Yoongi ve koğuş arkadaşları duşları temizliyordu. Komutan dünkü kavganın üzerine ceza olarak duş ve tuvaletlerin temizlenmesini istemişti. Yoongi yanından ayrıldıktan sonra sabah içtimasına kadar onu görmemişti. Sabah ise komutan yüzüne bile bakmadan askerlerle eğitime gitmişti. Yoongi'nin çok da umrunda değildi, ona bulaşmamasının daha iyi olduğunu düşünüyordu.
Eline aldığı fırçayla fayansları fırçalıyordu. Duvarlarda ve yerlerde kurumuş dna atıklarını görmek midesini bulandırmıştı. Duşlar yıllarca temizlenmemiş olmalıydı, başka açıklaması olamaz diye düşündü.
"Tavana bile attırmış orospu çocukları."
Seokjin'in sesini duymasıyla kısa bir süre için işini bırakıp ona baktı. Merdivene çıkmış olan genç beden elindeki bezle tavanı silmeye çalışıyordu.
"En azından tuvalet temizlemiyorsun. Sus bence."
Jimin'in sesiyle gülmemek için dudaklarını birbirine bastırdı Yoongi. Bir saattir onların atışmalarını dinliyordu. Yoongi, Seokjin ve Hoseok duşları temizlerken Jimin ve Jungkook tuvaletlere girişmişti.
"Yoongi neden sesin çıkmıyor?"
Seokjin'in bıkkın sesi bu sefer ona yöneldiğinde elindeki çamaşır suyunu dökmeyi bıraktı Yoongi. Kokusundan başı dönse bile temiz olduğundan emin olmadan bırakmak istemiyordu.
"Çamaşır suyunda kendimi boğuyorum, beni rahat bırak."
Cevaplayıp biraz daha çamaşır suyu döktü fayansa. Seokjin onun sesini duyduğunda kendi kendine güldü. Yoongi her zaman böyle cevaplar verse de onun komik olabildiğini biliyordu Seokjin.
***
Gözlerini sabahın ilk ışıklarıyla araladı Yoongi. Son birkaç günde uyku düzeni bozulmuştu. Geç saatte zorla uykuya dalıyor üç saati geçmeden uyanıyordu. Yorgun bedenini yataktan kaldırıp kamuflajını üzerine geçirdi. Her sabah bunu yapıyordu. Kamuflaj ve postallarını giyiyor, beş dakika gibi bir sürede kahvaltı yapıyor, sabah ayazında komutanı bekliyordu. Komutan iyi tarafından kalkmışsa ona bulaşmıyordu. Bu işine geliyordu, eğitimlere ve gününü geçirmeye odaklıydı. Cezasından sonra Komutan ona bulaşmamıştı. Yoongi onun birkaç gün sessiz kalabilmesine şaşırıyordu. Bu sessizlik hayra alamet değildi, bir planı olmalıydı.İçtima sonunda komutan ona yaklaştığında bıkkınca nefes verdi Yoongi. Sakin günleri bitmiş gibi görünüyordu.
"Sen benimle geliyorsun. Diğerleri eğitime başlasın!"
Askerler komutanlarının dediğini yaparak hızla eğitim alanına ilerlemişti. Yoongi ifadesiz suratıyla önünde ilerleyen Taehyung'u takip ediyordu. Taehyung ortak alanda eğitim gören diğer bir komutanın askerlerinin yanına geldiğinde durdu. Meslektaşına selam verip askerleri sıraya dizmesini istemişti. Sıraya dizilen erler komutan Taehyung'u ve yanındaki Yoongi'yi süzüyordu. Arkadaşının idari binaya girmesiyle komutan Taehyung konuştu:
"Bunlar yeni gelenler, hepsinin üstünü arayacaksın. Bir şey bulursan bana verirsin."
Yoongi ona anlamaz gözlerle bakıp cevapladı:
"Bunun için görevli erler yok mu zaten? Neden ben yapıyorum?"
"Görevliler izinli bugün. Sen yapacaksın."
Yoongi onun yalan söylediğini biliyordu. Komutan onun dokunma fobisini bildiğinden üstüne geliyordu. Yoongi, komutandan daha da nefret ettiğini hissetti.
"Beni böyle alt edebileceğini mi sanıyorsun gerçekten?"
Yoongi konuşarak sıranın başına ilerledi. Karşısındaki askerin suratına bile bakmadan hızla üstünü aramaya başladı. Ellerini olabildiğince askerin vücudundan uzak tutuyor, hızla eline gelen yabancı bir cisim var mı diye bakıyordu. Komutan sessizce onu izliyordu. Aslında Yoongi'nin odasındaki tavrına tezat bu kadar rahat bir şekilde adamlara dokunmasına şaşırmıştı. Yine de onu daha fazla zorlamak istedi. Yedinci bedeni arayan Yoongi'yi durdurdu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
DIE4ME | Taegi
FanfictionHapishanedeki seri katil Min Yoongi, devletin yeni çıkardığı bir yasa yüzünden kendini bir anda askerde bulur. Durumdan hiç memnun olmayan bir kişi daha vardır: Komutan Kim Taehyung.