Bölüm 4. Gözlerine Uğrayan Kelimeler
Mektubu okurken heyecanım arşa çıkarken kalbimden tuhaf sesler geliyor gibi hissettim. bu zamana kadar gerçekten aşk, benim nezdimde olan bir şey değildi. Hissettiğim bu duyguya ne isim vereceğimi bilmiyordum. Ancak feci hoşuma gitmişti.
Mektubu ayakkabımın içine saklaması ise güzel bir hamleydi. Ayakkabılarımızın dışarıda durması ise tamamen onun şansıydı.
Peki kimdi bu gizemli kişi? Kızlara bahsetmek için sabırsızlanıyordum ancak bu saatte çıkıp gidemezdim. Ev telefonundan arasam, telefon babamların yanındaydı ve anlatamazdım.
Mektubun bir ucunu ise yakmıştı. Bunun anlamı aşkından yanıp tutuşuyorum demekti. Bunca zamandır beni seviyorsa eğer neden karşıma çıkmamıştı? Ya da çıkmış mıydı?
Kalbime bastırdığım mektup kâğıdıyla gülümsedim. Hissettiğim bu gizemli duyguyu sevmiştim. Elbette karşımda kim olduğunu bilmiyordum ancak tanımak istiyordum. Bir insanı tanımanın en güzel yolu kelimelerini izlemekti.
Ayrıca sürekli uzaktan izlemek yerine mektup bırakması da büyük bir cesaret örneğiydi. Bu yüzden ona cevap verecektim. Yüzünü görmeden kalbini tanımak için kendime fırsat verecektim. Bu cümleleri kuran bir insanın kötü olma ihtimali ne kadar olurdu ki?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gülveren Mahallesi
Teen FictionBir gün işe gitmek için hazırlanırken ayakkabımın içine gizlenmiş gizemli bir mektup zarfı buldum. Sonrasında ise her şey değişti.