끝나 가는 꿈이지만

마음 놓아 마지막 노랠 불러 줄게'

My lullaby baby
Sweet good night
무서운 꿈은 없을 거야
너의 끝나지 않는 긴긴 슬픔을
이제는 그만 보내 주렴

잠들지 못해
지친 숨소리가 잦아들 때까지
소란한 너의 밤을 지킬게

I’ll be nearby
Baby sweet goodnight
항상 네 곁에 있을 거야
더 만날 수 없는 지난날들도
이제는 그만 놓아 주렴

My edelweiss
Baby sweet good bye
모두 잊어도 돼
다 괜찮아 괜찮아 놓아

(Beklemeyeceğini söylemiştin
Ağlamayacağım, demiştin
Çok geç bu gece,
Çok uzun bir veda

Bir an için böyle kalabilir miyiz?
Unutulacak bir rüya olsa da,
Gözlerini kapa, son defa
Seni uykuya daldıracağım

Benim şarkım
Bebeğim, tatlı rüyalar
Korkunç rüyalar olmayacak
Senin uzun, bitmek bilmeyen günlerini
Artık bırak

Sessizce bana sarılıyor musun?
Bir noktada sona erecek bir rüya olsa da
Rahatla, son şarkımı söyleyeceğim.

Benim şarkım, bebeğim
Tatlı rüyalar
Korkunç rüyalar olmayacak
Senin uzun, bitmek bilmeyen hüznünü
Artık bırak

Uyuyamam,
Yorgun nefeslerin geçene kadar
Gürültülü geceni koruyacağım

Yanında olacağım
Bebeğim, tatlı rüyalar
Hep senin yanında olacağım
Bir daha görüşemeyeceğimiz günleri de
Artık bırak

Benim elvedamsın
Bebeğim, elveda
Her şeyi unutabilirsin
Hiçbiri sorun değil, sorun değil, bırak)

Az da olsa sakinleşmiş ve gözlerimi açmaya çalışmıştım ama sanki gözlerim bir zincirle birbirine bağlanmış gibi açamıyordum. Açılmıyordu. Derin derin nefes alırken birden odaya annem geldi. Beni o şekilde görünce yanıma koştu ve beni o hasret kaldığım göğsüne bastırdı.

Biraz daha bu şekilde kalmıştım rahatlayınca kafamı kaldırmıştım. Annem gözümün önünde bana güzyaşları ile bakıyordu. Onu bu şekilde görünce içimde bişeylerin koptuğunu istedim. Dediğim gibi o benim herşeyim. O olmadan yaşayamam.

Tekrar sardı kollarını etrafıma ve az önce söylediğim ninniyi söylemeye başladı. O kadar güzel söylüyordu ki kucağında bir bebek gibi uyuyakalmıştım. Saat henüz çok erkendi. O pozisyonda kaldık dakikalarca. Oradan kalkmak istemiyordum sanki kalksam bir daha yanına gelemeyecek gibiydim.

Saatin gelmesi ile annem beni kaldırmıştı. Bu konu hakkında bişey sormadı. Çünkü sorsa daha büyük bir kriz geçireceğini biliyordu. Ayağa kalkıp banyoya doğru ilerledim. Kendini soğuk suya teslim ettim. İyi gelmişti biraz. Duştan çıkınca formlarımı giyip hiç bişey olamış gibi aşağı indim. Babamın bu tecavüzden haberi yoktu sadece şiddeti biliyordu. Bu nedenle ona hiç bişey belli etmemeye çalışıyordum.

Zoraki bir şekilde yüzüme bir gülümseme yerleştirdim. Ailenin yanına kahvaltıya indim. Aslında hiç iştahım yoktu ama babama belli ettirmemeliydim. Oturup ağzıma bişeyler tıkıştırmaya başladım. Midem resmen kaldırmıyordu bu yemekleri her yuttuğumda kusma hissi içimi kaplıyordu. Geç kalacağımı söyleyip çıktım kapıdan hızlıca.

Otobüse binince arkada 3 tanıdık yüz gördüm Felix, Seungmin ve Jisung yanlarına ilerleyip İYİ GİBİ GÖRÜNMEYE ÇALIŞTIM ve galiba başardım çünkü hiç sormamış ve konuşmalarına devam etmişlerdi. Sonunda okulda indik ve sınıfa doğru ilerledik. Her geçen dakika her attığım adım artık bana işkence ediyormuş gibi geliyodu.

İyi bir sövün şu Bay Songkang'a siz de rahatlayın bende rahatlayayım. Sonraki bölümde görüşürüz.🩷🩷

Hani oyyyyyyy 🥲

Artık Geçmişiz | HYUNİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin