Galiba Olacak

141 17 11
                                    

Gözlerimi çalan kapı nedeniyle araladım. Hyunjin gelmişti sanırım. Aşağı kata indim. Galiba ateşim vardı çünkü soğuktan titriyorum. Kapıyı açmam ile karşımda gördüğüm beden beni az da olsa gülümsetmişti. Sahiden veni gülümseten kişi sadece Hyunjindi.

"Gel içeri geç. "
"Jeongin nasıl oldun gerçekten kötü görünüyorsun. Okuldan çıktığım gibi geldim. "
"Daha iyiyim. Teşekkür ederim. "

Kısa sohbetten sonra onu salona getirmiştim.

"Bişey almak istermisin? "
"Sadece su alayım. "

İstediği suyu getirmek için mutfağa geçmiştim. Dolaptan çıkardığım suyu tezgaha koyup doldurmaya başladım ama garip bişeyler vardı. Başım birden dönmeye ve ölümü bile göremeyecek hale geldim.

Elindeki sürahi yere düşmesi ile kırılmıştı. Cam parçalarından uzaklaşmak için biraz geriye gittim. O anda kapı ağzında Hyunjin belirdi.

Endişeli bir ses ile
"Jeongin ne oldu? İyi misin? "
diyerek yanıma geldi.
"İyiyim sadece biraz başım döndü. "

Gelip elimi tuttu. Başımın dönmesini umursamadan kalbim hızlanmaya başlamıştı bile. Tuttu kolumdan ve oturttu yanımızdaki sandalyeye.

Elini alnıma dayadı
"Jeongin çok ateşin var. Sen iyi değilsin gel benimle. "
Kolumdan yavaşça tutup beni üst kata banyoya götürdü.

Belimden tutup beni kendine çekti. Bu küçük temas beni çok heyecenlandırmıştı. Kalbim maraton koşarken tişörtümün eteklerinden tuttu ve bir hamlede çıkardı. Kalbimin sesini duyabiliyordum. Ses ona bile gidebilecek seviyedeydi.

Bir çırpıda şortumu da çıkarınca önünde neredeyse çıplak kalmıştım. Bu benim utanmama sebep olmuştu. Bacaklarımdan ve belimden tutup küvete oturttu. Sonra da soğuk suyu açtı.

Soğuktan donmuştum.
"B-bu çok s-oğuk. "
"Geceyi ormanda dağ tilkisi gibi geçirirsen sonun böyle olur az dayan. "

Tilki mi ben mi. Hem de dağ tilkisi. Nerem tilki benim.

5 dakika içinde çıkarmıştı beni küvetten. Yine kucağındaydım. Kalbim bu süre zarfında asla normal hızına dönmemişti. Aksine daha da hızlanarak atıyordu.

"Odan neresi göster bakalım minik tilki. "
Şu an ona kızacak halim yoktu.
"Sağdan 2. kapı"

Kapıyı açıp beni yatağıma oturttu ve bir havlu alıp saçlarımı kurulamaya başladı.
"Sevimli."
Gülümsemesi ile göz göze geldik. Bana sevimli demişti. Gözleri dudaklarıma kayıyordu. Ayağa kalkmadı ile göz temsı bitmişti.
"Kıyafetlerinin yerini göster de giydirelim kıyafetlerini. Yoksa hiç iyi şeyler olmayacak. "

Söylediği şeyle bedenimi bir titreme aldı. Birisinin sözleri beni bu kadar çok etkilemesi alıştığım bir şey değildi. Hyunjin beni cidden etkiliyordu.

Kıyafetlerimin yerini göstermem ile bir şort bir tişört getirmişti. Başucuma gelip giydirdi. Giydirirken ara sıra bedenime değen parmakları beni çoktan mayıştırmıştı.

"Daha iyi misin? "
"İyiyim ben çok sağol. "
"Bu gece yanında kalacağım. "
"Hayır!! Kalma, y-yani seni uğraştırmak istemem. Hem yarın okul da var. "
"Yok ne uğraştırması. Seninle vakit geçirmek hoşuma gidiyor. Okula da gitmem bişey olmaz. "
"Tamam sen öyle diyorsan. "

Hyunjin benim ile vakit geçirmek istiyor. Benimle aynı evde. Kalbim bu gün bilmem kaçıncı kez hızını artırdı bilmiyorum ama Hyunjin burada kalsın istiyordum.

"Şey misafir odası karşı tarafta. "
"Misafir odası mı? "
"Evet? "
"Ben burada seninle kalacağımı düşünüyordum. "
"N-ne b-burada mı? "
"Evet. Belki gece ateşin çıkar bir ihtiyacın olur ben burada kalmalıyım. "
"Tamam o zaman kal. Pijama olarak dolaptan bişeyler alabilirsin. "

Kafa sallayıp dolaba yöneldi. Pijamalar biraz küçük gelecekti. Birisini seçti ve yatağa bıraktı. Birden gömleğini çıkarmadı ile afallamıştım. Vücudu gerçekten çok iyiydi. Baya bir uğraşmıştı anlaşılan bu kasları yapmak için. Bir de o baklavalar....

"Çok beğendin galiba. "
"A-a ş-şey yok be-beğenmekten d-değil. "
"Beğenmedin mi yani? Bak güzel değil mi? "
Kollarını göstermesi ile domatese döndüğüme emindim.
"Yok a-aslında ç-çok güzel. İlk d-defa böyle güzel bir v-vicut gö-rüyorum. "
"Öyle mi? Sevindim beğenmeme"

Ben az önce ne dedim?!?. Ona vicudunun güzel olduğunu söyledim. Bir de ilk defa böylesine birşey gördüğümü söyledim. Salak mıyım ben?!. Birisine öyle denir mi.

Utancımdan yerin dibine girmek yerine yorganın altına girdim ve gözlerimi yumdum. Işığın kapanması ile iyice kendimi kenara çektim.

Yanımdaki hareketlenmeden geldiğini anlamıştım. Ama fazla yakındı bana. Birden belimde hissettiğim eller ile kasılmıştım. Arkamdan minik bir kıkırtı çıkması ile kıpkırmızı olduğuma yemin edebilirim.

Kendini beyaz daha bana yapıştırdı ve burnunu enseme dayadı. Bana bildiğin arkamdan sarılmıştı. Umarım kalbimin sesini duymuyordur.

Ne kadar imkansız olsa da uyumaya çalıştım ve kendimi Hyunjin'in kollarında uykuya bıraktım.

Yeni bir bölüm.
Bu bölümü Hyunin yapmak istedim.
Nasıl olmuş??
Bu saatte yayımlamak istemezdim ama kladı işte.
Teşekkür ederim
🩷🩷

Artık Geçmişiz | HYUNİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin